Saatler 8 oldu ve henüz olayla ilgili bir gelişme yok. | Open Subtitles | إنها الثامنة تقريباً الآن ولا توجد ثمّة تطورات جديدة في القضية |
- General... - Sana artık hiç güvenmiyorum. Bu olayla artık ben ilgileneceğim. | Open Subtitles | لم يعد لدي ثقة بك بعد الآن سأتولى مسؤولية هذه القضية بنفسي |
Bu olayla ilgili elindeki bütün bilgiyi istiyorum. | Open Subtitles | أريد كل المعلومات التي بحوزتك بشأن تلك القضية,كالاهان |
Beyler, bu inanılmaz olayla ilgili tek bir kelimenin bile dışarı sızmasını istemiyorum. | Open Subtitles | و الآن يا رجال , لا أريد لكلمة واحدة أن تتسرب حول هذه الحادثة المدهشة |
Dünkü olayla ilgili olarak. Olay mahalline ilk varan sendin değil mi? | Open Subtitles | من خلال الأحداث أمس ثبت أنك أول من شوهد فى مكان الحادث |
olayla ilgili herkesin orada olmasını istiyorum. | Open Subtitles | .. أريد أن يكون كل من له علاقة بالقضية متواجداً هناك,أريدكم أن تعرفوا بالضبط ما تواجهونه |
Sizin de bu olayla ilgi bütün bağlantılarınız kesilmiş ve rahatlamış olacaksınız. | Open Subtitles | بالمُقابل، أنتم القسم التاسع تمّ إعفاؤه عن جميع مسؤوليّات هذه القضيّة. |
Ama sadece söz konusu mucizevi olayla ilgili önemli sorularımız olduğundan değil. | Open Subtitles | وليس فقط لأن أصبحنا الأسئلة الكبيرة حول تدخّلك في الحدث الموهوب المتأكّد. |
Bu olayla ilgilenmek emirlere karşı gelmek olur. | Open Subtitles | لمُتَابَعَة هذه القضية هيكون عدم اطاعة امر مباشر. |
Bu olayla ilgili bir iki ilginç nokta var. | Open Subtitles | هناك ثمة تفاصيل مثيرة للاهتمام في هذة القضية |
Ama bu olayla çok uzun süre uğraşacaksın kanımca. | Open Subtitles | لكنك ستبقى عالقاً في القضية لمدة طويلة كما أظن |
Evet, bu olayla yaşıyordu. Tüm düşündüğü, tüm konuştuğu buydu. | Open Subtitles | لقد عاش القضية كانت الشئ الوحيد الذى يفكر فيه |
Bu sefer ki olayla uğraşırken çok dikkatli olmalıyız. | Open Subtitles | علينا أن نكون حذرين بكيفية تصرفنا بهذه القضية |
Çalıntı bağışlanmış ayakkabıların dışında bu olayla başka ne ilgin var? | Open Subtitles | بجانب كونك تبرعت بحذاء سرق بعد ذلك ماهى علاقتك بهذه القضية ؟ |
Bu sabaha kadar bu korkunç olayla ilgili hiçbir şey bilmiyordum. | Open Subtitles | لا اعلم اكثر من هذا عن هذه الحادثة الشنيعة حتى هذا الصباح |
Biraz önce yaşadığımız talihsiz olayla ilgili bir yorumda bulunmak istiyorum. | Open Subtitles | أود أن أعلّق على الحادثة المؤسفة التي شهدناها |
İyi o zaman. Orochimaru'nun bu olayla oldukça fazla ilişkili olduğu neredeyse kesin. | Open Subtitles | لقد فهمت، ربما يكون أوروشيمارو على صلة بهذه الحادثة |
olayla ilgili anlattığı, Memur Brasher'ın dahil olduğu hiçbir şey kanıttan sayılmayacak. | Open Subtitles | أيا كان ما سيقوله بشأن الحادث بم يتضمن الضابطة براشر سيتم إقصائها |
Tabii aslında, o yüzüğün olayla bir ilgisi olmayabilir. | Open Subtitles | بالطبع يمكن للخاتم ألا يكون على صلة بالقضية |
Bu olayla ilişkilendirilmek, itibarımız açısından korkunç olur. | Open Subtitles | سيكون ارتباطي بهذه القضيّة بأيّ شكل كابوس علاقات عامّة |
Yani iki insan aynı olayı seyredip aynı suça tanık olduğunda bu olayla ilgili farklı şeyler hatırlayabilirler. | TED | حسناً شخصان شاهدا نفس الحدث، شهدا نفس الجريمة، ولكن انتهى بهم الأمر بتذكر أمرين مختلفين عن نفس الحدث. |
Bu olayla bağlantılı olduğun için, soruşturmadan alınabilirsin. | Open Subtitles | ان قمت بتسليم ذلك فقد يقصونك من القضيه لان لك صله بها |
Bu yüzden onu, şehir merkezindeki olayla ilişkilendiren sağlam bir kanıt bul. | Open Subtitles | فأريني دليلاً صلباً يربطه بحادثة وسط المدينة. |
Aradığımız adam Galicia'daki olayla takıntılı olacak. | Open Subtitles | الرجل الذي نبحث عنه سيكون مهووسا بالحدث الذي جرى في غليسيا |
Benzer bir olayla daha önce karşılaştığınız için mi? | Open Subtitles | لأنّها قضيّة عملتم عليها من قبل؟ |
Bu tapınak yılda sadece bir kez gerçekleşen astronomik bir olayla kaynaşması için inşa edildi. | Open Subtitles | بني هذا المعبد ليتناسق مع حدثٍ فلكي يحدث مرة كل سنة |