Eğer biz komşu olarak birbirimizi gözetmezsek ileride küçük bebek komşularımız olabilir. | Open Subtitles | إن لم يعتني الجيران ببعضهم سينتهي بنا المطاف برؤية أطفال جيران صغار |
komşularımız havuz yaptırdı bu ara orada çok vakit geçirdi. | Open Subtitles | حسنا الجيران لديهم بركة وهو يمضي الكثير من الوقت هناك |
Neden çığlık atmayı denemiyorsun? komşularımız sağırdır. | Open Subtitles | لم لا تحاول الصراخ الجيران صم في كل الأحوال |
Şok geçirtecek başka komşularımız da var. | Open Subtitles | أمامنا بضعة جيران ليتلقوا الصدمة. |
komşularımız perili bir evde yaşadığımızı sanacaklar. | Open Subtitles | يتعامل الجيران معنا كما لو أننا نعيش ببيت مسكون |
Yeni komşularımız taşınıyor. Kim olduklarına bakıyorum sadece. | Open Subtitles | الجيران الجدد يتحرك فيه فقط أريد أن تحصل على نظرة عليهم.. |
komşularımız milliyetimiz hakkında bir fikir sahibi olmasalar da | Open Subtitles | فى حالة اي شك من الجيران فى ميراثنا الحضاري |
Yangın departmanı orada. Çılgın komşularımız Tiernesette'ler. | Open Subtitles | ان رجال الاطفاء حضروا و تجمع الجيران الحمقى |
İngiltere'deki evimizde, ben ve ailem biz hep aynı sokakta, aynı evde yaşadık, ve tüm komşularımız, arkadaşlar, hepsi, benim sağlık problemimi biliyorlardı. | Open Subtitles | عدنا أنا و عائلتي لإنكلترا لذات البيت و ذات الشارع كل الجيران و الأصدقاء, الذين يعرفون بمشاكلي الصحية. |
Tatlım, yeni komşularımız muhteşem bir kocayla ödüllendirildiğin gerçeğini onayladı. | Open Subtitles | عزيزتي , من الواضح أن الجيران الجدد يقبلون بأنكِ منحتي زوج هائل |
Umarım en kısa sürede bu mesajı alırsın. Tek endişemiz yakın komşularımız konusunda. | Open Subtitles | اتمنى ان تسمعي هذه الرساله عاجلاً انا قلق فقط من الجيران |
komşularımız uyumuştur. | Open Subtitles | لدينا جيران ربما يكونون نائمين |
komşularımız olaydı keşke. | Open Subtitles | أتمنى لو كان لدينا جيران |
Sonunda yeni komşularımız oldu. | Open Subtitles | أخيرا حصلنا على جيران جدّد. |
Bizim gürültücü komşularımız var. | Open Subtitles | في شقتنا لدينا جيران مزعجين |
Bugünkü komşularımız gibi, geçimlerini güç bela denizden ve... koyundan sağlıyorlardı. | Open Subtitles | مثل جيراننا اليوم، لقد كانوا يستروا ويؤمنوا أنفسهم من الأغنام والبحر |
Dışarısı güvenli değil. komşularımız bize ateş etti, yola barikat kurdular. | Open Subtitles | لم يعد المكان آمناً، أطلق جارنا النار علينا |
Bu parçalar sosyal birlikteliği inşa ettiğimiz, sağlığı ve taze gıdayı olabildiğince dost, aile ve komşularımız için sağladığımız yerler. | TED | هذه المساحات هي أماكن نبني فيها التماسك الاجتماعي بالإضافة لتقديم طعام صحي طازج لأصدقائنا وعائلاتنا وجيراننا. |
Öyle görünüyordu ki, komşularımız ve arkadaşlarımız için Afrika, muhtlemelen sadece kendi hayallerindeki ya egzotik bir yer, hayali bir diyar ya da korku, açlık mekanıydı. | TED | فلقد بدا لجيراننا و أصدقائنا, أن أفريقيا كانت إما ذلك المكان الغريب و الأرض الخيالية التي تتواجد فقط في خيالاتهم, أو أرض الخوف, المجاعة. |
komşularımız casus! | Open Subtitles | جارانا جاسوسان! |
Derken bu muhteşem komşularımız taşındı. | Open Subtitles | ثم انتقل هذان الجاران المذهلان إلى هنا |
komşularımız da yok değildi ama. | Open Subtitles | كان يوجد لنا جيرانٌ |