| 40 kurs alan, tam zamanlı bir ilk derece üniversite öğrencisi yılda 1000 dolar ödeyecek, bütün eğitim için 4000 dolar | TED | طالب بكالوريوس بدوام كامل يأخذ 40 دورة سيدفع ألف دولار سنوياً 4000 دولار للدبلوم كاملاً |
| Bugünse, tam dokuz yıldır, 17 şehir, 12 ülke, 760 kurs ve binlerce kadın ve genç kızla hâlâ öğretmeye devam ediyorum. | TED | واليوم بعد تسع سنوات، و17 مدينة و12 دولة، و760 دورة وآلاف من الفتيات والنساء لاحقًا، لا أزال أُدرس. |
| Yunan mitolojisi üzerine hızlandırılmış kurs almam lazım. | Open Subtitles | انا بحاجة الى دورة مكثفة في الأساطير اليونانية |
| kurs elbette güzeldi, ama olay kurs içeriğinin kendisi ile ilgili bir değişim değildi. | TED | الدورة كانت جيدة ، ولكن لم يكن محتوى الدورة في حد ذاتها التي غيرت عقليتي. |
| Durumu kurtarmak için bir şeyler yapmanı isteyen 4 yıllık bir kurs. | Open Subtitles | أنهـا أربعة أعَوام من الصفوف و كيفية العُبُور. |
| Yani 200. kurs için 500 verdin. | Open Subtitles | اذا, 200 دولار واعطيتني 500 للدورة. |
| kurs derken neyi kastettiniz? | Open Subtitles | ـ (كورتز). ـ ماذا تقصدين بـ(كورتز)؟ |
| - Göçmenlerin Norveç'e kolay uyum sağlamalarını amaçlayan altı aylık kurs. | Open Subtitles | انها دورة يومية لمدة ستة شهور للمهاجير الذين يريدون التكيف مع المجتمع النرويجي |
| Unutamam çünkü Weintraub Hafıza Akademisi'nde kurs aldım. | Open Subtitles | لا أستطيع فعل ذلك , لقد أخذت دورة لتقوية الذاكرة |
| Normalde üç aylık bir kurs ama Bloom'lar bunu yedi kere alman konusunda ısrarcı. | Open Subtitles | بصورة نموذجية دورة دراسية مدتها ثلاثة أشهر لكن الشركة تصر على ان تدخلها سبع مرات |
| Bildiğimiz böyle bir kurs yok." | TED | على حد علمنا، لا يوجد دورة في هذا المجال " |
| Bir moda okuluyla yazışmalı kurs görmüş. | Open Subtitles | قامت بـ دورة مراسلة في مدرسة ازياء |
| - Ama postayla kurs aldı ve daktilo ve Pitman stenosunda iyi bir hıza sahip. | Open Subtitles | لكنها أخذت دورة عن طريق البريد ولديها سرعة جيدة في الطباعة وإختزالُ "بيتمان". |
| Yani ikiniz de hızlandırılmış bir kurs alacaksınız. | Open Subtitles | هذا يعني أنكم ستخضعون إلى دورة سريعة |
| Sana hızlandırılmış kurs vereceğim. Tamam mı? | Open Subtitles | انا سأعطيك دورة تصادم, حسنا؟ |
| Sana hızlandırılmış kurs vereceğim. Tamam mı? | Open Subtitles | انا سأعطيك دورة تصادم, حسنا؟ |
| Komple bir kurs. Hayward'ın kız kardeşi şu anda orada. | Open Subtitles | إنها دورة كاملة شقيقة (هايوارد) منخرطة بها حالياً |
| Dinle beni, kurs bugün başlamıyor mu? | Open Subtitles | الدورة ستبدأ اليوم، أليس كذلك ؟ حسناً , أنا هنا |
| kurs sayesinde durumunu mahvettiğini bilmediğimi düşünüyorsun değil mi? | Open Subtitles | وتعتقدين اننى لا اعرف ؟ لقد دمرتى طريقك تمام خلال تلك الدورة |
| Gördüğünüz gibi, kurs sabah ve öğleden sonra olmak üzereye ikiye bölündü. | Open Subtitles | كما ترون, فإن الدورة ستنقسم بين جلسات الصباح و الظهيرة |
| Artık ne kurs, ne Tel Aviv... Her şey bitti! | Open Subtitles | لا مزيد من الصفوف ، لا يمكنني المجيئ إلى تل أبيب كل شيء إنتهى |
| kurs derken neyi kastettiniz? | Open Subtitles | ـ (كورتز). ـ ماذا تقصدين بـ(كورتز)؟ |