Sokakta rastladığımız evsiz adamın emekli bir asker olduğunu söylememiş miydin? | Open Subtitles | لم تقل أن الشخص المتشرد في الممر كان طبيب بيطري ؟ |
Tıbbi tetkikçinin ölüm zamanının 1.00 ile 3.00 arası olduğunu söylememiş miydin? | Open Subtitles | ألم تقل أن وقت الوفاة للطبيب الشرعيّ ما بين الواحدة والثالثة صباحاً؟ |
Başkan Hwang bugün meşgul olduğu için partiye katılamayacağını söylememiş miydi? | Open Subtitles | ألم يقل الرئيس هوانغ انه لن يستطيع الحضور اليوم لأنه مشغول |
- Eğer bunu söylememiş olsaydın gerçeği hiçbir zaman duyamayabilirlerdi. | Open Subtitles | إن لم تقولي ذلك لما كانوا قد سمعوا الحقيقة أبداً |
- Polis bize bir bayanın kefaletimizi ödediğini söylememiş miydi? - Söyledi. | Open Subtitles | ـ ألم يخبرك الضابط أن سيدة دفعت لنا الكفالة ـ نعم قال ذلك |
Lisa Bernardo da yeni bir tarif denediğini söylememiş miydi? | Open Subtitles | ألم تقل ليسا بيرناردو بانها كانت تحاول عمل وصفة جديدة؟ |
Geri dönüş yolunda kazdığınız o tünellerden biriyle birleşmediğini söylememiş miydin? | Open Subtitles | ألم تقل بأنه قد يتقاطع مع تلك الأنفاق التي حفرتها سابقاً؟ |
Cumartesi geceleri geç saate kadar dışarıda kalabileceği mi söylememiş miydin? | Open Subtitles | ألم تقل إنه يمكنني البقاء خارجاً حتى وقت متأخر أيام السبت؟ |
Ettore ile çalışmak istemediğini söylememiş miydin? | Open Subtitles | ألم تقل أنك تريد أن تنهي عملك مع إيتوري؟ |
Onu evlat edinmek istediğini söylememiş miydin, oysa şimdi... | Open Subtitles | الم تقل قبل قليل بانك تريد ان تتبناه ، والان. |
Yüzüğün hâlen eski karında olduğunu söylememiş miydin? | Open Subtitles | ألم تقل بأنّه لا يزال في إصبع زوجتك السّابقة؟ |
Sonrasında adam kaybolmuş. Nereye gittiğini veya neden gittiğini söylememiş. | Open Subtitles | بعدها رحلب، لم ينطق بكلمة لم يقل لأين سيذهب ولماذا |
Gelmeden önce babam bu konuda bir şeyler anlatmıştı, ama gerçeğin yarısını bile söylememiş aslında. | Open Subtitles | لقد أخبرنى أبى عن ذلك قبل أن نحضر إلى هنا لكنى أرى أنه لم يقل لى سوى النصف |
Bir düşünün, karınızın çığlık attığını ve elini ağzına koyduğunu söylememiş miydi? | Open Subtitles | تعال نفكر فيما قاله, ألم يقل ان زوجنك كادت ان تصرخ,ووضع يده على فمها ؟ |
Asla gelmeyeceğini, umursamadığını söylememiş miydin? Nasılsın? | Open Subtitles | ألم تقولي أنه لن يأتي هنا أبداً إنه لم يهتم كيف حالك؟ |
Neden sadece söylemek istediği şeyi söylememiş? | Open Subtitles | لِمَ لا يمكنكِ فقط أن تقولي ما لذي قَصَدَه؟ |
Erken döneceğimi söylememiş miydi? | Open Subtitles | لم يعد مرحبا بك في المنزل ألم يخبرك كنت قادما الى المطار باكرا |
Vücudu yağ kaybıyla şoka girmiş. Polise hiçbir şey söylememiş. | Open Subtitles | دخل جسمة في حالة من فقدان الدهون لم يخبر الشرطة بشئ |
Shumach'ların misyon binasında tutulurken hastalandığını söylememiş miydin? | Open Subtitles | ألم تقولى أنهم أصيبوا بالأمراض فى الكنيسة؟ |
Aynısı arkadaşıma da oldu. Adam adını bile söylememiş. | Open Subtitles | نفس الشيء حدث لصديقتى كوني انه حتى لم يخبرها باسمه |
Bu konuda kararsız olduğu için sana söylememiş olabilir. | Open Subtitles | أعتقد بأنها لم تخبرك لإنك لا تعنى لها الكثير |
Her şeyi bildiğini sanıyordum ama görünüşe göre ailesi ona söylememiş ve iyi karşıladığı söylenemez. | Open Subtitles | وافترضت أنه كان يعرف كل ذلك لكن على ما يبدو لم يخبره والداه أبدًا ولا يظهر أنه تقبل الأمر جيدًا |
Sanki kimse onlara bunun dünyadaki en zor şey olduğunu söylememiş. | Open Subtitles | "كأنّ أحداً لم يخبرهم بأنّه أصعب أمر في الدنيا" |
Herkes şükran günü için plan yapmış, ve kimse anneme söylememiş. | Open Subtitles | الجميع إختار عدم حُضور عيد الشكر لهذه السنه ولم يُخبر أحد امي |
Dell, şu an çok gergin olduğunu biliyorum ama karımla ilgili söylediklerini söylememiş sayacağım. | Open Subtitles | انك تحت ضغط كبير الان, لذا سوف ادعي انك لم تقول هذه الاشياء عن زوجتي. |
O şeylerin çocukların görüşünü çaldığını söylememiş miydin? | Open Subtitles | ألم تَقُل بأنَّ أولئك يسرقون بصر الأطفال؟ |
Mahkeme salonuma gelirken uygun giyinmenizi söylememiş miydim? | Open Subtitles | ألم أخبرك بأن ترتدي زي مناسب عندما تأتي إلى قاعة محكمتي؟ |
Bu hergelenin sünger gibi olduğunu söylememiş miydim? | Open Subtitles | ألم أخبرك بذلك يابن الساقطة كان كالأسفنج؟ |