"mecbur" - Translation from Turkish to Arabic

    • اضطررت
        
    • مضطر
        
    • مضطراً
        
    • مضطرة
        
    • مجبر
        
    • اضطررنا
        
    • مجبراً
        
    • مجبرة
        
    • لزم
        
    • أضطررت
        
    • ملزمة
        
    • ملزم
        
    • عليك ذلك
        
    • إضطررت
        
    • الإلتزام
        
    Sayımız onunkilerinin beş katı. Mecbur kalırsan ıkizleri de alırsın. Open Subtitles عددنا خمسة أضعاف قواته يمكنك الاستيلاء على توينز إن اضطررت
    Onu bulmak zorundayım. Mecbur kalırsam onları cehennemde bile ararım. Open Subtitles لا يهمّ، عليّ العثور عليهم سأتعقّبهم إلى الجحيم إن اضطررت
    Yalnız başıma ölmek istemiyorum ve şimdi buna Mecbur da değilim. Open Subtitles أنا لا أريد أن أموت لاوحدي والان أنا لست مضطر لذلك
    Açık arttırmada randevumu alman konusunda Mecbur olmadığını bilmeni isterim. Open Subtitles أريدكَ أن تعرف أنكَ لستَ مضطراً للمزايدة عليّ في المزاد
    İngilizlere karşı direnişin yardımına koşmaya... Mecbur olduğu bir adam. Open Subtitles ظهور رجل المقاومة ضد البريطانيون تشعر بأنها مضطرة للتجمع حوله
    bazı bakımlardan kimsenin öğrenmesini istemediğim bir şey, ama şimdi burada bunu açıklamaya kendimi Mecbur hissediyorum. TED شيئ أتمنى أن لا يعرفه أحد أبداً، لكني أشعر هنا بأني مجبر أن أفشي به.
    Şu durumumuzda onları indiremeyiz. Mecbur kalırsak onları arkamıza takmamız gerekecek. Open Subtitles لا يمكننا قتالهم في حالتنا الراهنة، سنضطرّ لاقتيادهم بعيدًا إن اضطررنا.
    Kendini kandırma. Mecbur kalmadığım sürece bunu kullanmam. Open Subtitles لا تعتقد أني لن أستعمل هذا إن اضطررت لذلك.
    Onun güçlerini Mecbur kalmadıkça kullanmadım. Open Subtitles أنا لم أستخدم قواها إلا إذا اضطررت إلى ذلك
    Sonra saatimi bırakmamın yazık olacağını düşündüm... onu ancak, Mecbur kalırsam bırakabilirdim. Open Subtitles و فكرت في مدي اسفي اذا قمت بترك ساعتي و لكنني سأفعلها لو اضطررت لذلك
    Hâl böyle iken işte buradayım, onlarla savaşıp kendimi küçültmeye Mecbur bırakılıyorum. Open Subtitles ومع ذلك، ها أنا هنا مضطر إلى التقليل من شأني لأتعارك معهم
    Mecbur değilim. Kardeşinle ilgili hislerimi biliyorsun. Open Subtitles لست مضطر إلى ذلك، تعرفين كيف أشعر حيال أخيكِ.
    Zaten Mecbur olmadıkça da dans etmem onlarla. Open Subtitles بالرغم من ذلك إننى لن أرقص مع إحداهن إلا إذا كنت مضطراً لذلك
    İyi çocuktur. Mecbur olmadığı halde kardeşiyle işaret dilinde konuşuyor. Open Subtitles إنه طيب، يتعامل مع أخيه بلغة الإشارة رغم أنه ليس مضطراً
    Tamam, zarları bana ver. Eve git. Oynamaya Mecbur değilsin. Open Subtitles فقط إعطني النرد و إذهبي إلى بيتك، أنت لست مضطرة للعب
    Çok Mecbur kalmadıkça bunu yapmak istemezsin. Open Subtitles لم يكن يجب عليك أن تفعلى ذلك ,إلا إذا كنت مضطرة
    Şuna Mecbur olmamak: "Puf! Ne lâzım?" Open Subtitles لست مجبر على الرحيل، ايها الأبله ماذا تحتاج؟
    - Mecbur kalmadıkça sezaryen yapmak istemiyorum. Open Subtitles لا أريد إجراء عملية قيصرية إلا إذا اضطررنا إلى هذا
    Bu şekilde konuşmanızı dinlemeye Mecbur değilim... Open Subtitles أنا لست مجبراً على الاستماع لك وأنت تتحدث بهذه الطريقة، ذلك مهين
    Daha önce de dediğim gibi, Mecbur değilsin ama eğer biraz gülümseyebilirsen... Open Subtitles نعم، نعم حسنا، كما قلت لكِ سابقا، لستِ مجبرة على شئ
    Bu evdeki tüm bıçakları, ipleri ve hapları kaldıracağım Mecbur kalırsam da yirmi dört saat başında bekleyeceğim. Open Subtitles سوف أزيل كلّ سكّين ، حبل وحبّة من هذا المنزل وإن لزم الأمر ، فسوف أكون بجانبك طوال الـ24 في اليوم
    İmparator olmayı istemedim aslında, ama Mecbur kaldım. Open Subtitles لم أكن أرغب حقا لاصبح الامبراطور لكنني أضطررت
    Kimse Mecbur olduğu için kıç yalamaz. Open Subtitles لا أحد اللعقات وهو الحمار لأنه يشعر ملزمة.
    - Mesajını aldım. - Gelmeye Mecbur değilsin. Open Subtitles ذلك,لقد وصلنى بريدك الصوتى لاتشعر بانه ملزم
    Bunu yaptıgına sevindim ama Mecbur degildin Open Subtitles حسناً, أنا سعيدة أنك عدت ولكن لم يجب عليك ذلك
    Evet, tamam, Mecbur kalmadıkça üçünüzle de dövüşmek istemiyorum. Open Subtitles حسناً، حسناً ، أنا لا أريد العراك مع ثُلاثتكم إلا إن إضطررت لذلك
    Başarmak için Mecbur hissetmeni anlıyorum. Ama acı veren gerçeği kabul etmen gereken bir an gelir. Open Subtitles أنا أعي الإلتزام الذي ترغب بإنجاحه ولكن سيأتي نقطة معينة،

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more