Oradaki bayan önce Howard Hunt'ın Senatör Kennedy'le ilgili kitaplar aldığını söylemiş. | Open Subtitles | في البداية قالت أن هوارد هنت قد استعار كتبا عن السيناتور كينيدي |
Az önce arayan Janice'in annesiydi. Janice ona burada kalacağını söylemiş. | Open Subtitles | كانت والدة جانيس علي الهاتف، جانيس قالت أنها ستبيت الليلة عندنا |
Bu smokin içerisinde, ne kadar inanılmaz göründüğünü söylemiş miydim? | Open Subtitles | هل أنا أخبرتك كم انت رائع في هذه البدلة ؟ |
Güvenlik bankanın erken kapandığını söylemiş. - Belki erken kapanmıştır. | Open Subtitles | صديقى الشرطى أخبر من قبل الحارس أن المصرف أغلق مبكراً. |
Jas, Tom'a benimle sadece Robbie'yi kıskandırmak için çıktığını söylemiş. | Open Subtitles | جاز أخبرت توم بأنك خرجت معي فقط لجعل روبي يغار. |
Onun bir bebek olduğunu sandığım için tanıştığımız söylemiş miydim? | Open Subtitles | هل ذكرت لك أيضا أننا تقابلنا .. لأنني أعتقدته طفل؟ |
Eve gitmek yerine, onun da söylemiş olduğu gibi, bekledi ve geri döndü, ve gizemli telefonu bahane etti. | Open Subtitles | قبل العوده للبيت ذهبت إلي مكان كما قالت .. إنتظرت و عادت و إدعت أن غامضون إتصلوا كعذر للمجيء. |
Geçen gece, annesini aramış ve ortalıkta şüpheli birilerini gördüğünü söylemiş. | Open Subtitles | ليلة أمس، قالت جودي لأمها عن إنسلال شخص ما حول المنزل |
Birkaç saat esir tutulduğunu ama bir şekilde kurtulduğunu söylemiş. | Open Subtitles | قالت أنها كانت محتجزة أيضاً لساعتين ولكنها خرجت بطريقةٍ ما |
Daha önce hamile bir çıtırla beraber olma fantazim olduğunu söylemiş miydim? | Open Subtitles | هل أخبرتك يوما ً بأنني حلمت بأن أفعلها مع فتاة جملية حامل |
Evet, ve bunu bilmenizin tek sebebi size söylemiş olmam. | Open Subtitles | أجل, و سبب أنكَ عرفت ذلك لأنني أخبرتك بهِ تواً |
Evet, ve bunu bilmenizin tek sebebi size söylemiş olmam. | Open Subtitles | أجل, و سبب أنكَ عرفت ذلك لأنني أخبرتك بهِ تواً |
-Kapıdan girmiş ve nöbetçiye Arvin Sloane'un karısı olduğunu söylemiş. | Open Subtitles | مشت خلال الباب. أخبر الحارس هي كانت زوجة آرفين سلون. |
House Wilson'a söylemiş. Bende House'un gününü berbat etmek istedim. | Open Subtitles | هاوس أخبر ويلسون وأنا أردتُ ان أفسدَ على هاوس يومَه |
Kendi kendine, oyunun içinde kalarak oyuna ayak uydurduğunu söylemiş. | Open Subtitles | أخبرت نفسها أنّها كانت تلعب اللعبة عن طريق بقائها بها. |
Daha önce tanımadığımız çocukların peşinden koşmaya meraklı olmadığımı söylemiş miydim? | Open Subtitles | فقط غطيني عندما أدخل هل ذكرت أنني لست مُحباً بعمل مهمة |
- Kate olayını nereden biliyordu? - Kate söylemiş olmalı. | Open Subtitles | ـ كيف علم بأمر كيت ـ لابد أن كيت أخبرته |
Adam bizi içeri sokacağını söylemiş, sonra da ortadan kaybolmuştu. | Open Subtitles | وقال الرقاق أنه جاء عندهم في الداخل ، ثم اختفى |
Sana hiç hiperaktif sorumluluk hislerin olduğunu söylemiş miydim ? | Open Subtitles | هل اخبرتك من قبل انه لديك حس مفرط بالمسؤولية ؟ |
- Sir William'a dansı sevdiğini söylemiş! - Bir sonraki baloya katılacakmış! | Open Subtitles | ـ قال أنه يحب الرقص ـ قال أنه سيحضر الحفلة الراقصة القادمة |
Seninle evlendiğim için ne kadar mutlu olduğumu... - ...sana söylemiş miydim? | Open Subtitles | هل أخبرتكِ من قبل كم أنا سعيد لزواجى منكِ ؟ |
Dr. Cochrane ona hiç bir zaman çocuk sahibi olamayacağını söylemiş. | Open Subtitles | لقد أخبره دكتور " كوكران " أنه ليس بإمكانه الإنجاب أبداً |
Hayır. Birileri onlara başka bir yerde yaşamanın daha kolay olduğunu söylemiş olmalı. | Open Subtitles | لا، لا بد أن أحدهم قد أخبرهم بأن الحياة أسهل في مكان آخر. |
Andrew Finney üç saat önce emniyet amirine Varick'i senin öldürdüğünü söylemiş. | Open Subtitles | اندرو فيني من حوالي 3 ساعات اخبر رئيس الشرطة انك قتلت الرجل |
Menajerinin dediğine göre yönetmen arayıp çocuğun role uygun olduğunu söylemiş. | Open Subtitles | وفقاً لما قاله وكيله قال المخرج أن لديه الشكل المناسب للدور |
Küresel ısınma diye bir şeyin olduğunu kim söylemiş ki? | Open Subtitles | مَن قالَ بأن هناك كهذا الشيء كإرتفاع درجة الحرارة العام؟ |