"kovdu" - Translation from Turkish to Arabic

    • طرد
        
    • طردني
        
    • طردتني
        
    • بطردي
        
    • طرده
        
    • طردتك
        
    • طردك
        
    • طردت
        
    • بطرد
        
    • بطرده
        
    • طردتنا
        
    • طردنا
        
    • طردتنى
        
    • طردته
        
    • طرداني
        
    "Ephraim Cabot burada yatıyor. O, herkesi kovdu." Open Subtitles هنا يرقد افرايم كابوت الذى طرد كل فرد من بيته
    senin çabalarınla da ilgilenmiyoruz açıkçası". Akabinde beni odasından kovdu. TED و لسنا مهتمون بمساعدتكم و من ثم طردني من غرفته
    Harfi harfine, beni evden kovdu ve o aptallarla gitti. Open Subtitles انها طردتني من البيت وبعد ذلك أقلعت مع البلهاء
    Eve yeni gelmişken, beni kovdu ve paramı ödedi. Open Subtitles عندما أوشكت على البدء في العمل قامت بطردي و أعطتني المال
    "ister al, ister alma," dedi, ve sonra da beni kovdu. Open Subtitles و بهذا أجبرني علي أما أن أخذ النقود أو أتركهم ثم قام بطردي شر طرده
    Ne demek beni kovdu, o senin dolabın değil miydi? Open Subtitles ماذا تعني، طردتك خارجاً؟ لقد كانت خزانتك.
    Acayip garip olacak. Adam seni daha geçen hafta kovdu. Open Subtitles سيكون غريباً للغايه فقد طردك الأسبوع الفائت فحسب
    Seçimlerden önce, ordu yönetimi ele geçirdi ve yargıcı kovdu. Open Subtitles لكن قبل إجرائها قام الجيش بالإستيلاء على السلطه و طرد قاضى التحقيق من الخدمه
    Yine de senin atadığın birini kovdu. Bunu desteklemek kişilik ister. Open Subtitles وعندما طرد ، لابد من وجود شخص ليدعم مكانه
    Bir saat sonra hemşiresini kovdu ve şimdi ihtiyacı olmadığını söylüyor. Open Subtitles لقد طرد ممرضته بعد سّاعة وتقول الآن بأنّه ليس بحاجة إلى واحدة
    Ojai'de ki yaz işini de bıraktım, ama önce babam beni kovdu. Open Subtitles كنت سأستقيل من الوظيفه الصيفيه بشركه اوهاي لكن ابي طردني قبل ذلك
    Zor bir adam. Hiçbir şey satamadan beni kasabadan kovdu. Open Subtitles ذلك الفظّ، لقد طردني من البلدة قبل أن أبيع شيئاً.
    Ben de öyle yapıyordum ve bu yüzden beni kovdu. Open Subtitles ذلك ما كنت أقوله له و لقد طردني لقولي ذلك
    Bir çeteye karıştığımı öğrenince annem beni evden kovdu. Open Subtitles طردتني والدتي للخارج عندما انضممت لحياة العصابات
    Beni tekrar kovdu, Charlie. Open Subtitles لقد طردتني مرة اخرى, شارلي كان علي التسلل من الباب الخلفي
    DeathWatch onu kovdu. Çünkü bir gösteri sırasında birine yumruk atmıştı. Open Subtitles المراقب طرده لأنه ضرب أحدهم في إجتماع
    Karınız onu aldattığınızı düşündü, sizi evden kovdu ve siz de sinirlendiniz. Open Subtitles هل ترى كيف هذا تكدس؟ زوجتك إعتقدت أنك تخون، طردتك من المنزل، أصبحت غاضباً.
    Ne oluyor? Seni evden kovdu mu? Open Subtitles سام تعال هنا ، من طردك من البيت ؟
    Tüm hizmetçilerini kovdu ve o büyük eski evde tek başına yaşamaya başladı. Open Subtitles لقد طردت كلّ مُوظفيها وقرّرت العيش لوحدها في ذلك القصر.
    Personelin yarısını kovdu ve onların tüm işini benim yapmamı bekliyor. Open Subtitles تقوم بطرد نصف الطاقم وتتوقّع مني فقط القيام بكلّ العمل
    Bir süre önce, akciğer kanseri olduğunu öğrendi... şimdi de karısı, adamı kendi evinden kovdu. Open Subtitles وأكتشف إنه مصاب بسرطان الرئة والآن زوجته قامت بطرده من منزله الخاص
    Evet, mahkeme emrimiz olmadığı için bizi kovdu. Open Subtitles نعم,لم يكن لدينا مذكرة لذلك طردتنا
    Sonra Michael geldi, delilleri parçalayabilmek için bizi kovdu. Open Subtitles ثم طردنا حتى يتمكن من التخلص من كل الأدلة
    Sonra da beni kendi evimden kovdu, pansiyonda kalıyorum işe bak. Open Subtitles لقد طردتنى خارج منزلى , اننى الأن أقيم بإحدى الفنادق
    Annem, sonunda ben 10 yaşımdayken onu evden kovdu. Open Subtitles ثم آخيراً, طردته أمي من المنزل عندما بلغت الـ10,
    - Benimkiler beni evden kovdu. - Neden buraya geldin? Open Subtitles والداي طرداني - اذاً ، لماذا جئتِ إلى هنا ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more