"ne yaptıklarını" - Translation from Turkish to Arabic

• ما فعلوه
• ما يفعلونه
• ما يفعلون
• ما الذي يفعلونه
• بما فعلوه
• ماذا فعلوا
• بما يفعلونه
• ما فعلوا
• ما يقومون به
• ما الذي فعلوه
• بما يفعلون
• مالذي يفعلونه
• ما يفعله
• ماذا يفعلون
• عمّا يفعلون

İşçiler çok nadiren yaptıkları ürünler hakkında konuşurlardı. Ve çoğu zaman ne yaptıklarını tarif etmekte güçlük çekerlerdi.
العمال نادرا ما تحدثوا عن المنتجات التي صنعوها، وكان لديهم في كثير من الأحيان صعوبة كبيرة في شرح ما فعلوه بالضبط.

Kütüphanene ne yaptıklarını gördün. Onlar yıkıcı ve tehlikeliler.
لقد رأيت ما فعلوه بمكتبتك إنهم خطرون و مدمرون

ne yaptıklarını veya neden yaptıklarını bilmeleri gerekmiyor.
ربما هم لا يعون ما يفعلونه .. ولكن شغفهم , فضولهم .. يقودهم نحو ذلك

Herkes aptal bir şakaya gülüyor ama bu adamlar ne yaptıklarını biliyorlar.
الجميع يضحكون على هذه المزحة الغبية ولكن هؤلاء الاشخاص يعرفون ما يفعلون

İnsanlar tam manasıyla neden burada olduklarını ve ne yaptıklarını anlarlardı.
سيفهم الناس سبب وجودهم الحقيقي هنا و ما الذي يفعلونه.

Onlar gerçekten ne yaptıklarını biliyorlar. Her ne yapmışlarsa gerçekten çok etkili.
ذلك المكان يعرفون ما يفعلون، مهما كان ما فعلوه فلا بد إنه معقد بشكل كبير.

Herkes küçük kızıma ne yaptıklarını görsün istiyorum
أريد أن يرى الجميع ما فعلوه بإبنتي الصغيرة.

Bize ne yaptıklarını öğrenmeye çalışıyorum, sen ise onunla ilgileniyorsun.
أحاول معرفة ما فعلوه بنا و أنتم تعتنوا به

O gün ne yaptıklarını sormak, okulda yaptıklarına değer verdiğimi göstermek için çaba sarf ediyorum.
احاول الآن أن أسالهم ما الذي قاموا بفعله اليوم، وأُظهر لهم أنني أُقدر ما يفعلونه في المدرسة

- Delilik bütün bunlar. - Onlar ne yaptıklarını biliyor.
كل هذا جنون , الأمر كله جنون انهم يعرفون ما يفعلونه

- Hayır, arabasındaydılar. Ama ne yaptıklarını gayet net gördüm.
لا, لقد كانا في سيارته, لكن كان واضحا ما يفعلونه بما فيه الكفاية

Böylece, liderlerle GSMM hareketi hakkında sohbetler ettikçe Gerçekten ne yaptıklarını daha iyi anladım.
بقضائي الوقت مع قادة حركة اجمالي السعادة المحلية تمكنت في الحقيقة و الواقع من فهم ما يفعلون

Bunu affetmenizi istiyorum. Onlar yanlış yönlendirilen çocuklar, ne yaptıklarını bilmiyorlar.
نرجو أن تسامحهم، فأنهم كالأطفال التائهون، لا يعرفون ما يفعلون

Biliyor musunuz, yağmurlu havada içeri girdiklerinde şemsiyelerle ne yaptıklarını görmek için insanları izliyordum.
كنت أراقب الناس لأرى ما يفعلون بالمظلات حينما يهل المطر

Çoğu zaman, bu gibi durumlarda ne yaptıklarını bile bilimiyorlar.
في أغلب هذه المواقف هم لا يعرفون ما الذي يفعلونه فقط تظاهر بالغباء ؟

En son, silahın yerine kalbinle düşündüğünde ne yaptıklarını hatırlatmama gerek var mı?
أم عليّ تذكيرك بما فعلوه بآخر مرّة فكّرتَ فيها بقلبك عوضاً عن مسدّسك؟

Bana ne yaptıklarını anlatın... bu mahalleye, bütün ülkeye ne yaptıklarını anlatın.
اخبرهم كلهم بما اخبرتني الان ماذا فعلوا لهذا الحي؟ لهذا البلد؟

Sizin için ne talihsizlik. Fakat sanırım ne yaptıklarını biliyorlardır.
يا لسوء حظك,ولكنهم بالتأكيد على علم بما يفعلونه

Sadece ne yaptıklarını bilmiyorlarmış diyemeyiz. Gerçi ne yaptığını biliyora benzemiyor.
ليس الأمر أنهم فعلوا ما فعلوا حتى لو بدا الأمر كذلك

- Yani ne yaptıklarını biliyorlardı.
إذاً من الواضح أنهم كانوا يعرفون ما يقومون به.

Kışkırtıcı konuşması ile dalga geçmek adına dilini kestiler ve kimse bedenine ne yaptıklarını bilmiyor.
لقد قطعوا لسانه سخرية من خطابه، ولا أحد يعلم ما الذي فعلوه بجسده.

Eğer sana ne yaptıklarını söylersem ve sen de onları yakalarsan beni eve gönderir misin?
إذا أخبرتـُك بما يفعلون, هل ستقبض عليهم جميعاً وتقوم بأرجاعي للمنزل؟

Bildiklerimizin çoğu da, yüzeye çıkma alışkanlıkları sonucunda öğrendiklerimiz. Ancak yüzeydeki davranışlarını gözleyerek ne yaptıklarını tahmin etmeye çalışıyoruz.
ومعظم ما نعرفه عنها يعتمد على عادتها في القدوم الى السطح ونحن نحاول ان نعرف مالذي يفعلونه بسلوكهم هذا على السطح

Şimdi birkaç yıl önce insanların yeni hareketler öğrendiklerinde ne yaptıklarını göstermiş olmasaydık bugün size bunları söylemezdim.
لم أكن لأخبركم بهذا لو لم نكن أثبتنا منذ بضع سنوات، أنّ هذا هو بالضبط ما يفعله الناس عند تعلّم مهارات حركة جديدة.

Hapishanede yumuşak, kel ve fazla kilolu cumhuriyetçilere ne yaptıklarını biliyor musun, Ernest?
هل تعرف ماذا يفعلون يشخص أصلع وزائد الوزن وجمهوري في السجن يا إيرنست؟

ne yaptıklarını merak ediyorsun biliyorum
♪ أعرف أنّك تتساءل عمّا يفعلون ♪