| Bir Maya piramidinde ilk kez, bir Kral mezarı keşfetmiştik. | Open Subtitles | اكتشفنا قبر الملك الاول الذي يتم اكتشافه في هرم المايا |
| Bir adamın atalar mezarlığında mezarı yoksa yabancı bir ülkede ölecektir, anayurdundan uzakta. | Open Subtitles | إذا لا يوجد قبر لرجل مع قبور أجداده سوف يموت في أرض اجنبية |
| Yerel polis mezarı açanın onları hatıra olarak... sakladığını düşünüyor. | Open Subtitles | البوليس يعتقد أن من فتح القبر يحتفظ بيهم كا هدايا |
| Huysuzluk ve hoşnutsuzluk. mezarı başında kimse tek damla dahi gözyaşı dökmedi. | Open Subtitles | الغضب والمرارة، لم تنزل دمعة واحدة من أي شخص في موقع القبر |
| Dün mezarlıkta bir mezarı kazarken bulundun. | Open Subtitles | لقد تم ضبطك البارحة في المقبرة تدنس المدفن |
| 1.80 m boyundaydı ve açıkça belli ki mezarı daha kısa. | Open Subtitles | وكان اطول بـ 6 بوصات وعلى ما يبدو قبره هو اقصر. |
| Üç yıl önce, şimdiye dek bilinmeyen bir Zekhen mezarı ortaya çıkarıldı. | Open Subtitles | منذ ثلاثة اعوام, تعرضت مقبرة زيكنز المجهولة حتى الآن, الى التنقيب والنهب |
| Yaptığın ayini geri çevirmek için mezarı başında ayin yapmamız lazım. | Open Subtitles | علينا أن نقوم بطقس آخر على قبرها لعكس تأثير ما قمت به |
| Bir gün Moac'ın küllerini Apophis'in mezarı üstüne serpmek istiyorum. | Open Subtitles | يوما ما أريد أن أنثر رماد مواك على قبر أبوفيس |
| Affedersiniz ama bu karımın mezarı ve sizinle daha önce tanıştığımı hiç sanmıyorum. | Open Subtitles | المعذرة ، لكنَ هذا قبر زوجتي ولا اعتقد اننا قد إلتقينا من قبل |
| Diğer tüm bebeklerin ya bir vücudu ya da bir mezarı vardı. | Open Subtitles | في عداد المفقودين كل الأطفال الآخرين كان لديهم إما جثة أو قبر |
| Annesinin altı çocuğu, bir ineği, arka bahçede de kocasının mezarı vardı. | Open Subtitles | أمها كان لديها 6 أطفال بقرة و قبر زوجها في الفناء الخلفي |
| O da "Mezarlığa gidip birinin mezarı üstünde sevişelim." dedi. | Open Subtitles | قالت لنذهب إلى مقبرة و نمارس الجنس على قبر أحدهم |
| mezarı kimin soyduğunu biliyorsun değil mi, doktor? | Open Subtitles | انت تعلم من سرق القبر ألست كذلك , يا دكتور ؟ |
| Hennessey'de mezarı kazdım. Belki içindeki sensindir diye. | Open Subtitles | وحفرت ذلك القبر في هينيسي معتقدا انك فيه |
| - Çocuk için mezarı kazan kişiydi o | Open Subtitles | ولقد كان هو من نبش القبر , واخرج جسد الطفل , ليكتشف |
| Bak arkadaş, bu mezarı görmek için 320 kilometrelik bir yol teptim ve görmeye de niyetliyim. | Open Subtitles | أنصت صديق؛ لقد قطعت 200 ميل لرؤية هذا القبر وأنا أريد أن أراه |
| mezarı için ufak bir banka hesabı vardı, para bitmiş. | Open Subtitles | كان هناك حساب الصغيرة. فتناول الترتيبات المقبرة. |
| Ancak kral için en önemli yeni bina, mezarı olacaktı. | Open Subtitles | . . لكن بالنسبة للملك صنع البناء الجديد الأكثر أهمية سيكون قبره |
| Oraya çıkıp kızımızın mezarı üzerinde dans edeceğine inanamıyorum. | Open Subtitles | انا لا استطيع ان اصدق بانك سوف تذهب الي هناك لترقص علي قبرها |
| Bu dairede dinamit olmadığına annesinin mezarı üzerine yemin ediyor. | Open Subtitles | إنه يقسم بقبر أمه أنه لم يكن هناك ديناميت أبداً فى هذه الشقة |
| Eski mezarlığa gittim ama mezarı orada değildi. | Open Subtitles | لقد ذهبت للمقبرة القديمة لكنى لم أعرف فى أى قبر مدفونة |
| Epey zaman sonra, herbir vadi mezarı bulundu, parçalandı ve birisi hariç hepsi tamamen talan edildi. | Open Subtitles | لقد استطاعوا بمرور الوقت اقتحام كل القبور الموجودة بالوادي ونهبها بالكامل ماعدا مقبرة واحدة فقط |
| Mezar taşı yoktu, o yüzden insan mezarı değildir diye düşündüm. | Open Subtitles | فكرت أنه لم يكن قبراً بشرياً لأنه لم تكن عليه علامة |
| Karının mezarı nerede? | Open Subtitles | أين دُفنت زوجتك؟ |
| Bir diken ormanı mezarı olsun ölümün dumanıyla göklerde taşınsın! | Open Subtitles | غابة من الأشواك ستكون مقبرته تأتي عبر السماء في غيام القدر |
| Antik bir kabile mezarı gibi bir şey de değildi yani. | Open Subtitles | كلا، ليس الأمر وكأنها نقلت كمقبرة أثرية قديمة |
| Babamın mezarı üzerine yemin ederim bunun hesabını verecek. | Open Subtitles | أقسم على ضريح والدي إنّ الرجل العنكبوت سيلقى جزاءه |