"kanıtım" - Translation from Turkish to Arabic

    • دليل
        
    • الدليل
        
    • دليلي
        
    • أدلة
        
    • برهان
        
    • دليلاً
        
    • البرهان
        
    • دليلا
        
    • دليلى
        
    • الأثبات
        
    • تثبت ذلك
        
    Peki, benimde onu bu iki bombalama olayına karışmadığına dair bilimsel kanıtım var. Open Subtitles حسنٌ ، لديّ دليل علميّ بأنـّه ليس هنالك ما يربطه بأيّ من القنبلتين.
    - Ver şunu bana, fatura olmazsa, kanıtım da olmaz. Open Subtitles هل وقعت؟ أعطنيه، ألم أملك الإيصال لن أملك أي دليل
    Elle tutulur bir kanıtım yok ama durum öyle görünüyor. Open Subtitles ليس لدي دليل قاطع على هذا ولكن يبدو الوضع كذلك
    kanıtım üç bölümden oluşuyor. Birincisi, söylediğim kişi değilsem... burada ne işim var? Open Subtitles الدليل من ثلاث اجزاء اولا اذا لم اكن انا من ادعي
    Bir insan hem az hem de çok nasıl sevinebilir ki? Artık adil olanla olmayanın Victor'un yüreğine yabancı gelmediğini ispatlayan bir kanıtım vardı. Open Subtitles لقد امتلك الدليل على أن العادل والضالم لم يعودا بعد اليوم غريبان عن قلب فيكتور
    kanıtım şu testi kandırabilirim, seni kandırabilirim. Open Subtitles التلاعب دليلي هو أنّني تمكّنتُ من خداع الاختبار وخداعك
    Sizi, kendimi ve vekillerin 3'de 2'sini önümüzdeki 20 yıl boyunca parmaklıkların arkasında tutacak kadar dosyamda kanıtım var. Open Subtitles الموضوع هو أنني لدي أدلة كافية في ملفاتي الخاصة أدلة حول أبنية سكنية عقود طرق ، ومواني ومشروعات تعليب
    Tabii. Bak, bunun kulağa çılgınca geldiğini ve kanıtım olmadığını biliyorum, ama... Open Subtitles اسمع, اعلم أن هذا يبدو جنونياً وليس لدي دليل عليه, لكن 000
    Kendine bunu söyleyip duruyorsun ama görsel kanıtım var benim. Open Subtitles أجـل ، إستمري بقـول ذلك لنفسك لكـن لديّ دليل بالصـور
    Tutuklayabilmek için kanıtım yoktu ve onu kimse benim kadar iyi tanıyamaz. Open Subtitles كلا، ليس لدي دليل لإعتقاله ولا أحد يعرف من هو إلا أنا
    Hayır ! Uzaylıların bu işe dahil olduğuna dair hiç kanıtım yok. Open Subtitles لا أنا لم أجد أي دليل على أنهم أهل الفضاء
    Sadece bilgi sakladığınıza dair yeterince kanıtım olmadığı için. Open Subtitles فقط لانى ليس لدى دليل كافى انكم اخفيتم معلومات
    Ötekilerin suçla bağlantısını ispatlayacak bir kanıtım yok. Open Subtitles أنا عندي أي دليل مادي لادراك التعادل الآخرين في الجريمة.
    Daha önce bir şey söylemeliydim ama bugüne kadar kanıtım yoktu. Open Subtitles يجب أن أقول أنها قريبة من هذا لكني لم أملك دليل على هذا حتى اليوم
    Şu an başka bir kanıtım yok, sayın yargıç. Open Subtitles ليس لدي أي دليل آخر في هذا الوقت، حضرة القاضي
    Şimdi ben. Sorgulama için sizi getirebilecek yeterli kanıtım yok, ama bir açıklamaya minnettar kalırım. Open Subtitles ليس لديّ الدليل الكافي لاحضارك للتحقيق، ولكني أقدر تفسيراً منك
    Kardeşlerim için önemli olabileceğini düşündüğüm bir konuda bilgim ve yazılı kanıtım mevcut. Open Subtitles انا لدي الدليل الذي سيساعد اشقائنا. ماالذي ذو أهمية كبيرة لاخواننا
    Evet, ama ilk gemi kanıtım olabilirdi. Open Subtitles نعم, ولكن السفينة الاولى ستكون هي الدليل
    kanıtım kardeşimi hayatı boyunca tanımış olmam. Open Subtitles دليلي هو أنّي أعرف أخي جيّداً.
    Sadece Hammond'ın değil, onun lider ekibinin de bu işte suçu olduğuna dair bir yığın kanıtım var. Open Subtitles كشفت بالجبل أدلة لاتورط فقط الجنرال هاموند , لكن فريقه الأول كذلك
    Hiç bir kanıtım yoktu fakat nedense ona tümüyle güvenmiyordum. Open Subtitles لم يكن لدى أى برهان لكن بطريقة ما, لم أثق به كلية
    En kötü tarafını biliyor musun? Numara yapıyor, ve kanıtım yok. Open Subtitles أتعرفين ما أسوأ جزء أعرف أنه يدعي الإصابة ولا أملك دليلاً
    Hayır, terk etmediler. Onlar terk etmedi, Baba. Bir kanıtım var. Open Subtitles كلا هم لم يفعلوا لدي البرهان على ذلك أبي
    Doisneau'nun öldürüldüğüne dair şu ana kadar bir kanıtım yoktu. Open Subtitles لم يكن لدي أي قضية ضده حتى وجدت دليلا ان دوانو قد قتل
    Bu benim kanıtım. Hapse mi gitmek istersin, eve mi? Open Subtitles ، أخبرتك , إن ذلك المال هو دليلى تريد الذهاب إلى السجن أم إلى البيت ؟
    kanıtım var, gel sana göstereyim. Open Subtitles لدي الأثبات. تعال ساريك
    Bunu kanıtlayan kanıtım var, ama bana hiç zaman vermediniz. Open Subtitles لدي الدلائل التي تثبت ذلك ولكنك لا تمنحني أي وقت

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more