En matıklı konum atışlarımızı şu ağaçların hizasından yapmak olacak. | Open Subtitles | الموقع الأكثر منطقية سيكون اطلاق النار من خلال خطوط الاشجار |
Mantıklı duruyor fakat, sorun şu ki bu öyle konum bilgisiyle bitmeyecek bu kişisel sınırlara kadar inecektir. | TED | هذا أمر منطقي, لكن المشكلة هي ان النظام لن يتوقف عند معلومات الموقع و انما يبدأ بالبحث في معلومات الأفراد |
konum bilgileri çok hassas olabilir. | TED | معلومات الموقع من الممكن أن تكون حساسة جدًا. |
Sadece düşman şileplerinden gelen zayıf konum raporları ve SOS çağrıları. | Open Subtitles | تقاير عن المواقع , وإشارات إستغاثة ضعيفة جداً من شاحنات العدو |
Şimdi hem konum hem de momentum belirsizdir ve bu belirsizlikler birbirine bağlıdır. | TED | الموقع والقوة الدافعة كلاهما غير محددٍ الآن، والشكوك متصلة ببعضها. |
konum ise: İlginç; 14 yıl önce başvuruyu yaptığımızda tapınağı Andes'e karşı konumlandırmıştık. | TED | أما الموقع فهو مثير للاهتمام منذ 14 سنة عندما قمنا بالعرض، أظهرنا المعبد قبالة الانديز. |
Yerleştirilmiş dört mikro kontrolör var, her seferinde halka dönerken, bir ekran önünden geçiyor, bir konum sinyali seçiyor | TED | هناك أربع معالجات في الجهاز والتي، مع كل دورة لهذه الحلقة تقوم، بينما تعبر في خلف الشاشة تلتقط إشارة الموقع |
Merkez, burası konum 9. | Open Subtitles | إلى مركز السيطرة .. هنا الموقع التاسع .. |
- Evet, ama önemli olan, bu konum açığa çıkmış. | Open Subtitles | نعم, ولكنالنقطةهي, أن هذا الموقع تعرض للخطر. |
Bu konum, tamamen, stratejik nedenlerden dolayı seçilmiştir, uzun menzilleri izleyebilme özelliği. | Open Subtitles | هذا الموقع من الواضح انه تم اختياره بسبب استراتيجى بسبب ان الرؤيه من هنا بعيده المدى |
Birisinin bir şeyler söylemesi gerekiyordu ve bulunduğum konum nedeniyle insanlara bunu anlattım. | Open Subtitles | حسنا ً ، شخص ما عليه قول ذلك وأنا كنت في ذلك الموقع لجعل الناس يستمعون |
GPS programını çalıştır ve konum koordinatlarını gir. | Open Subtitles | شغل برنامج تحديد المواقع أدخل إحداثيات الموقع |
Geliştirmemizi umdukları 'konum' için destekleyici şeyler söylemezsen ancak. | Open Subtitles | إلا اذا قلت شئ ما يدعم الموقع الذين يأملون سرا أن نتقدم إليه |
Empire State binasının bu kadar tepesindeyken konum her şeydir. | Open Subtitles | بهذا العلو في مبنى "الإمباير ستايت" الموقع هو كل شيء. |
Bize bir konum verir vermez de buradan gideceğiz. | Open Subtitles | وبمجدر أن ترشدنا إلى الموقع المنشود سنمضي على الفور |
Sunucu konum bilgilerine ve yönetici şifresine ihtiyacımız var. | Open Subtitles | نحتاج موقع الخادوم و كلمة مرور مدير الموقع خاصتك |
Kesinlikle. Bütün Red Star uydularında evrensel konum sistemleri var. | Open Subtitles | طبعا كل اقمار ريد ستار الاصطناعية تحوى أنظمة تحديد المواقع |
konum Çin ve Hindistan'daki ekonomik büyüme. | TED | يتعلق موضوعي بالتطور الإقتصادي في الصين والهند. |
Tehlikeli yaşamak konusunda biraz düşündüm. İyi bir konum değilmiş. | Open Subtitles | لقد جعلت البعض يتحرك من الحافه هذا ليس موقعاً مثالياً |
Ve konum hücreleri bu tip bir yol entegrasyonu girdisini kılavuz hücresi denilen bir çeşit hücreden alırlar. | TED | والخلايا المكانية تحصل كذلك على هذا النوع من المدخلات من نوع من الخلايا تدعى خلايا شبكية. |
konum belirleme için kesinlik çok önemlidir ve gelişmeler sadece son 10 yıl içerisinde oldu. | TED | في المواقع الجغرافية ، الدقة ضرورية و التقنية تطورت فقط في العشر سنوات الأخيرة. |
- Stratejik konum ihtimalinden dolayı. | Open Subtitles | -من المحتمل أن يكون موقعًا عسكريًا استراتيجيًا |
Bilmen gereken bulunduğun konum bu büyük organizasyonun varlığını sürdürmesi ve korumasını sağlıyor. | Open Subtitles | أن معرفة العميل فقط ما عليه معرفته في وضعه الحالي هو ما سمح لهذه المنظمة الضخمة ببقائها والحفاظ على نفسها |
Saygısızlık etmek istemem ama coğrafi konum, kanunu değiştirmez. | Open Subtitles | مع آحترامي سيدي , لاينبغي للموقع الجغرافي آن يكون عاملاً في تطبيق القانون |
Bilinmeyen konum. | Open Subtitles | بيئة غير محدد. |