| Annene bu mektupla ilgili ne istersen söyle. Sana güveniyorum. | Open Subtitles | "أنا أثق بك لتخبر أمك ما رأيك فى هذا الخطاب |
| Fakat daha başka önemli değişiklikler de vardı. mektupla oynanmıştı. Önemli bir harf eksikti. | Open Subtitles | ولكن, كان هناك شئ هام آخر, كان هناك حرف مفقود فى الخطاب |
| Sembol, sembol önceki mektupla uyuşuyor, değil mi? | Open Subtitles | الرمز، يتطابق مع الرمز بنهاية الخطاب الأصلي، أليس صحيحاً؟ |
| Ve bu mektupla..bugün burdayız | Open Subtitles | ولَم يكن موجوداً بخطاب, لَم يكن أحدنا ليكون موجوداً هنا اليوم. |
| Eğer mektupla ya da telefonla haberleşiyor olsaydım, gerekmezdi belki de. | Open Subtitles | قد لا أكون كذلك ،لو أني تواصلت برسالة أو على الهاتف |
| Belediye başkanına hitap edilmiş. Laboratuvar içindeki bu mektupla beraber bize yolladı. | Open Subtitles | كان معنون إلى العمدة وقد أرسله المعمل إلينا، ومرفق معه خطاباً بالداخل |
| Demek Katrina, hanımefendisinin yazdığı mektupla kendininkini değiştirdi? | Open Subtitles | لذا "كاترينا" بدّلت الخطاب الذي كتبته سيدتها بالخطاب الذي كتبته هي؟ |
| Bunu mektupla eğitim sayesinde öğreneceğinizi sanmazdım. | Open Subtitles | لا أظن أنك قد تعلمت الحياة من التعلّم بالمراسلة |
| Dışarı çıkacaksın. Bu mektupla beraber polise vereceksin. | Open Subtitles | سوف تخرجين و تعطي هذا الخطاب للشرطة إلى جانب هذه الرسالة. |
| İlginç olan şey ise Volta'nın Royal Society'ye yazdığı mektupla bütün sırlarını açığa çıkarmasıydı. | Open Subtitles | المثير للانتباه هنا،عندما أرسل ڤولتا الخطاب إلي المجتمع الملكي أعطاهم كل أسرار التجربة |
| Dışarı çıkacaksın. Bu mektupla beraber polise vereceksin. | Open Subtitles | سوف تخرجين و تعطي هذا الخطاب للشرطة إلى جانب هذه الرسالة. |
| Bu mektupla. Amanda Becker artık gerçeği öğrenecek. | Open Subtitles | بهذا الخطاب ستعرف اماندا بيكر الحقيقة |
| İlk başta, mektupla hemfikir değildim... ama... | Open Subtitles | بدايةً, أنا لا أوافق على ذلك الخطاب و لكن... |
| Pekâlâ. Mutlaka o da mektupla evet dememiştir. | Open Subtitles | وأعلم جيدا أنها لم تبلغك موافقتها بخطاب |
| Subaylarımızın neredeyse tamamının New York Limanı'ndaki hapishane gemisinde maruz kaldıkları barbarca muamele hakkındaki mektupla Efendi Hazretleri'nin canını sıktığım için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا أعتذر لإزعاجي لسيادتك" بخطاب يدور موضوعه بكامله تقريبا بشأن" المعاملة الهمجيّة التي تلقاها ضباطنا" |
| "Kiracılar inşaat çalışması konusunda tasdikli mektupla haberdar edilmelidir." | Open Subtitles | "يجب إبلاغ المستأجرين بكل أعمال البناء بخطاب موثق". |
| Çok sevdiği motosikletine yazdığı bir mektupla Yamaha'ya veda etti. | Open Subtitles | لقد ودع دراجته المحبوبة برسالة |
| Keşke bütün bunları bir mektupla Nikki'ye açıklayabilseydim. Çünkü bu küçük bir olaydı. | Open Subtitles | ليتني أستطيع تفسيره برسالة إلى (نيكي) لأنّه كان أمراً بسيطاً |
| Belediye Başkanına gönderilmiş. Laboratuar bu mektupla birlikte gönderdi. | Open Subtitles | كان معنون إلى العمدة وقد أرسله المعمل إلينا، ومرفق معه خطاباً بالداخل |
| Başka bir isimle ve yerini sağlama alacak bir mektupla seyahat edeceksin. | Open Subtitles | ستُسافر باسم آخر وستأخذ خطاباً منّي يؤمن لك مركزاً مرموقاً هناك |
| - O zaman herkes mektupla ilgilenir. | Open Subtitles | فسيكون الأمر متعلقاً فقط بالخطاب |
| Bu mektupla cinsel ilişkiyi anlayabilmek için savaşı cephede bütün şiddetiyle... yaşamış olmak lazım. | Open Subtitles | من أجل أنه قد يموت في أي وقت وقد كان محقًا هذه القضية المجنونة بالمراسلة يمكن أن توجد |