"ruj" - Translation from Turkish to Arabic

    • أحمر الشفاه
        
    • أحمر شفاه
        
    • احمر الشفاه
        
    • أحمر الشفاة
        
    • احمر شفاه
        
    • أحمر شفاة
        
    • احمر الشفاة
        
    • بأحمر الشفاه
        
    • ملمع شفاه
        
    • الشفة
        
    • لأحمر الشفاه
        
    • للشفاه
        
    • طلاء شفاه
        
    • أحمر شفاهك
        
    • احمر شفاة
        
    Melissa kim bilmiyorum... ama çok fazla ruj sürdüğü kesin. Open Subtitles لا أعرف ميليسا لكنها بالتأكيد تضع بعض من أحمر الشفاه
    Anne ise çocukları güneşten yanmasın diye yüzlerine koruyucu ruj sürmüştü. Open Subtitles وأميقامت.. بتلطيخ أحمر الشفاه على وجه .ابنها في محاولة وقف الحرق
    Geçen Noel, eve gömleğimin yakasında ruj iziyle geldim. Open Subtitles مثلالعيدالسابق. أتيت للبيتمنالحفل، و كان أحمر شفاه على ياقتي
    Dut suyu. ruj gibi görünüyor değil mi? Open Subtitles إنه عصير التوت ، يبدو و كأنه أحمر شفاه ، أليس كذلك ؟
    Huysuz kocakarı da bu işten payını alsın. Maymuna ruj sürmek kaça? Open Subtitles ستتحمس المحاربه العجوز لهذا. كم من اجل وضع احمر الشفاه على القرود؟
    Kafamı ısırıp kopardığın zaman boynumda oluşan ruj lekeni siler misin? Open Subtitles اهتم لمسح أحمر الشفاه من رقبتي من المكان الذي عضيت رأسي؟
    Şiir eski ruj reklamlarına tepki gösterir, ve şiir, söyleyişindeki keskinlikle, dönüşleri ve duraklarıyla, bize, ne isteyeceğimizi, ne yapacağımızı, ne düşüneceğimizi anlatmaya çalışan reklamların diline direnmek için her şeye sahiptir. TED القصيدة تتفاعل مع دعايات أحمر الشفاه القديمة، وحدتها عن بيان، انتكاساتها وتوقفاتها، لديها كل شيء لتفعله مع مقاومة لغة الدعايات التي تريد إخبارنا بكل سهولة ما نريده، ما نفعله، ما نفكر به.
    ruj, dudakları şekle sokacaktır. Biraz pudra, yeni bir saç şekli. Open Subtitles أحمر الشفاه سوف يرفع الفم قليلاً بعض المسحوق وتسريحة جديدة
    Bana ruj süreceğinizi bilseydim, asla gelmezdim. Open Subtitles إذا كنت أعرف أنك سوف تضعين لى أحمر الشفاه لما كنت جئت أبداً
    Bir kız ruj sürmeden böyle şeyleri okuyamaz. Open Subtitles الفتاة لا يمكن لها قراءة هذا النوع من الاشياء .. بدون أحمر الشفاه الخاص بها
    Tamam Maria, sen kızları yukarı çıkar, biraz far ve ruj sürün... ve bilirsiniz, şu çılgın kostümlerden yapın. Open Subtitles حسناً، ‪"‬ماريّا‪"‬ خذي البنات للأعلى و ضعوا بعضاً من ظلّ العيون و أحمر الشفاه و ارتدوا هذه الأزياء المجنونة‪.
    Traş olurken kendini kesmediğine göre sadece ruj olabilir. Open Subtitles لكن بما أنك لم تجرح نفسك أثناء الحلاقة فينبغى أن يكون أحمر شفاه لا غير
    Bugün gömleğinizi yıkarken tuhaf bölümlerde ruj izleri gördüm. Open Subtitles لم أستطع أن أمنع نفسي من ملاحظة علام أحمر شفاه في أماكن غريبه
    Nasıl bir kız mumyalaşmış ceset ile seyahat eder ama yanına ruj almaz? Open Subtitles ، أيّ نوع من الفتيات يسافر مع جثة محنّطة ولم تحزم حتى أحمر شفاه ؟
    Bir keresinde dudaklarına ruj sürüp annemin geceliğini giydirmiştik. Open Subtitles فى مرة ألبسناه ثوب النوم الخاص بوالدتى ووضعنا له أحمر شفاه وشعر مستعار
    Tanrım, Frankenştayn'ın gelinine biraz ruj sürünce, harika bir eşe dönüşmüyor, değil mi? Open Subtitles وضع أحمر شفاه على عروسة "فرانكشتاين" ليس كفيلاً بتحويلها لزوجة مثالية أليس كذلك؟
    Geçen hafta yakanda ruj izi vardı. Open Subtitles بالاسيوع الماضى كا احمر الشفاه على قبه قميصك.
    Peçete üzerindeki ruj hakkında adli tıptan bir haber geldi mi? Henüz gelmedi. Open Subtitles هل حصلتَ على نتائج من المختبر بشأن أحمر الشفاة الذي على المنديل ؟
    ruj sürüp sürmediğin yolun umurunda değildir. Open Subtitles ان الطريق لا يلاحظ انك لا تضعين احمر شفاه
    Tamponlar. Sadece çıkart, Dalından koparır gibi, ruj olarak kullan. Open Subtitles السدادات فقط اسحبهم للخارج طازجة من الفاكهة ، واستخدامه كـ أحمر شفاة
    Dudak boyası ve ruj kullanacağım ve bu kadar iri olmayacağım Niye mi, o kapıdan rahatça geçeceğim Open Subtitles وسوف أضع احمر الشفاة و ماكياج و لن أظل ضخمة هكذا و سأستطيع المرور بسهولة من ذلك الباب
    Hanımefendi, ruj sürmüş bir tavşanı komik bulmuyorsanız... sizinle konuşacağımız hiçbir şey kalmadı. Open Subtitles سيدتي إذا لم تجدي أرنب بأحمر الشفاه أنت وأنا ليس لدينا ما نقوله لبعضنا
    Bu şarap bardaklarının çoğunda da Claire'ın ruj izi var. Open Subtitles و ملمع شفاه كلير على الكثير من هذه الكؤوس
    Bu sıradan bir ruj. Open Subtitles الذي عندي هنا إنبوب عادي من لمعان الشفة.
    Kameradaki bir bardakta ruj kalıntısı bulduk. Open Subtitles حسناً لقد وجدنا أثر لأحمر الشفاه على الكأس في القمرة
    Belki ilk arabası kırmızıydı ya da annesi hep kırmızı ruj sürmüştür. Open Subtitles ربّما كانت سيارتها الأولى حمراء أو كانت والدتها دائما تضع أحمراً للشفاه.
    Lezbiyenler için ruj olduğunu biliyorum. Biseksüeller için aseton var mı? Open Subtitles أعرف وجود طلاء شفاه للسحاقيات فهل يوجد مزيل لطلاء الأظافر للخنثويين؟
    ruj eritiyorsun ve baksana bu topuk da sallanmaya başladı. Open Subtitles أنت تذوبين أحمر شفاهك وأنظري، هذا الكعب العالي بدأ بالتمايل.
    Fincanda parmak izi yok, ruj izi var. Open Subtitles لا يوجد بصمات على الفنجان , ولكن يوجد احمر شفاة ,انظر.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more