| Çok ufak bir komisyon karşılında... sizin, ailenizin ve tabii liderlerinizin... gizlice İtalya'dan çıkarılıp sizin gibi önemli kişilerin... baş tacı edileceği bir doğu ülkesine götürülmenizi ayarlayabilirim. | Open Subtitles | مقابل عمولة صغيرة يمكنني أن أرتب لك و لعائلتك و لقوادك بالطبع لتخرجوا مع البضائع من إيطاليا و تنقلوا لمدينة شرقية |
| Seni uyarmalıyım, içtiğim şeyden komisyon alırım. | Open Subtitles | يجب علي أن أحذرك إنني أتقاضى عمولة عن ما أشربه |
| komisyon, içinde bulunduğumuz 1973 yılı itibariyle maymunların ... insanlara düşman olduğuna dair elle tutulur kanıtlar olmadığını, oy çokluğuyla kabul etmiştir. | Open Subtitles | عن طريق تصويت الأغلبية ، اللجنة لا تجد أدلة قوية عن العداوة من قبل القرود نحو البشر بنهايتنا سنة 1973 من إلهنا |
| İhraç edilen şekerlemede, şeker standartları gözetleme meclis komisyon başkanı. | Open Subtitles | وهو رئيس اللجنة البرلمانية لمراقبة معايير السكر فى الحلوى المستوردة |
| Elimde olayın kaza olduğunu belirten tam teşekküllü bir komisyon raporu var. Olayın kaza olduğunu bu mu gösterecek? | Open Subtitles | لقد أرسلت لجنة متخصصة إلى هُناك و قالت بإنه كان حادثاً |
| komisyon yok ve ücret yerine bir sürü konuşma duyuyorsun. | Open Subtitles | بدون العمولة, لن تحصل الا على الكثير من الكلام بدلا من الراتب |
| BG: Değerli komisyon Üyesi, yaptığınız iş için ve | TED | برونز خيوساني: سيدي المفوض شكرا على الوظيفة التي تقوم بها. |
| Tüm ihtiyacım olan komisyon hesabında bir isim ve başlangıç için birkaç papeldi. | Open Subtitles | كل ماإحتاجه كان اسم على عمولة الحساب وبضعة دولارت للبدء مع |
| Rüya görüyor olmalısın! Asla kimsenin benden komisyon almasına izin vermem! | Open Subtitles | لابد انك تحلمى لن اسمح لأحد ان يكلفنى عمولة |
| Bak ne diyeceğim, sana 100 bin papel indirim yaparım çünkü emlakçıya komisyon ödemek istemiyorum. | Open Subtitles | سأحسم لك 100 ألف دولار من ثمنه لأنّني لن أضطرّ إلى دفع عمولة للسمسار |
| Ne zaman ona bir alıcı bulsam komisyon alıyordum. | Open Subtitles | في كلّ مرّة أعدّ صفقة له، أحصل على عمولة |
| Bir düğün organizatörü en az onbeş milyon rupi komisyon alır. | Open Subtitles | عمولة منظم الأعراس تبلغ 15 مليون روبية على الأقل |
| komisyon uyuşturucu konusuna daha insancıl ve etkili yaklaşımlar belirlemek üzere bir araya gelen küresel liderlerden oluşan bir gruptur. | TED | اللجنة هي مجموعة رفيعة المستوى من قادة عالميين يعملون مع بعضهم لتحديد مفاهيم إنسانية أكثر ومقاربات فعالة تتعلق بقضية المخدرات. |
| Bu bilgiyle komisyon asla ailenin etnik kökenini bilmeden bir tavsiyede bulunuyor. | TED | وعلى ضوء تلك المعلومات تقدم اللجنة توصيتها، دون أن تعرف هوية الأسرة أوعرقها. |
| Majeste, acele edelim, komisyon çocuğa rastlamasın. | Open Subtitles | لا نريد اللجنة تأتى بينما الطفل لا يزال هناك |
| Sayın başkan, komisyon üyeleri,... ..bayanlar ve baylar, benim adım Lewis Dixon. | Open Subtitles | السيد الرئيس ، أضاء اللجنة السيدات والسادة اسمي لويس ديكسون |
| Dallas'taki olayları araştırmak üzere bir komisyon kurulacak. | Open Subtitles | إنشاء لجنة للتحقيق في الأحداث التي وقعت في دالاس |
| Yolsuzluk araştırmalarıyla görevli özel alt komisyon toplanacaktır. | Open Subtitles | ستقام الجلسة بعد لحظات لجنة الرقابة التشريعية الخاصة |
| Ama senin ve benim gibi borsacilar komisyon üzerinden eve tamamen pesin para götürür. | Open Subtitles | و لكن أنا و أنت .. السماسرة نقبض المال نقداً من خلال العمولة أيها الوغد صحيح |
| Ama senin ve benim gibi borsacilar komisyon uzerinden eve tamamen pesin para goturur. | Open Subtitles | و لكن أنا و أنت .. السماسرة نقبض المال نقداً من خلال العمولة أيها الوغد |
| Bu komisyon tarafından yapılacak ilk resmi açıklama olacak. | Open Subtitles | هذا سيكون أول تصريح رسمي من المفوض دراير حول جرائم المقتص |
| Onun adına bir çek yazıyorum kendime de küçük bir komisyon. | Open Subtitles | ثم اصدر شيك لامين الصندوق بأسمه بعد ان استقطع عموله صغيره لي |
| 28.7 milyon dolar komisyon hasilati hepsi de borsa disi hisselerden! | Open Subtitles | نهاية الشهر: 28.7 مليون بما فيها العمولات كلها من الأسهم الرخيصة |
| Ve eğer o bir kişi değilseniz altı ay içinde başka bir komisyon şirketine başvuru bile yapamazsınız. | Open Subtitles | وإن لم تكن ذلك الشخص... فلا تستطيع حتى تطبيق 6 أشهر من التدريب... في شركة سمسرة أخرى |
| Sidney Borsasında bir komisyon şirketi için çalısıyordum. | Open Subtitles | عملت في صالة التداول في أحدى شركات السمسرة |
| komisyon hesabı izin belgesinde üç farklı kişinin parmak izini buldum. | Open Subtitles | لقد سحبت بصمات 3 أشخاص من على بطاقة توقيع الحساب الوسيط. |
| komisyon üyesi Lobitto.Yardım etmek ve fikir vermek için Roma'dan geldi. | Open Subtitles | وهذا هو المفوّض لوبيتو الذي جاء من روما خصيصاً كمستشار ومساعد |
| -İkinci arabayı alırsak gerek kalmaz. - Daha fazla komisyon yapman gerekecek. | Open Subtitles | إلا إذا أشترينا سيارة ثانية ـ عليك أن تنجز عمولات أكثر |
| Aslında, sana vereceğim komisyon hakkında tekrar düşünmeye başlıyorum. | Open Subtitles | في حقيقة الأمر، بدأتُ بإعادة التفكير بأن عمولتك الباهظة تلك |
| Biraz daha az komisyon almalısınız. İmkansız. | Open Subtitles | ـ عليكم أن تَخفُّوا الضغط علىَ يا مصرفيون ـ مستحيل |
| komisyon James Allen davasını gündemine alacaktır. | Open Subtitles | "اللجنه سوف تأخذ قضيه "جيمس الين قيد الدراسه |