"küçük kız" - Translation from Turkish to Arabic

    • الفتاة الصغيرة
        
    • فتاة صغيرة
        
    • أيتها الصغيرة
        
    • البنت الصغيرة
        
    • الطفلة الصغيرة
        
    • فتاتي الصغيرة
        
    • بنت صغيرة
        
    • الفتاه الصغيرة
        
    • الفتاه الصغيره
        
    • الفتيات الصغيرات
        
    • طفلة صغيرة
        
    • فتيات صغيرات
        
    • الصغرى
        
    • أيتها الفتاة
        
    • الفتاة الصغيره
        
    Sizin bilmiyor olabileceğiniz şey aynı sesin nörolojik bir koşuldan dolayı konuşamayan bu küçük kız tarafından da kullanılabileceğidir. TED ما لا تعرفونه أن الصوت نفسه يمكن أن تستخدمه هذه الفتاة الصغيرة التي لا تستطيع الكلام بسبب حالة عصبية.
    Belki de küçük bir kız bile yoktu. Hikayenin özü küçük kız değil. Open Subtitles محتمل انه لم يكن هناك فتاة اصلا المقصود من القصة ليس الفتاة الصغيرة
    Özür dilerim, küçük kız. Lugash'ın yan odadaki öfke kontrolü dersine gitmesi gerekiyor. Open Subtitles أنا آسف أيتها الفتاة الصغيرة ، يجب أن أذهب لصف معالجة الغضب المجاور
    Neyse, başkan olacak başka bir küçük kız bulacağım bende. Open Subtitles سيتوجب عليّ العثور على فتاة صغيرة أخرى لتكون رئيسة الولايات
    Biliyorsun küçük kız bence tatlı bebeciğin uyku diyarına gitme zamanı geldi. Open Subtitles هل تعرفى أيتها الصغيرة أعتقد أنك يجب أن تذهبى إلى السرير الان
    Eğer bu küçük kız sana güvenebiliyorsa, biz de güvenebiliriz. Open Subtitles إذا تلك البنت الصغيرة يمكن أن يأتمنك، أحزر بأننا يمكن أن.
    Burada yaşayan küçük kız, kendimi daha iyi hissetmemi sağladı. Open Subtitles الفتاة الصغيرة التي تسكن هنا غيّرت رأيي حول المسألة كلها
    Evet. küçük kız sağır mıydı yoksa sadece sessiz mi duruyordu? Open Subtitles أجل ، هل كانت الفتاة الصغيرة صماء أم خرساء فقط ؟
    Sen bu küçük kız eve getirdi, gibi size Darcy Blaine yaptı. Open Subtitles انت احضرت تلك الفتاة الصغيرة للمنزل بالضبط كما فعلت مع دارسى بلاين
    Büyükannesinin meşe ağacındaki evine doğru yaklaşırken küçük kız kapıyı açık görünce şaşırdı. Open Subtitles بينما الفتاة الصغيرة تقترب من شجرة جدتها البلوط، لقد فوجئت لرؤية الباب مفتوحاً.
    Bana saldıran adam. Hmm. Peki fotoğraftaki küçük kız kim? Open Subtitles الرجل الذي هاجمني أذاً من الفتاة الصغيرة التي في الصورة؟
    Aksi takdirde, o küçük kız artık o küçük kız gibi görünmeyecekti ve bu da en az fotoğrafın hasar görmüş olması kadar trajikti. TED وإلا فإن تلك الفتاة الصغيرة لن تبدو مثل تلك الفتاة الصغيرة بعد الآن، وذلك كان بالتأكيد بقدر مأساوية تلف الصورة.
    Bu an hiç eskimez, özellikle de sanatçı olmak isteyen yedi yaşındaki o küçük kız için. TED لا نمل أبدا من هذه اللحظة، بالأخص تلك الفتاة الصغيرة ذات السبع سنوات التي أرادت أن تكون فنانة.
    Bu küçük kız, bir şey ifade etmeye çalışmıyordu. TED هذه الفتاة الصغيرة لم تتعمد أن تكون لئيمة معي.
    Gördüğüm en işe yaramaz küçük kız sensin. Open Subtitles انتي اكثر فتاة صغيرة مثيرة للشفقة رأيتها في حياتي
    Yani hikayenin sonunda küçük kız kurt tarafından yeniliyor. Ne acı. Open Subtitles أقصد بعد كل هذا, أنّ فتاة صغيرة تُؤكل في النهاية.يالها من خسارة
    Al bakalım, küçük kız. Al bakalım Open Subtitles هاك أيتها الفتاة هاك تفضلى أيتها الصغيرة
    Bu demektir ki küçük kız o zamanlar beş yaşında olmalı, doğru mu? Open Subtitles ذلك يعني أن البنت الصغيرة كانت بعمر الخامسة، صحيح؟
    O zaman bu küçük kız eve gidip kasayı açana kadar rahatlaması lazım. Open Subtitles حسناً هذه الطفلة الصغيرة تريد العودة إلى ديارها قبل أن يقرع جرس الخطر.
    küçük kız, bu kocaman bir dünya, ama sadece bir tane var, Open Subtitles فتاتي الصغيرة,أنه عالماً كبير ولكن توجد نسخة واحد فقط
    Bir grup veya küçük kız hakkında birşey yoktu. Open Subtitles لا يوجد شئ عن أى غوغاء أو بنت صغيرة
    Senin dediğini doğru kabul edersek de... bu küçük kız dünyanın herhangi bir yerinde olabilir. Open Subtitles بافتراض أن ما تقولينه حقيقة ، تلك الفتاه الصغيرة ربما تكون في أي مكان بالعالم
    küçük kız Noel'de Londra'da hiç titremiyordu. Open Subtitles كان الكريسماس يعم لندن الفتاه الصغيره لم ترتجف
    küçük kız gibi oyun oynamayı severler. Open Subtitles إنهم يودون بأن يلعبوا لعبةً مثل الفتيات الصغيرات.
    Bekle, küçük kız Boş bir sahnede Open Subtitles انتظري، طفلة صغيرة تقف على خشبة مسرح خالي.
    Bir zamanlar polis akademisine giden üç küçük kız vardır. Open Subtitles كان يا مكان ، كان هناك ثلاث فتيات صغيرات اللواتي ذهبن إلى أكادمية الشرطة
    Tanrım, küçük kız kardeşim bile saçlarımı daha sert çekerdi. Open Subtitles يا إلهي، لقد كانت أختي الصغرى تشده أقوى من هذا
    Aklında çok fazla fikir var senin küçük kız. Open Subtitles لديكِ الكثير من الخيارات,أيتها الفتاة الصغيره

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more