"meslektaşım" - Translation from Turkish to Arabic

    • زميلي
        
    • زميل
        
    • زميلتي
        
    • زملائي
        
    • زميلة
        
    • زميلتى
        
    • الزملاء
        
    • الزميل
        
    • زميلى
        
    • لزميلي
        
    • زميلِي
        
    • مساعدى
        
    • لزميلة
        
    • وزميلي
        
    Ben bay Ichinowa ve bu da meslektaşım Yoko Takanoshi. Open Subtitles ذلك صحيح أنا السيد ايتشناوا وهذا زميلي السيد يوكو تاكونوشي
    Değerli meslektaşım, savunmanızı hazırlamak için dört haftadan fazla vaktiniz vardı. Open Subtitles يا زميلي المتعلم، أُتيح لك أكثر من 4 أسابيع لتحضير قضيتك،
    - meslektaşım malımızın çalınması olayında parmağın olduğuna dair sabite bağladı. Open Subtitles زميلي مصاب بسكتة جراء الدور الذي قمت به في خسارة المنتج
    Bir meslektaşım aracılığıyla kaydoldum ama soyadım Yahudiliği biraz fazla andırıyordu. TED فقام زميل بتسجيل اسمي. ولأن اسمي الأخير يبدو يهوديًا بعض الشيء،
    Emory Üniversitesinden meslektaşım Helen Mayberg ile bu konuda çalıştık. TED هذا العمل تم بالتعاون مع زميلتي هيلين مايبرغ من جامعة إيموري
    Bulgaristan'daki bir meslektaşım, Neviana Markova, yaklaşık 20 yılını bu profilleri çalışarak geçirdi. TED احد زملائي في بلغاريا نيفيانا ماركوفا, قضت 20 عامًا تحاول دراسة هذه الملفات
    meslektaşım dedektif Bell evinizin altında resmen bir cephanelik buldu. Open Subtitles زميلي المحقق بيل وجد الان مجند وهمي في قبو منزلك
    meslektaşım, Sudesh Sivarasu, cüzzam geçirmiş kişiler için akıllı bir eldiven icat etti. TED اخترع زميلي سوديش سيفاراسو قُفّازًا ذكيًا للأشخاص الذين عانَوا من الجذام.
    Her yıl, güvenli anestezi olmadan 35 milyon ameliyata teşebbüs ediliyor. meslektaşım Dr. Paul Fenton TED 35 مليون عملية جراحية يتم اجراؤها في كل عام بدون تخدير آمن. زميلي الدكتور باول فينشين،
    Bu, benim meslektaşım Warren Jones, son 12 yıldır birlikte bu yöntemi, bu çalışmaları geliştirmekteyiz, TED حسنا, هذا زميلي وارن جونز, كنا نبني معا هذه الأساليب, هذه الدراسات, على مدى الاثني عشر سنة الأخيرة,
    Daha iyi anlamak için bu derslerden biri olan, meslektaşım ve ortak kurucumuz Andrew Ng tarafından verilen Makine Öğrenmesi dersine göz atalım. TED لنفهم هذا، لنلقي نظره على أحد هذه الفصول، فصل التعلم الآلي الذي يقدمه زميلي والمؤسس الآخر أندرو نغ.
    Biz bu hikayeyi duyduk ve bu benle meslektaşım fotoğrafçı Tomm Christiansen'i harekete geçirdi, tabii ki aklımızdaki bariz soru şuydu: bu insanlar kim? TED سمعنا بهذه القضية، أثارتني و أثارت زميلي المصور توم كريسنسن. و بالطبع، كان تساؤلنا بديهيا: من كانا هاذين الشخصين؟
    meslektaşım Christoph Wachter ile İsviçre Büyükelçiliği'nin davetini kabul ettik. TED بمساعدة من زميلي كريستوف واشتر، قبلنا دعوة السفارة السويسرية.
    Bir meslektaşım misafir öğretmen olarak jeoloji dersine katılmamı istedi. TED طلب مني زميل أن أقوم بتدريس صف الجيولوجيا الخاص به.
    Üniversiteden bir meslektaşım CIA analisti olarak işe girmeye çalışıyor, Open Subtitles زميل جامعي يحاول الحصول على عمل كمحلل في وكالة الإستخبارات
    Bir meslektaşım bunu dünyanın karanlık köşelerinde bir ışık yakmak olarak nitelendirdi. TED زميل لي وصف هذا العمل بـ إشعال شمعة .. في أكثر الأماكن ظلمةَ في العالم.
    meslektaşım Suzanne King, bu annelerin çocuklarını 15 yıl boyunca takip etti. TED وتابعت زميلتي سوزان كينغ أطفال هؤلاء الأمهات لمدة خمسة عشر عامًا.
    meslektaşım az önce inanılması güç bir yeteneği olduğunu söyledi. Open Subtitles أعلمتني زميلتي للتو أن لديها موهبة منفردة
    Bu örnek vakayı, meslektaşım Dr. Moira McTaggert gönderdi. Jones. Open Subtitles هذه الحالة المرضية ارسلت الي من قبل زميلتي د.مويرا ماكتاغرت, يا جونز
    Geçenlerde iki meslektaşım küçük bir uçağın düşmesi sonucu öldü. TED اثنان من زملائي قضوا مؤخرا في حادث طائرة صغيرة.
    Şu an pratisyen doktor olan bir meslektaşım küçük bir kızken verem hastalığının tedavi edilmesi için altı aylığına bir sağlıkevine gönderilmiş. TED كانت هناك زميلة لي، وهي الآن طبيبة مُمارسة عامة، قد أُرسِلَت إلى مَصحَّة لمرض السُّل وهي طفلة صغيرة، لمدة ستة أشهُر.
    Pardon ama meslektaşım bütün gün beni yalnız bırakıp George Tucker'la New Orleans'a gidiyor. Open Subtitles حسناً أنا أسف و لكن زميلتى طبيبة البلده تركتنى وحيد طوال اليوم حتى تستطيع الذهاب إلى نيوأورليانز مع جورج تاكر
    Bir meslektaşım bir hastanın bacağından bir tümör aldı. TED قام أحد الزملاء باستئصال ورم من طرف مصاب بالسرطان.
    İyi geceler, tüm toplantımızı beraber yaptığımız cinsiyet değiştirmiş meslektaşım. Open Subtitles عمت مساء أيها الزميل المتحول جنسيا الذي خضنا اجتماع كامل بشأنك
    Ben Campbell Thompson. Bu da meslektaşım T.E. Lawrence. Open Subtitles انا كامبل تومسون وهذا هو زميلى تر اى لورانس
    meslektaşım Robert'ın daha ilgincine giden şey, sinir hücresi üremesi ve bunalım üzerine olan araştırmamız. TED والمثير للاهتمام بالنسبة لزميلي روبرت هو البحث الذي نقوم به في ما يتعلق بتكوين الخلايا العصبية والاكتئاب.
    Sayın Yargıç, bu noktada yerimi meslektaşım Charles Gunn'a bırakmak istiyorum. Open Subtitles آه، حضرتك، في هذه النقطةِ أوَدُّ أَنْ أَتْركَ الأرضيةَ إلى زميلِي تشارلز غان تمت الملاحظة
    meslektaşım Yüzbaşı Hastings. Open Subtitles هذا مساعدى ,كابتن هيستنجز
    Bulduklarını eski bir meslektaşım olan Agna Hahn'a yolladım. Open Subtitles لقد وصلت اكتشافاتك لزميلة قديمة لي
    2014'de meslektaşım ve ben, tesadüfen depresyon ve TSSB önleyici ilk ilaçları keşfedene dek. TED حتى جاء عام 2014، عندما اكتشفت أنا وزميلي صدفةً أول دواء يستطيع الوقاية من الاكتئاب واضطراب ما بعد الصدمة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more