Ve Parklar Departmanı'yla olan yeni ortaklığımız konusunda çok heyecanlıyız. | Open Subtitles | و نحن جد متحمسون لأجل الشراكة الجديدة مع قسم الحدائق |
"Şimşekler" miyiz? Öncelikle şunu söyleyeyim; aslında Parklar Birimi'nde çalışmıyorum. | Open Subtitles | الآن، حري بي إخبارك بأني لا أعمل في قسم الحدائق |
Parklar Birimi'nin tüm çalışanlarına gelip bize katılmaları için yarasa sinyali gönderdim. | Open Subtitles | وارسلت اشاره الى كل الاشخاص الذين يعملون في قسم الحدائق لينضمون معنا |
Parklar zaten bunun için. Ama bana hiç ağaçlardan bahsetmedi. | Open Subtitles | هذه هي الغاية من المنتزهات لكنه لم يخبرني بأمر الأشجار |
Bugün ülkemizin yarısından fazlası, doğal Parklar, doğal rezervler ve vahşi yaşam koruma alanları olarak koruma altında. | TED | واليوم، أكثر من نصف بلدنا يخضع للحماية، مثل المتنزهات والمحميات الوطنية ومحميات الحياة البرية. |
Biz çocukken Parklar Birimi şu büyük projeleri yapmak istiyordu. | Open Subtitles | لما كنا صغار قسم الحدائق كان سيفعل تلك المشاريع الضخمه |
Aynı bütçenin açılması gerektiği gibi ve sen onu Parklar Birimi'me aktar yeter. | Open Subtitles | كالميزانيه التي تحتاج ان تفتح وتحتاج لا أن تدفق الاموال في قسم الحدائق |
- Parklar bize profilimizi çıkarmada davranışsal bir ipucu verecektir. | Open Subtitles | لكي يوصلن رسالته الخاصة بوضعية الصلاة حسنا,الحدائق ستعطينا دلائل سلوكية |
Eğlencenin pek çok şeklini paylaşıyoruz -- spor salonları, halka açık Parklar, konser salonları, kütüphaneler, üniversiteler. | TED | تشاركنا في أنواع أخرى من وسائل الترفيه الميادين الرياضية و الحدائق العامة قاعات الحفلات و المكتبات والجامعات |
Dış ve iç mekân konsepti alınarak, yoğun şehir yaşamıyla gezinti yerleri ve Parklar entegre edildi. | TED | باعتبار مبدا الداخل والخارج تم ادراج اماكن التجوال و الحدائق مع العمران الكثيف. |
Bu mevsimde, kestane ağaçları Parklar ve bulvarlarda çiçek açmaya başlamıştır. | Open Subtitles | الكستناء في أزهى حالاته الآن في الحدائق والطرق. |
Parklar, oyun alanlarını temizlesinler. | Open Subtitles | واخبر قسم الحدائق ان ينظفوا ساحات الالعاب |
Fakat Milli Parklar, uygun trafiği sağlayacak gerekli önlemleri alacaklar. | Open Subtitles | لكن الحدائق العامةَ سَتَستمر" "في الحراسةِ لضمان حركةِ المرور المناسبة |
Parklar, parklar-- Michelle Obama, Parklar. | Open Subtitles | الحدائق .. الحدائق .. الحدائق ميشيل أوباما .. |
Resmi olarak Parklar Departmanı'nın maaşlı çalışanısın. | Open Subtitles | لقد تم إضافتك إلى جدول رواتب موظفي إدارة الحدائق رسميـاً |
Fakat, Parklar Departmanı benim için çok şey yaptı ve ben de bir şekilde onlara yardım edebilirsem ne mutlu bana. | Open Subtitles | لكن إدارة الحدائق قدمت لي الكثير وإن أُتيحت لي الفرصة لمساعدتهم بأي طريقة ، سأفعلُ ذلك |
Bu karadaki Millî Parklar'ın tarihidir. | TED | هذا هو تاريخ المنتزهات الوطنية على أرضنا. |
Parklar amiri ve benim yaptığımız şey görevimizin gereklerini yerine getirmekti. | Open Subtitles | لم نفعل أنا ورئيس قسم المنتزهات إلا إتباع قوانين مكتبنا |
Parklar amiri ve benim yaptığımız şey görevimizin gereklerini yerine getirmekti. | Open Subtitles | لم نفعل أنا ورئيس قسم المنتزهات إلا إتباع قوانين مكتبنا |
Ulusal Parklar üzerine yakın zamanda yaptığım bir seride bana ilham verdi. | TED | ألهمني في السلسلة الأخيرة التي قمت بها في المتنزهات الوطنية. |
Yeni Parklar için kendi önerilerimiz var. | Open Subtitles | تكفينا إقتراحاتنا للمنتزهات الجديدة |
Beaumont'un birkaç tane daha vurabileceği federal ofis olduğunu düşünüyorum... ulusal Parklar, askeri merkezler... | Open Subtitles | أفكر أن بيومنت كان يستطيع استهداف عدد من المنشآت الفدرالية متنزهات وطنية وعسكرية ومراكز تجنيد |
Singapur'da inşaat hâlinde, yine orta gelirliler için evler, bahçeler, halka açık caddeler ve Parklar vesaire. | TED | وفي طور البناء في سنغافورة، من جديد، سكن ذوي الدخل المتوسط، حدائق شوارع عامة، متنزهات، الخ. |
Parklar -- parklara dönüşen eski maden ocakları. | TED | المنتزهات -- المحاجر القديمة التي تحولت إلى منتزهات. |