"istediğin şey" - Translation from Turkish to Arabic

    • ما تريده
        
    • ما تريد
        
    • ما تريدينه
        
    • ما تريدين
        
    • ما طلبته
        
    • ما أردت
        
    • ما أردتيه
        
    • ما تريديه
        
    • ما تطلبه
        
    • ماتريده
        
    • الذي تريد
        
    • الذي تريدينه
        
    • شيء تريده
        
    • ما أردتِ
        
    • ما اردت
        
    Eğer istediğin şey haydudun elindeyse, onunla iş yaparsın. Open Subtitles إذا كان لدى المجرم ما تريده فعليك أن تتعامل معه
    Bunun yapmak istediğin şey olduğunu varsayıyorum, yoksa şimdiye kadar muhafızlarını çağırmış olurdun. Open Subtitles أعتقد أن ما تريده هو مساومتي وإلا كنت قد استدعيت الحراس
    Eminim ki bu insanların inanmasını istediğin şey budur. Open Subtitles أن متأكد هذا هو بالضبط هو ما تريد من الناس أن تصدق و لكن أتعرف شي ؟
    Javier, "Dans etmek o anda olmak istediğin şey olabilmektir" demişti. Open Subtitles خافيار قال ذات مرّة أن الرقص هو أن تكون بالضبط ما تريد أن تكونه في تلك اللحظة
    İstediğin şey için mücadele etmelisin. Birinci kural: Open Subtitles حسنا، يجب أن تكافحي من أجل ما تريدينه القاعدة الأولى
    Çocuklarının öğrenmesini istediğin şey bu mu? Open Subtitles رمي القمامة بالخارج؟ أهذا ما تريدين أن يتعلّمه أطفالك؟
    İstediğin şey seni tehdit etmeyen dümenini anlamayan ve ipleri senin eline bırakacak bir kadınsa... Open Subtitles إذا كان هذا ما تريده المرأة بدون تهديد التي لا تحصل على رقمك أنت تهرب لعرض
    Bu onların yapmasını istediğin şey mi, yoksa senin yapmak istediğin şey mi? Open Subtitles هل هذا ما تريدهم أن يفعلوه.. أو ما تريده أنت؟
    - Ne de bana karşı çıkanları. - İstediğin şey bende değil. Open Subtitles وأيضاً الذين يقفون ضدّي ليس لديّ ما تريده
    Bu onların yapmasını istediğin şey mi, yoksa senin yapmak istediğin şey mi? Open Subtitles هل هذا ما تريدهم أن يفعلوه.. أو ما تريده أنت؟
    Ama, istediğin şey buysa adamımıza kendin söyleyebilirsin. Open Subtitles لكن اذا كان هذا ما تريد يمكنك ان تطلب الرجل بنفسك
    İstediğin şey onda... ve ben geleceğimin güvencede olmasını istiyorum. Open Subtitles ان لديه ما تريد وانا احتاج تأميناً للمستقبل
    Ve eğer istediğin şey buysa istekli olman gerekiyor, öyle değil mi? Open Subtitles وإذا كان هذا ما تريد ين كان يمكنك أن تصري عليه.. أليس كذلك ؟
    Fakat bu aslında istediğin şey değil. Open Subtitles لكنْ ليس هذا ما تريدينه فعلاً أليس كذلك؟
    Çünkü senin istediğin şey aslında tamamen değersiz bir şey. Open Subtitles لأن ما تريدينه, في الواقع لا قيمة له تماماً
    Eğer bu düğünün gerçekten istediğin şey olduğuna eminsen. Open Subtitles إن كنتِ متأكدة من أن ذلك الزفاف هو ما تريدين
    Ama konuşmak istediğin şey konusunda biraz endişeliyim. Open Subtitles لذا شكرا لك على الرغم من أني متوتر حول ما تريدين الحديث عنه
    İstediğin şey birkaç saat içinde elinde olacak. Open Subtitles سيكون لديك ما طلبته خلال بضعة ساعات
    İstediğin şey, biz hırsızı yakaladıktan sonra tüm itibarı kazanıp basın konferansında ilgi odağı olmak. Open Subtitles ما أردت هو أن تأخذ كل الفضل وتقف وسط المنصة أمام كل المؤتمرات الصحفية
    Anlamadığım şey, hep istediğin şey, ikimizin birlikte olmasıydı, ve burada şu anda sana resmen yalvarıyorum, ve sen birden ilgilenmemeye başlıyorsun. Open Subtitles الذي لا أفهمه هو أن كل ما أردتيه أن نكون معاً و الآن أن واقفٌ هنا عملياً أتوسلُ أليكِ
    - İstediğin şey bu, değil mi? Open Subtitles أليس هذا ما تريديه ؟ أليس هذا ما قلته أنك تريدينه ؟
    Bunu yapardım John gerçekten. Ama benden istediğin şey tamamıyla çizgiyi aşıyor. Open Subtitles أود ذلك يا جون، حقاً أريد لكن ما تطلبه خارج عن الحدود
    İstediğin şey Rayborn'un bana verdiği şey. Open Subtitles ماتريده هو ما أعطاني إياه ريبورن.
    Olduğunu söylemek istediğin şey, hiçbir zaman olmadı. Open Subtitles الشيئ الذي تريد قوله انه حدث لم يحدث مطلقاً
    İstediğin şey,iki çocuk annesi bir kadının geceleri rahat uyuyabilmesi. Open Subtitles الذي تريدينه هي ليلة من النوم العميق لأم عاملة لطفلين
    Bu yarışma sadece istediğin bir şeyi oluşturmak için değil, aynı zamanda istediğin şey olmak için de bir şanstı. TED هذه المسابقة ليست مجرد فرصة لبناء أي شيء تريده ولكن أيضاً أي شيء تريده.
    Duymak istediğin şey bu değil biliyorum ama ama ben bu teklifi kabul edip kaçardım. Open Subtitles أعلم أن هذا ليس ما أردتِ سماعه لكنني أريد قبول هذه التسوية
    Yapmamı istediğin şey bu biliyorum, ancak böyle olması gerekmiyordu. Open Subtitles أعرف ان هذا ما اردت فعله لكن.. لم يكُن من المفترض ان يسير الامر على هذا النخو

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more