Taş attığını itiraf etmeyi reddettiği için dövüldü ve nihayetinde, hapishaneden salıverildiğinde ölümüne sebep olan bir takım iç yaralanmaları vardı. | TED | تم ضربه حين رفض الاعتراف برميه للحجارة، وبالنتيجة، تعرض لإصابات داخلية أدت إلى وفاته مباشرة بعد أن أطلق سراحه. |
Bir defasında başka klinisyenler tarafından otizm teşhisi konan 10 çocuktan dokuzunun otistik olduğunu reddettiği için havalara girmişti. | TED | حتى أنه تفاخر بكونه رفض تشخيص 9 أطفال من أصل 10 أرسلهم أطباء آخرون إليه وذلك دون تلقيهم أي تشخيص لمرض التوحد. |
Savaş başladığında ise asi lider fonun kendine verilmesini talep etti, babam da tasarrufunun bu olmadığında ısrar etti ve parayı vermeyi reddettiği için öldürüldü. | TED | قائد المعارضة طالب بأن يعطى ذلك المال له، أصر والدي بأنه لم يكن في حوزته، و قتل لأنه رفض بأن يسلم المبلغ. |
Operatör beni, Boeing firmasının uçaklarının yapımına ilişkin herhangi bir bilgi vermeyi reddettiği hususunda bilgilendirdi. | Open Subtitles | عامل التليفون أخبرنى بأن البوينج ترفض إعطاء أى معلومات بخصوص بناء طائرتهم |
Çünkü gözlerimin beynimin algılamayı reddettiği bir şeyi görüyor olduğunun rahatsız edici kesinliğinin sıkıntısını çekiyorum. | Open Subtitles | لأني أَعاني من الحقيقة الملحّة أن عيني ترى شيء و دماغي يرفض المعالجة |
Bebek Diego, Buenos Aires'te bir barın önünde bıçaklandı... imza vermeyi reddettiği için. | Open Subtitles | طعن دييغو الصغير خارج حانة في بوينوس أيرس بعد رفضه إعطاء توقيعه لأحدهم |
Bugün sizi buraya Lavon ve George gelmeyi reddettiği için çağırdım. | Open Subtitles | لقد طلبت منكم المجئ هنا اليوم لأن لافون و جورج رفضوا |
Bir de şu evlenmeyi reddettiği kız meselesi var. Başka, başka. | Open Subtitles | وهناك ذلك الموضوع عن الفتاة التي رفض الزواج منها |
-Böyle birinin, diğerlerinin reddettiği bir uygulamayı Tanrısal gücünden dolayı yapması da nadir midir? | Open Subtitles | هل من المألوف لمثل هذا الشخص المضي قدما على مسار أن الآخرين قد رفض إلا إذا كان من الشعور الله مثل الطاقة؟ |
Bu babasının Oral Peattie'i, çoçuk felcine karşı aşılamasını reddettiği zamandı. | Open Subtitles | ذلك عندما أبّوها، واحد بيتي شفهي، رفض السماح لها لكي تكون تلقّح ضدّ شلل الأطفال. |
Marcel'in vermeyi reddettiği parayı sana verebilirim. | Open Subtitles | يمكن أَن أَعطيكي المال الذي رفض مارسيل إعطائه من قبل. |
Evet, altı ay önce reddettiği adamı. | Open Subtitles | أنا نفس الشخص أنها رفض في وقت سابق من ستة أشهر. |
Babanız lisansın parasını ödemeyi reddettiği için hayvan korunağı onları bulamaz. | Open Subtitles | و لا مجال للبحث عنهم و لما كان أبى قد رفض شراء رخصة لها فلن يمكن لملجأ الحيوانات الضالة أن يعثر عليها |
Otoritesini riske atamayacağını söyleyerek rüyasını benle tartışmayı reddettiği gün bilmeliydim. | Open Subtitles | ليس هناك ما يمكن عمله فقد رفض مناقشه حلم معي على فرضيات انه قد يؤثر على سلطاته ، كان عليّ أن اعرف |
- Ya reddettiği faşizm herhangi bir şekilde karşımıza çıkarsa. | Open Subtitles | رفض الإغراء لأنّه يرفض كلّ شيء من الفاشية. |
Kız kardeşim kalmayı reddettiği için, yarınki yemek iptal edilmiştir. | Open Subtitles | عشاء الكريسماس بالغد ... تم إلغاؤه لأن أختي ترفض الحضور |
Onun rol modeli bendim. reddettiği kişi benim. Tüm suçu kendi üzerine alma, Rose. | Open Subtitles | وأنا قدوتها أنا من رفضته اذا كانت ترفض ،أحد فهي ترفضني |
reddettiği zaman suratıma tükürüp bana yol mu verecek yani? | Open Subtitles | وعندما يرفض ، تبصق في وجهي وتقوم بطردي ؟ |
Bebek Diego, Buenos Aires'te bir barın önünde imza vermeyi reddettiği için bıçaklandı. | Open Subtitles | طعن دييغو الصغير خارج حانة في بوينوس أيرس بعد رفضه إعطاء توقيعه لأحدهم |
Afyonunu yetiştirmeyi reddettiği için köyleri yaktı, insanları katletti. | Open Subtitles | لديه قرى بأكملها أحرقت الشعب / والعديد من ذبح ، رفضوا لأن الحصاد / الخشخاش له. |
Aklıma yakın zamanda reddettiği zararsız bir tedavi gelebilseydi. | Open Subtitles | لو أمكنني فقط التفكير بعلاج طبيّ غير مؤذٍ رفضته مؤخراً |
Bir üniversitenin paylaşılamaması reddettiği öğrenci miktarından anlaşılır. | Open Subtitles | الخصوصية أيّ جامعة مَحْكُومُ أولياً بكميةِ الطلابِ يَرْفضُ. |
Hastane'nin eczacısı doğum kontrol reçetelerini vermeyi reddettiği için işinden kovuldu. | Open Subtitles | طُرد الصيدلي من صيدليّة المشفى لرفضه صرف وصفة تحديد نسل. |