| Şeytani bir zihin kontrolünün kurbanı olduğu apaçık ortada. Bu saçmalık. | Open Subtitles | لا شك أنه وقع ضحية سيطره شيطانية على دماغه هذا هراء |
| Her şeyden öte, siz de onun hastalığının kurbanı oldunuz. | Open Subtitles | بعد كل هذا, لدى إحساس بأنك أوقعت ضحية إلى مرضها |
| Bence Hilary Dixon'ı bulmamız Jacob'ın başka kurbanı olmadığı anlamına gelmez. | Open Subtitles | اظن اننا سنكتشف ان هيلاري ديكسون لم تكن الضحية الاخيرة لجيكوب |
| - Zack silahı ve kurbanı teşhis etti. İşimiz yapıldı. | Open Subtitles | لقد حدد زاك هوية الضحية و ماهية السلاح انتهت مهمتنا |
| Ve Sydney bir şekilde oyununun son aşamasının kurbanı olursa,.. | Open Subtitles | وإذا سدني، في أية حال، تصبح الضحيّة إلى مرحلتك النهائية، |
| Bağlantısı olsa da olmasa da burada bir cinayet kurbanı var. | Open Subtitles | إرتباطات أو ليست، أنت عندك ضحيّة قتل هنا. |
| Pekâlâ, ilk kurbanı dövmüş ve boğmuş, ve sonra çöpe atmıştı. | Open Subtitles | حسنا,اذن هو يقوم بضرب و خنق ضحيته الأولى و يرميها فحسب |
| Flack, sağlık görevlileri gelene kadar birinin, kurbanı hayata döndürmeye çalıştığını söylemişti. | Open Subtitles | أتذكر فلاك قائلا أن شخصا ما حاول إحياء ضحية قبل وصول المسعفين. |
| Utanç verici olayın kurbanı Mad Dog Grimes uydu bağlantısıyla yayınımıza katılıyor. | Open Subtitles | وينضم إلينا عبر القمر الصناعي ضحية هذه المعركة الشهيرة, ماد دوغ غرايمز. |
| Sezgilerin için sorumluluklar alarak hayatındaki olayların kurbanı olmadığını kanıtlayabilirsin. | Open Subtitles | بتلقي المسؤولية لأفعالك إذاً أنت لست ضحية الأحداث في حياتك، |
| Her kurbanı 30'dan fazla bıçaklaması zanlının kesinlikle öfkeli olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | لكل ضحية,هذا الجاني عنده الكثير من الغضب نحتاج للمزيد من الأجوبة |
| Senin insan tacirliği kurbanı olduğunu ve seni kurtardığımı söyledim. | Open Subtitles | أخبرتها أنكِ ضحية من ضحايا المتاجرة البشر وأنني قمت بإنقاذكِ. |
| Biz bunu düşünürken, o da sıradaki kurbanı nasıl öldüreceğini planlıyor. | Open Subtitles | وبينما نحاول معرفة ذلك، هو يخطط في كيفية قتل الضحية التالية. |
| Adli tabip katilin kurbanı öldürmeden önce onu yaralamış olabileceğini söylemiş. | Open Subtitles | قال المحقق في أسباب الوفيات أنه ربما جرح الضحية في البداية |
| İşkence yapıldığında mesele güç uygulamak ve kurbanı kontrol altına almaktır. | Open Subtitles | عندما يتم ذلك كتعذيب فالأمر بخصوص السلطة و السيطرة على الضحية |
| Temizlik işçileri kurbanı çöp yığınının altında saklanmış halde bulmuş. | Open Subtitles | عامل صرف صحي وجد الضحية مخبأة أسفل أكياس قمامة هنا |
| Bunun için kurbanı incelemek faydalı olabilir ama böyle bir sorgulama şeklinin doğruca katili bulmamızı sağlayacağından emin değilim. | Open Subtitles | حسنًا، من الجيّد الحصول على معلومات شخصية عن الضحيّة لكنّي لستُ متأكدة أنْ هذا الخط من التحقيقي سيوصلنا لقاتلها |
| Bu, Doggett'ın araştırdığı cinayetin kurbanı Arlen Sacks. | Open Subtitles | هذه أكياس آرلن ضحيّة القتل دوجيت كان يحقّق فيه. |
| Sonraki kurbanı fakir bir semtten, yeni yetme beyaz bir erkek. | Open Subtitles | ضحيته القادمة ستكون ذكر أبيض من إيجارات المخفضة الجيران |
| Ama tuhaf bir biçimde, en az iki kurbanı öldürmek için sebebi var. | Open Subtitles | ولكنه، مع غرابه هذا، لديه الدافع لقتل علي الاقل ضحيتين من هؤلاء الضحايا. |
| Üç kurbanı da, yaşları 25 ile 30 arasındaki genç kadınlarmış. | Open Subtitles | ضحاياه الثلاثة كانت كلّ الشابّات بعمر 25 إلى 30. |
| Bu arada avukatı "açgözlülük" kurbanı Eli Gould'muş. | Open Subtitles | بالمناسبه المحامى كان ايلى جولد الضحيه فى جريمة الطمع |
| Çabaların boşa gidebilir, o gazeteci kendi merakının kurbanı olabilir. | Open Subtitles | الم تضع فى اعتبارك, ان المراسل قد يكون ضحيه لفضوله. |
| Hırsızlık kurbanı katili öldürdü, paniğe kapılıp ve cesedi attı. | Open Subtitles | لقد قتل السارق ضحيتنا بحادث سرقة فأرتعب، و ألقى الجثة |
| Yine de bu cinayetlerdeki şiddet, iki kurbanı da tanıdığını gösteriyor. | Open Subtitles | لكن العنف في عمليتي القتل هاتين يشير إلى معرفته كلتا الضحيتين |
| Ben de kurbanı yaşını ve kim olduğunu bulmak için bazı testler yapmalıyım. | Open Subtitles | و أريد أن أفحصها لأحدد العمر و غيرها من الأمور التي ستُرشدنا للضحية |
| Ya öldürmeyi bırakma sebebi istediği kurbanı bulup onu elinde tutmak istemesiyse? | Open Subtitles | الذي إذا تَوقّفَ عن القَتْل لأن وَجدَ الضحيّةَ أرادَ حقاً وتَمسّكَ بها؟ |
| Gönüllü bir kralın kurbanı olan... bakir soytarı, kabul edilecektir. Ama beni arayacakları aklınıza gelmiyor mu? | Open Subtitles | ، تضحية الملك الراغب كالأحمق العذراء، سيكون مقبولاً |
| Ve sende bir sonraki kurbanı TV'de gördüğünde suçluluk duygusu hissetmezsin. | Open Subtitles | ولن يكون عليكِ الشعور بالذنب عندما تري ضحيّته التالية على التلفاز. |