Nick, karının tekine rozet veriyorsun, bir de bakıyorsun kendini kral sanıyor. | Open Subtitles | تَعْرفُ، نيك، تَعطي اللعينة شارة وهي تَعتقدُ بأنّها تَمتلكُ المكانَ , هه؟ |
Hayatında hiç rozet takmamış bir çöpçüyü, bir gemi avcısını işe aldın. | Open Subtitles | أنتِ عينتِ سارق سفن فضاء لص لم يلبس شارة طوال حياته أبدًا. |
Asla gerçek rozet ve silah göremeyeceksin ama en azından bunları alabilirsin. | Open Subtitles | لن ترى شارة حقيقية أو مسدس ولكن على الأقل حصلت على هذا |
Anlayacağınız, ben departmanın rozet taşırken görmek isteyeceği son insanım. | Open Subtitles | لذلك أنا اخر شخص يريده القسم ان يراني مرتديا الشارة. |
Yeniden rozet takmak istiyorsa bunun gibi şeylerle baş edebilmek zorunda. | Open Subtitles | لو تريد ان ترتدى الشارة, يجب ان يتعامل مع هذة الظروف. |
Onun için, bir anlığına bile, buraya gelerek bir rozet parıldatıp beni sinirlendirebileceğini sakın düşünme. | Open Subtitles | لذا فلا تظني للحظة أنه يمكك المجئ إلى هنا و ترينني شارتك و توترينني |
Asla gerçek rozet ve silah göremeyeceksin ama en azından bunları alabilirsin. | Open Subtitles | لن ترى شارة حقيقية أو مسدس ولكن على الأقل حصلت على هذا |
Güzel bir rozet. Bunlardan bir tane nasıl alabilirim? | Open Subtitles | هذة شارة جميلة كيف أستطيع أن احصل على واحدة منها ؟ |
Fotoğraftaki adam bir rozet ya da üniforma giymiyor. Sizden biri değil mi ? | Open Subtitles | الرجل الذى فى الصورة لا يرتدى شارة أو زى رسمى ، إنه ليس أحد رجالك ؟ |
Kız kardeşi çocukken... uzaylılar tarafından kaçırılmış ve küçük yeşil adamların peşine düşmüş ve bir rozet ve bir silahla cennete ateş ediyor veya dinleyen herhangi biri zırve bir durumda ve semâ aşağıya düşüyor ve çarptığında bütün zamanların en b..tan fırtınası olacak. | Open Subtitles | الذي يلاحق الرجال العزل في الغالب ومعه شارة و بندقية اصرخ إلى السماوات إلى أي احد قد يستمع احذروا فإن السماء ستسقط |
Bir tür harita, temiz bir kemik parçası ve bir madalya ya da rozet parçası gibi birşey. | Open Subtitles | إنها خريطة, عليها قطعة من عظمة نظيفة غليظة وقطعة من ميدالية أو شارة |
On bir rozet ve düdük aldık doğumgününde. | Open Subtitles | لقد أشترينا له شارة و صافرة فى عيد ميلاده |
Adam 12 yıldır rozet taşıyordu sizse bana onu hiç tanımıyormuş gibi bakıyorsunuz. | Open Subtitles | لقد حمل الرجل الشارة لـ12 سنة بينما أنتم تنظرون إليّ وكأنّكم لا تعرفونه؟ |
O rozet bu duvarların dışında işe yarayabilir ama burada farklı kurallarımız var. | Open Subtitles | تلك الشارة ربما تعمل في خارج هذه الجدران لكن هنا, لدينا قوانين مختلفة |
rozet numaranı ezberledim bu senin için hiç iyi olmayacak! | Open Subtitles | لقد حصلت لك على الشارة لتأمل أنني لا أخرج |
Bu rozet CBP Alan Komisyon Üyesi yapıldığımı gösteriyor. | Open Subtitles | هذه الشارة تعني أننى مفوض حماية الحدود والجمارك |
Bu rozet CBP Alan Komisyon Üyesi yapıldığımı gösteriyor. | Open Subtitles | هذه الشارة تعني أننى مفوض حماية الحدود والجمارك |
rozet numaranı araştırdım. | Open Subtitles | أنا بحثت عن رقم شارتك هذا طبيعي عندما نعمل مع شرطة الولاية في قضية |
Evet, güzel fikir. Gidip biraz rozet bulmalıyız. | Open Subtitles | نعم هذه فكرة جيدة ربما يجب علينا أن ترتدي بعض الشارات |
Ben FBI Ajanı Janis Hawk, rozet numaram 3-0-9-8-1-7. | Open Subtitles | هنا عميلة المباحث الفيديرالية رقم شارتي 3.0.9.8.1.7 |
O rozet de ne? Barış işareti efendim. | Open Subtitles | ما هذا الدبوس المُعَلَّق على سُتْرَتِك أيها الجندي ؟ |
Ayrıca bir rozet, bir paket Beemans ciklet var ve bunun ne olduğunu bilmiyorum. | Open Subtitles | وصلنا.. دبوس واحِد علبة لبان ولا اعلم ما هذا |
Evet, senin ve şehirde rozet taşıyan diğer birçok kişinin de bildiği üzere burası CIA için veri çıkarma istasyonu. | Open Subtitles | أجل، وكما تعلم أنت والكثير من الناس الذين يحملون شارات في هذه المدينة هذا المكان يعد محطة استخراج البيانات للمخابرات |
Bu da sadece ikinizde rozet olmadığı anlamına geliyor. | Open Subtitles | ذلك يعنى أنكما لستما الوحيدان اللذان يحملان شاره |
Ziva'nın başı dertteyse, bir rozet yararlı olabilirdi. | Open Subtitles | لو كانت زيفا في خطر ، الشاره ربما تكون مفيدة |
çamaşırhaneye yollayacağın yada fırlatıp atacağın bi mendil , bir rozet miydi o? | Open Subtitles | هل هى زر أو منديل يمكن أن يسقط أو يرسل إلى المكوى ؟ |
- Eğer açmamı istiyorsanız rozet ya da kimliğinizi göstermeniz gerekecek. | Open Subtitles | إن أردت مني خلعها، عليّ أن أرى شارةً أو بطاقة شرطة أو شيء كهذا. |
- rozet numarası 0'la başlıyor. Teğmenlerin rozet numarası 1'le başlar. | Open Subtitles | شارته تبدأ بالرقم صفر، بينما شارة الملازم تبدأ بالرقم 1. |
rozet takan biri size söylemeden hareket etmeyin. | Open Subtitles | لا تتحركوا مالم يخبركم بذلك شخص يرتدي الشّارة |
Üzgünüm ama bugün Olimpik rozet Merkezi'ne gidip koleksiyonumdaki birkaç boşluğu doldurmak istiyordum. | Open Subtitles | آسفة ، لكن كنت أخطط للذهاب لمتجر دبابيس الأولبياد لأملأ بعض الفراغات في مجموعتي |