Bu beni büyüledi. Okumaya devam ettikçe, kansere farklı gözle bakmaya başladım ve neredeyse korkum azaldı. | TED | أدهشني هذا. كلما نظرت كلما رأيت السرطان بشكل مختلف وكلما قلَّ خوفي منه. |
Sesi bir deneyim olarak değil ama bir semptom olarak görmeye teşvik edilmiş olduğumdan korkum ve direncim yoğunlaştı. | TED | ولكن بعد تشجيعي على التّعرف على صوت ليس كتجربة ولكن كمرض, ازداد خوفي ومقاومتي له. |
Sanırım bunu savunma mekanizması refleksiyle söyledim işte çünkü benim yakınlaşma korkum var. | Open Subtitles | أعتقد أني قلت ذلك كأسلوب دفاعي لأن لدي خوف من الحميمية أسلوب دفاعي؟ |
Ben ağacı oynamıştım çünkü çok kötü bir sahne korkum var, hatırladın mı? | Open Subtitles | و لعبت دور شجرة لأن لدي خوف من المسرح, أتذكرين؟ |
Evet, ama benim korkum, bu bittiğinde, efendim benim bu öğrendiğim sırları yaymamamı isteyip, bunu önlemek için beni öldürmesi. | Open Subtitles | نعم, لكن مخاوفي عندما ينتهي كل هذا سيدي لن يثق بي أنني لن أنشر الأسرار التي تعلمتها وسيقتلني ليحول دون ذلك |
Donanmadayken en büyük korkum neydi biliyor musun? | Open Subtitles | أتعرفين ماذا كان أكبر مخاوفي في البحرية؟ |
Evet önce ben sana yalan söyledim ama sen nehirde bana yalan söylerken benim uçma korkum hakkında yalan söylediğimden haberin yoktu. | Open Subtitles | نعم , انا كذبت عليك أولاْ لكنك لم تكن تعرف أننى أكذب حول خوفى من الطيران لكن عند النهر , كذبت على أولاْ |
Ama zamanla bu korkum meraka dönüştü. | TED | لكن بمرور الوقت، تحوّل خوفي من الظلام إلى فضول. |
Yüzeyde yaşayanlardan korkum asıl korkmam gerekenlere karşı beni kör etti. | Open Subtitles | خوفي من سكان الأرض أعمى لي لأولئك كان يجب أن يخشى معظم، |
Tek korkum görevimi tamamlamadan ölmekti. | Open Subtitles | خوفي الوحيد كان أن أموت قبل أن أؤدي فريضتي |
En büyük korkum deli saçması seviyesine indirilmek. | Open Subtitles | خوفي الأعظم يُنْفَى إلى الحافَّةِ المجنونةِ. |
Ya aci korkum Tanri korkumdan daha agir basarsa? | Open Subtitles | ماذا لو أن خوفي من الألم أصبح أكبر من خوفي من الله ؟ |
Hayattaki en büyük korkum bir gün yalnız başıma kalmak. | Open Subtitles | أكبر خوف لي بالحياة أن ينتهي بي الامر لوحدي في النهاية |
Tek korkum birlikte yaşamaya başlarsak abidik gubidik mevzular yüzünden tartışmaya başlamamız. | Open Subtitles | وأنا فقط خوف الذي إذا نحن كُنّا أَنْ تحرّكْ في سوية، نحن سَنَبْدأُ للتَجَادُل بشأن |
Ama çok yüksek. Yükseklik korkum var. | Open Subtitles | ولكن الارتفاع مخيف ولدي خوف من الارتفاعات |
En büyük korkum; başka bir elemanın lavaboda vakit öldürdüğü sırada... tuvalate girip büyük bir parça bıraktıktan sonra, yani sıçtıktan sonra tuvaletin tıkanması ve her tarafın-- bilirsin, bok olması. | Open Subtitles | أكبر مخاوفي أن أخرج من الحمام وأغتسل وسأرى ذلك الشخص في الحمام |
En büyük korkum oyunculuk yapamamaktı ve kimsenin umursamaması. | Open Subtitles | أكبر مخاوفي هي عدم قدرتي على التمثيل مجددا وأن لا يهتم بي أحد |
En büyük korkum, çocuklara da bunu önceden söyledim, eğer bu film bazı şeyleri basitleştircekse... | Open Subtitles | أكبر مخاوفي ، كما ذكرتُ لهؤلاء ، انّه اذا |
- Gerginim, çünkü saçma karnaval korkum tekrar oluştu. | Open Subtitles | اذا كنت ابدوا متوترا فهو بسبب خوفى من الكرنفالات |
- Korkunç bir yükseklik korkum var. - Benim yok. | Open Subtitles | لا استطيع فعل ذلك ابداً أنا اخاف من المرتفعات |
O andan beri hiçbir şüphem, korkum ya da pişmanlığım olmadı. | Open Subtitles | لم تراودني ابدا اي شكوك, مخاوف او اي ندم من حينها |
Ve asıl korkum o giydiğin ceketin içindeki gururun miktarını bildiğim için bunun burada bitmeyeceği. | Open Subtitles | وما أخشاه هو معرفة أن كمية الفخر المحشورة في هذه البدلة لن تنتهي هنا |
Lütfen! Açık alan korkum var. | Open Subtitles | أنا أخاف الأماكن المفتوحة لا يمكنني الخروج |
Yükseklik korkum var da ne demek? Buraya neden çıktın? | Open Subtitles | بما أنك لديك رهاب الأماكن المرتفعة لماذ صعدت إلى هنا؟ |
En büyük korkum, Elvira olmadan yaşantımın, bir çok insanın yaşamları gibi sıradan ve renksiz olmasıydı. | Open Subtitles | أعظم مخاوفى كانت أنه بدون الفيرا... حياتى ستصبح روتينية وشاحبة مثل حياة العديد من الناس. |
Onun Harriet Smith'le olan yakınlığından hoşlanmayışım ve bunun ikisine de zararı dokunacağına dair korkum hakkında konuşmaktan beni caydıramayacaksınız. | Open Subtitles | ! وانا لا يحق لي الحديث عن مايعجبني في علاقاتها وخوفي من ان تسبب علاقتها بهارييت سميث شيئا سيئا لهما |
korkum o ki; kolera değil, lakin Milliyetçiler bizi kırıp geçirecek. | Open Subtitles | أخشى إن لم تقتلنا الكوليرا، فأن القوميين قد يتمكنون. |
korkum kapı kollarının un ufak olması ve parçalardan birinin gözüme çarpması. | Open Subtitles | لماذا ؟ لأنى أخاف أن تتفتت المقابض وتأتى قطعة على عينى |
Yükseklik korkum var.... | Open Subtitles | أَنا خائفُة مِنْ المرتفعاتِ... |