| Endişelendiğim şey senin kampanyan değil oğlum. Senin mirasın. | Open Subtitles | لست قلقاً بشأن حملتك يا بني، أنا قلق على إرثك |
| İtfaiyeciliğin senin mirasın olduğunu hep söyledin. | Open Subtitles | أعلم أنّك لطالما شعرت أنّ الإطفاء هو إرثك. |
| Senin mirasın olması gerekiyordu. Bunu yapmazsan, onu kaybedeceksin. | Open Subtitles | كلا، بل يتعين أن تكون تراثك، إن أبيت فعل هذا، تخسر تراثك. |
| Buraya almaya geldiğim şeyi aldım, yani mirasın yarısını ve gidiyorum. | Open Subtitles | لقد اخذت ما اتيت من أجله نصيبي من الميراث وانا راحلة |
| mirasın, küçük çaplı borçlarını ödemek için. | Open Subtitles | انها ميراثك , في فواتير صغيرة لتسديد ديونك |
| Annesinden kalan mirasın yarısına sahip olabilecektiniz. | Open Subtitles | فعلمت بشأن نصف ميراث والدتها |
| Başardıkların için, bunun senin mirasın olabileceğini düşündün. | Open Subtitles | لكل ما أنجزته كنت تعتقد في الواقع أن هذا قد يكون إرثك |
| Tekrar inşa edilebilir ve bunu yaptığında kendi mirasın olarak inşa etmiş olursun. | Open Subtitles | يمكن بناؤه ثانية, وعندما تفعلين, ستعيدينه بصفته إرثك. |
| Ailenin ev için verdiği peşinatın, senin erken mirasın olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | حسبت أن الرهن العقاري الذي منحنا إياه والديك لأجل المنزل كان إرثك المبكر |
| Bu senin mirasın. | Open Subtitles | انه تراثك الخاص |
| mirasın yaşayacak. | Open Subtitles | تراثك سيعيش طويلا |
| Senin mirasın çocuklarındır. | Open Subtitles | أولادكَ هم تراثك |
| mirasın %75'lik büyük kısmı Elinfort Tıp Kurumu'na kalıyor. | Open Subtitles | والجزء الأكبر من الميراث والذى هو 75بالمائة , سيذهب الى مؤسسة ايلنفورت الطبية .. |
| Büyük mirasın düşüncesi bile sürekli olarak üzüntümü hatırlatırdı. | Open Subtitles | حتى التفكير فى الميراث الهائل سيكون سبب لألام قلبى |
| Ev, Laura'nın büyükannesinden kalan mirasın bir parçası. | Open Subtitles | حَسناً، البيت كَانَ جزءَ لورا الميراث مِنْ جدتِها. |
| mirasın yine çöpe gidiyor. | Open Subtitles | أي أن المزيد من ميراثك سوف يضيع |
| Bu senin mirasın, John Whittaker... ve ben onu satıyorum. | Open Subtitles | إنه ميراثك يا جون ويتكر وأنا أبيعه |
| Bu senin mirasın, dostum. | Open Subtitles | إنها ميراثك يا رجل. |
| mirasın mı var? | Open Subtitles | هل لديك ميراث هـائـل ؟ |
| Model olmamın asıl yolu kalıtsal bir loto kazanmam ve ben bir mirasın alıcısıyım ve belki bu mirasın ne olduğunu merak ediyorsunuzdur. | TED | الطريق الحقيقي الذي أصبحت فيه عارضة فزت في يانصيب الوراثة، وأنا المستفيد من الميراث، وربما كنت أتساءل ما هو الإرث. |
| Arkeologlar, orada uzun senelerce çalıştı dolayısıyla, bu kayıp mirasın mimari çizimlerine sahibiz. | TED | عمل علماء الآثار هناك لسنوات عديدة جدًا، لذلك لدينا أيضًا رسوم معمارية لهذا التراث المفقود. |
| Ve evet, bir sürü havalı oyuncakla gelen delice bir aile mirasın var, ama ve eğer artık vampir olduğun gerçeğini kabul etmezsen ölüp gideceksin. | Open Subtitles | وأجل، لديك إرث عائليّ جنونيّ يكتنف زمرة ألعاب رائعة، لكن... ما لم تعتنقي كونك مصّاصة دماء الآن، سينتهي بك المطاف للموت. |
| Bu senin mirasın. | Open Subtitles | إنّه إرثك وتراثك |
| Senin mirasın da bu işte. | Open Subtitles | فسيكون إرثكِ وليس إرثي |
| mirasın kan bağı olan birisine kalması. | Open Subtitles | بأنَّ المال يَذْهبُ إلى وريث الدمِّ، إذا السّيدَ دنلاب كَانَ عِنْدَهُ واحد. |
| Yarım kalmış bir mirasın ağır bilinciyle büyüdüm. | TED | لقد نشأت بإحساس كبير بذلك الارث المستمر .. |