Amen, bize yardım etmeyi kabul ettiğin için çok sağ ol. | Open Subtitles | أمين,ِشكرًا جزيلاً لموافقتك على مساعدتنا. |
Tekrardan teşekkürler, bunu yapmayı kabul ettiğin için. | Open Subtitles | شكرا مرة أخرى لموافقتك على فعل هذا الشيء. |
Taşınmayı kabul ettiğin için sana teşekür etmek istedim. | Open Subtitles | أنا أردت فقط أن أشكرك لأنكي وافقتي باالعيش هنا |
İstenmeyen biri gibi hissetmeyi bıraktığım an beni eğitmeyi kabul ettiğin an. | Open Subtitles | اللحظة التي توقّف فيها شعوري بأنّي غير مرغوبة اللحظة التي وافقتَ فيها على تدريبي |
Eşyayla ödememizi kabul ettiğin için sağ ol. | Open Subtitles | في الوقت الراهن، شكراً لكِ لسماحك لنا بالدفع لكِ من أدوات المنزل. |
Bu yolculuğu kabul ettiğin için sana teşekkür etmek istedim. | Open Subtitles | أردتُ أن أشكرك على موافقتك أن تذهب في هذه الرحلة؟ |
Hayır, emrivaki davetimi kabul ettiğin için ben teşekkür ederim. | Open Subtitles | لا، من فضلك. شكرا لكم على قبول مشاركة لي دعوة دقيقة. |
Babamın ve senin izlerini takip ederek silahşörlerine katılma talebimi kabul ettiğin için şeref duydum. | Open Subtitles | ...لي عظيم الشرف لموافقتك على طلبى لانضمامى الى الفرسان و اعطائى الفرصه لاصبح مثلك و مثل ابى |
Teşekkür ederim bu çocuğun hayatında olmayı kabul ettiğin için her zaman arkamı kolladığın için Amanda'nın arkadaşı olduğun için. | Open Subtitles | فقط, شكرا... . لموافقتك على أن تكوني جزء من حياة هذا الطفل |
Jeannine, benimle buluşmayı kabul ettiğin için çok teşekkür ederim. | Open Subtitles | جانين, شكرا جزيلا لموافقتك على مقابلتي |
Tanık olmayı kabul ettiğin için seninle gurur duyuyorum. | Open Subtitles | انا فخور جداً بك لموافقتك على الشهادة |
Tyler, bunu kabul ettiğin için çok mutluyum. | Open Subtitles | تايلر), انا سعيدة جداً لموافقتك على هذا) |
Buluşmayı kabul ettiğin için teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً لك لموافقتك على مقابلتي |
Sonunda benimle çıkmayı kabul ettiğin için çok heyecanlıyım. | Open Subtitles | أنا متحمس جدا ًلذلك واخيرا وافقتي بأن تخرجي معي |
Senin işini kurtardıktan sonra kabul ettiğin uçak. | Open Subtitles | بعد أن أبقيت على وظيفتكِ الذي وافقتي عليها |
Ev arkadaşlığı anlaşmamızda kabul ettiğin sıcaklık buydu! | Open Subtitles | هذه هي درجة الحرارة التي وافقتَ عليها |
Sana yardım etmemi kabul ettiğin zaman beni de ilgilendirir oldu. | Open Subtitles | جعلته شأني حين وافقتَ أن أساعدك. |
- Bizi kabul ettiğin için teşekkürler. | Open Subtitles | -شكراً جزيلاً لسماحك لنا بالمبيت -هل تمازحني؟ |
Lee, bizi evine alıp kabul ettiğin için çok teşekkürler. | Open Subtitles | (لي) شكراً جزيلاً لك لسماحك لنا بهذه الزيارة |
Bu sabah kahvaltını benimle yapmayı kabul ettiğin için teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً لك على موافقتك لتناول الافطار معي هذا الصباح |
Bizi görmeyi kabul ettiğin için bir teşekkür hediyesi olarak say bunu. | Open Subtitles | نود شكرك أولاً على موافقتك لمقابلتنا |
Davetimizi kabul ettiğin için teşekkürler ve hoş geldiniz. Umarım ev sahibiniz olmama izin verirsiniz. | Open Subtitles | شكرًا على قبول الدعوة ومرحبًا، آمل أن تسمح لي بلعب دور المضيف. |
Steve. Teklifi kabul ettiğin teşekküler, Steve. | Open Subtitles | شكراً على قبول العرض |