"olaylar" - Translation from Turkish to Arabic

    • الحوادث
        
    • الأحداث
        
    • الاحداث
        
    • الظروف
        
    • الظواهر
        
    • للأحداث
        
    • القضايا
        
    • حوادث
        
    • حدثت
        
    • حالات
        
    • مناسبات
        
    • أموراً
        
    • الأمور عن
        
    • تعديلها
        
    • احداث
        
    Dün gece çok üzücü olaylar ve zorlanmış araçlar ortaya çıktı. Open Subtitles أسفرت الليلة الماضية عن العديد من الحوادث الدرامية مثلما أجهدت السيارات.
    Bu görüntüdeki resimler bize evrende gerçekleşen fiziksel olaylar hakkında bilgi verir. TED الألوان في هذه الصورة تخبرنا عن الأحداث الفيزيائية التي تحدث في الكون.
    Onu savaş değiştirdi meydana gelen tüm o kötü olaylar. Open Subtitles أنها الحرب التي غيرته كل تلك الاحداث الفظيعة التي حدثت
    - olaylar değişti, koşullar Jerry yani tanrının takdiri, zorunlu olarak. Open Subtitles الظروف ، جيري امورتفوقالقدرةالالهيةبسبب ظروف قاهرة..
    Ama bu işlere iyice dalınca bir de baktım ki... antropoloji ve psişik olaylar hakkındaki bilgilerim... beni çok pratik bir alana sürüklemiş. Open Subtitles لكنه لم يخطر لي حتى أنا علقت بأن معرفتي المشتركة بعلم الأجناس البشرية و الظواهر الروحية خدعني إلى الشيء عملي جداً
    Ama daha kötüye gidebilecek akla gelen olaylar var mıdır, tüm yaşamı yok edecek olaylar? TED ولكن هل هناك تصور للأحداث التي قد تكون أسوء من ذلك، أحداث قد تقضي على حياتنا جميعا؟
    Şehirdeki tüm olaylar içinde, üstelik büyük bir şehir gidip erkek striptizciyi buldun. Open Subtitles من بين جميع القضايا في المدينة وهي مدينة كبيرة تعثرين على ذكرٍ متعرٍّ
    Vahşi olaylar dizisinin sonuncusu olan çılgınlığın kanunsuz çete tarafından yapıldığı söyleniyor. Open Subtitles هوس من نوع آخر' 'في سلسلة من حوادث العنف 'يثار حول هوية العصابة المجرمة'
    olaylar 5 farklı eyalette gerçekleşmiş ama işleniş özellikleri tutarlı. Open Subtitles جرت الحوادث بخمس ولايات مختلفة، لكن طريقة الجريمة لا تتغير
    Örnek olaylar kurbanın ölüm hikayesini iç organlarının anlattığını söyler. Open Subtitles الحوادث السابقة تخبرنا بأنّ أحشاء الضحايا ستروي لنا قصّة موته
    İşin aslı Sayın Yargıç, meydana gelen olaylar itiraz edilemez. Open Subtitles حقيقة الأمر، حضرتكم، أن الحوادث التي وقعت لا يمكن تجاهلها.
    Giyinirken bana bakıyor ve bu beklenmedik olaylar zincirini çözmeye çalışıyordu. Open Subtitles إذاً ألبس وهي تنظر إليّ، محاولة إحصاء هذا التغير في الأحداث
    Bu olaylar senin gunumuz Amerikasi'nda... yasama bakis acini nasil bicimlendirdi? Open Subtitles كيف شكلت هذه الأحداث أهمية لمنظورك في تعلق الحياة بأمريكا المعاصرة
    Ne söyleyebilirim Madam? olaylar ben Kral'ın ilgisini çekmeden önce başlamıştı. Open Subtitles ماذا عساي أقول، الاحداث طرأت قبل ان احصل على اهتمام الملك
    Kısaca, orada bugün yaşanan olaylar ve müdahale hakkında ne düşünüyorsun? TED بصورة مقتبضة .. ماهو تعليقك على الاحداث التي تجري هناك وعلى طبيعة التدخل في ليبيا ؟
    Ama olaylar karakteri hakkında bize öyle kötü şeyler gösterdi ki... kısa zamanda o da ünlenebilir. Open Subtitles ولكن الظروف تكشف لنا خصاله السيئة ومع مرور الوقت كان ليصبح معروفاً
    Odada kaç kez tuhaf olaylar yaşandı? Open Subtitles حسنا كم من الظواهر قمت بتسجيلها فى الغرفة؟
    Nispeten pek tanınmamış küçük bir hukuk firması olan Whiteman, Small, Johnson tarafından gerçekleştirilen şaşırtıcı bir olaylar dizisine şahit olduk. Open Subtitles أقدم لكم تقريرا على الهواء من الكابيتول الذى شهد للتو تطور مذهل للأحداث منسق منسوب الى محام غير معروف
    Bu tür olaylar çok ilgimi çeker. Özellikle de bu. Open Subtitles هنا القضايا التي تبهرني وهذه القضية علي وجه الخصوص
    Olur da ben yanılırım ve olaylar cereyan ederse herkesin sakin kalacağından emin olmak zorundayım. Open Subtitles فقط سنجري اتصالاً بعميلتنا ولا يجب أن يكون هناك حوادث رغم ذلك، قد أكون مخطئاً وقد يكون هناك ما لا نتوقعه
    Son zamanlardaki tüm soygunlar, anormal meteorolojik olaylar sırasında gerçekleşti. Open Subtitles ‫السرقات التى حدثت مؤخراً , حدثت جميعها ‫احداث طقس مضطربة.
    Cinsel şiddetin ve saldırının yaşandığı öyle olaylar gördük ki; her türlü kötü niyetin ve suistimalin en korkunçlarını. TED قد نري بعض حالات العنف والاعتداء الجنسي، وأقسى أشكال العنف، وحالات من الإيذاء والاستغلال.
    Şimdi, temel fikir şu, Twitter insanlara yaşadıkları anı istedikleri zaman paylaşma imkanı sunuyor, ister çok önemli olaylar olsun isterse çok sıradan olaylar. TED الفكرة الاساسية هي أن تويتر يسمح للأشخاص بمشاركة لحظات من حياتهم عندما يريدون، سواء مناسبات عادية أو مصيرية.
    Bazen olaylar aynen böyle gerçekleşir. Open Subtitles أحياناً يمكن أن تحدث أموراً بهذه البساطة.
    Sonra olaylar kontrolden çıkarsa, Michael'ın kaçacağı yerin burası olduğunu anladım. Open Subtitles لقد لاحظت إن الأمر كان سريع بالنسبة لمايكل إذا خرجت الأمور عن سيطرتة
    Bazı sahne, karakter, isim, iş, vaka, yer ve olaylar dramatik gerekçeler sebebiyle hikayeleştirilmiştir. Open Subtitles لكن بعض المشاهد والشخصيات والأسماء والأعمال والحوادث والمواقع والأحداث قد تم تعديلها بشكل خيالي لأغراض درامية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more