"olduğunu söylemek" - Translation from Turkish to Arabic

    • أقول أن
        
    • أن تخبرني
        
    • القول أن
        
    • ان اقول
        
    • أخبرك أن
        
    • أقول أنه
        
    • أقول أنك
        
    • أن نقول
        
    • القول بأن
        
    • أخبركِ بأنّكِ
        
    • أن تعلمي
        
    • لأخبرك أن
        
    • لأخبرك بأن
        
    • لأخبركم بوجود
        
    • لأقول أن
        
    Gerizekalı olduğunu söylemek istemiyorum ama iki kişilik sıralamada zeki olan değil. Open Subtitles لا أريد أن أقول أن هنالك الأغبى لكن هناك غبيان وليس أذكاهما
    Tanrıya yemin ederim ki onun iyi olduğunu söylemek istersin. Open Subtitles أقسم بالله أنه من الأفضل أن تخبرني أنها بخير الآن
    Ama kültürel ve ekonomik anlamda bunun tersinin söz konusu olduğunu söylemek mümkün. Open Subtitles لكن على مستويات ، ثقافية و إقتصادية يمكنك القول أن العكس هو الصحيح
    Ole Miss'in en sevdikleri okul olduğunu söylemek doğru olur mu? Open Subtitles هل من الصحيح ان اقول ان جامعة ميسيسيبي هي جامعتهم المفضلة؟
    5 köşeli yıldızının aslında Yahudi Yıldızı olduğunu söylemek istedim. Open Subtitles اردت فقط أن أخبرك أن النجمة الخماسية هي نجمة داوود
    Sadece kapatma sırasının sende olduğunu söylemek istedim. Open Subtitles لقد أردت أن أقول أنه حان دورك لتقوم بإقفال المحل
    Bir şeyde iyi olduğunu söylemek nasıl hakaret olur ki? Open Subtitles كيف أكون أهنتك حين أقول أنك جيدة في أمر ما؟
    O yüzden 2,000 adet olduğunu söylemek yanlış olmaz. TED لذلك من الآمن أن نقول هنالك حوالي 2,000 فيلم.
    Favori materyalimin 4 yaşımdaki halim olduğunu söylemek istiyorum. TED يحلو لي أن أقول أن المادة البيولوجية المفضلة عندي هي طفلي ذي الأربع سنوات.
    Ancak, birleştirmemiz gereken iki şey olduğunu söylemek istiyorum. TED لكني أريد أن أقول أن هنالك شيئين نريد أن نربطهم.
    Bu federal bir araştırma. Bana bu acil durumun ne olduğunu söylemek zorundasınız. Open Subtitles هذا تحقيق فيدرالي يجب أن تخبرني ما هي تلك الحالة الطارئة
    Bize kasanın nerede olduğunu söylemek istiyorsun John. Open Subtitles أتريد أن تخبرني أين تلك الحاوية يا جون ؟
    İşadamı olarak bütün yeteneklerinizin tamamen yalan olduğunu söylemek doğru olur mu? Open Subtitles ومن العدل القول أن أي غريزة امتلكتها كرجل تجاري كان خاطئًا بالكامل؟
    Şimdilerde internetin devasa, ıslah edilemeyen bir çöplük yangını olduğunu söylemek daha popüler. TED واليوم إنه من الشائع أكثر القول أن الإنترنت بمثابة حاوية قمامة ضخمة محترقة لا يمكن إصلاحها.
    Dünyaya hayvanların da âşık olduğunu söylemek isterim. TED كما أود ان اقول للعالم ان الحيوانات تحب.
    Seni karım campin 'burada olduğunu söylemek ve sessiz tutmak? Open Subtitles أخبرك أن زوجتي خرجت لتخيم وأنت تظل صامتاً؟
    Sen bir şey demeden, konuşmaya başlamadan önce sadece bunun küçük bir kaza olduğunu söylemek istiyorum. Open Subtitles قبل أن تبدأ، قبل أن تقول أي شيء، أنا فقط أريد أن أقول أنه كان حادث صغير.
    Müzikal parçalarımda ne kadar iyi olduğunu söylemek istedim. Open Subtitles أردت أن أقول أنك دائما جيدة جداً في أغنانيّ.
    Yatak odalarına baktığımızda hangisinin Çin hangisinin ABD olduğunu söylemek zor. TED بعد البحث عن غرفة النوم، من الصعب جدا أن نقول إن هذا للصين أو للولايات المتحدة، صحيح؟
    Ne yazık ki, bütün bunların doğru olduğunu söylemek zorundayım. Open Subtitles ولسوء الحـظ .. يتوجب على القول بأن كل هذا حقيقى .. ومن الممكن حدوثـه
    Sana haklı olduğunu söylemek istedim. Open Subtitles كنت أريد أن أخبركِ بأنّكِ كنتِ محقة
    Ama masasında çekici bir kadın, bir çocuk ve bir köpeğin bulunduğu bir fotoğraf olduğunu söylemek zorundayım. Open Subtitles لمن عليكِ أن تعلمي أنني وجدت صورة لمرأة جذابة، ولد وكلب إسكيمو في مكتبه
    Her zaman yanımda olduğunu, bana bir kulak olduğunu söylemek için bunun iyi bir vakit olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles وأعتقد ان هذا وقت مناسب لأخبرك أن هذا يعني لي الكثير انك كُنت دائما هنا وكنت اذنا مصغية إلي
    Her şeyin yolunda olduğunu söylemek için aradım. - Yemeğin tadını çıkar. Open Subtitles -فقط أتصل لأخبرك بأن كل شيء جيد، استمتع بوجبتك
    Ama size bu salgın hastalığın bir tedavisi olduğunu söylemek için buradayım. TED ولكن ها أنا هنا اليوم؛ لأخبركم بوجود علاجٍ لهذا الوباء.
    Ve ben, Amerika'daki silah terörünü durdurma hareketi için, o anın burası olduğunu söylemek için buradayım. TED وأنا هنا لأقول أن الحراك لإنهاء عنف الأسلحة النارية في أمريكا، يبدأ من هذه اللحظة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more