"sırasında" - Translation from Turkish to Arabic

    • اثناء
        
    • أثناء
        
    • خلال
        
    • وخلال
        
    • وأثناء
        
    • طابور
        
    • الطابور
        
    • في عملية
        
    • بينما كنت
        
    • عند
        
    • جلسات
        
    • في فترة
        
    • في صف
        
    • بالإعدام
        
    • بأثناء
        
    Üstçavuş Highway, eğitim sırasında... izinsiz silah ve gerçek mermi kullanmış. Open Subtitles سيرجنت هايواى استخدم الذخيره الحيه من سلاح غير مرخص اثناء التدريب
    Son savaş sırasında, tüm bu A.B.C savaşçılarını yok ettiklerini sanıyordum. Open Subtitles كنت اعتقد ان محاربى ال حطموا كل هذا اثناء الحرب الاخيرة
    Bu bir Ayahuasca şamanı, Kuzeybatı Amazonlarda bir yage töreni sırasında. TED هذا مططبب من الأياهواسكا في شمال غرب الأمازون أثناء طقوس الياهي
    Bu hediye oldukça besleyici, dişi çiftleşme sırasında ve sonrasında bunu yiyor. TED في الواقع تكون هذه الهدايا مغذية للغاية وتأكلها الأنثى أثناء التزاوج وبعده.
    Vannevar Bush savaş sırasında Birleşik Devletler Hükümeti’nin baş bilimsel danışmanı idi. TED كان فانيفار بوش أكبر مستشار علمي للحكومة الأمريكية خلال الحرب العالمية الثانية.
    İç savaş sırasında, o ve ailesi Nijerya'ya kaçmak zorunda kaldılar. TED خلال الحرب الأهلية، أجبر هو و عائلته على الهرب إلى نيجيريا.
    Bu ülkeye ziyaretlerim sırasında iki Avusturya olduğunu fark ettim: Open Subtitles وخلال زيارتي للبلاد تلقيت ردين أحدهما يُعارض تعويض ضحايا النازيين
    Yine de, görev sırasında uyandı Teresa ve av ekibinin tüm üyelerini öldürdü. Open Subtitles ومع ذالك ، ايقظت اثناء المهمة وقتلت تريزا وكل عضوه من فريق الصيادين
    Gitmeden önce geçen gün gelen telefon, toplantı sırasında cevapladığın... Open Subtitles قبل ان تذهب هذه المكالمة الترى رددت عليها اثناء الإجتماع
    Şimdi, bir yangın sırasında, kablo etrafında yalıtımı duvarlarında uzak erir. Open Subtitles الان , اثناء الحريق , العزل حول الاسلاك فى الحوائط ينصهر
    Baskın sırasında tesisin bir kısmını yakıp yıktılar ama hepsini değil. Open Subtitles ليسوا واثقين إن كان سيعيش لقد دمروا معظم المنشأة اثناء الهجوم
    Dwight'ın çadır gösterileri sırasında o gerçekten şeytan tarafından ele geçiriliyor. Open Subtitles تبدو اثناء خيمة احياء دويت انه استحوذ من قبل الشيطان بالفعل
    Sadık bir sömürgecilik karşıtı olduğu için Cezayir savaşı sırasında Cezayirliller için sahte evraklar yaptı. TED ومن ثم كان قد عُرف كمقاوم للإستعمار وكان يقوم بتزوير الاوراق للجزائرين اثناء الحرب الجزائرية
    Doğrusu bunu kariyerimin çok, çok erken zamanlarında, Balkan Savaşları sırasında öğrendim. TED ولقد تعلمت هذا مبكرا جداً خلال مسيرتي المهنية، أثناء تغطية حرب البلقان.
    Bu kadınlara devriyeleri sırasında eşlik ettim ve onların erkeklerin yanından geçerken muhatap oldukları terbiyesiz kelimelere şahit oldum. TED لقد صحابت هؤلاء النساء فى دورياتهن، شاهدت أثناء سيرهن بين رجال، العديد منهم من علق تعليقات بذيئة بلا إنقطاع.
    Annenin hastalığı sırasında neler çektiğini benden iyi kimse bilemez. Open Subtitles محدش يعرف اكتر مني بالي انت عملتة أثناء مرض أمك
    Ve 8 saatlik uykusuz geçen yolculuğum sırasında düşünecek çok zamanım oldu. TED حسنا، لدي وقت طويل خلال الثمانى ساعات لأفكر فيه دون أن أنام
    Fiziksel olarak, doğum sırasında aşırı kanama ve aşırı yırtılma oldu, o yüzden zorla kalkıyor, oturuyor ve yürüyebiliyordum. TED أما جسديا، فقد عانيتُ من نزيفٍ حاد خلال الولادة، وتمزقٍ كبير، لذلك بالكاد يمكنني الوقوف أوالجلوس أو حتى المشي.
    Altı haftalık ücretsiz izin sırasında tüm vergi iadelerimizi ve birikimimizin yarısını kullandık. TED أنفقنا كامل إقرارنا الضريبي ونصف مدخراتنا خلال ستة أسابيع من إجازتي بدون لراتب.
    Ama dans provalarının biri sırasında uzanmış kolunun üzerine düştü ve bileğini burktu. TED وخلال احد دروس تدريب الرقص سقطت علي ذراعها الممدودة مما ادى الي التواء معصمها
    1918 yılındaki grip salgını sırasında 50 milyon insan öldü. TED ففي عام 1918، وأثناء وباء الحمى مات 50 مليون شخص.
    Muhtemelen kadınlara çok saçma gelecek bir sorum var: Hiç upuzun bir tuvalet sırasında beklediniz mi? TED هناك سؤال أبله محنمل من أى إمرأة تشاهد: هل وقفت من قبل في طابور غير متنساب للمرحاض؟
    Bu sabah çörek sırasında beklerken gişedeki adamlardan biri bana baktı. Open Subtitles كنت أقف في الطابور هذا الصباح في متجر الدونات
    Cinsel birleşme sırasında cidden ölen hayvanlar var, somon balığı ve örümcek gibi. Open Subtitles هناك حيوانات، سمك السلمون، والعناكب من شأنها أن يموت حرفيا في عملية التزاوج.
    Düşmanlarım hakkında çok az şey bildiğim dönemde ölüm listemin ilk sırasında bulunan O-Ren Ishii, bulması en kolay olanıydı. Open Subtitles فى هذا الوقت و بينما كنت أعلم القليل عن أعدائى أول اسم على قائمة الموت أوران ايشى كانت الأسهل لأجدها
    2012 yılında siyahi bir kadın doğum sırasında beyaz bir kadına göre 10 kat fazla ölme tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. TED امرأة ذات بشرة سوداء في سنة 2012 واجهت خطر الوفاة أكثر من 10 مرّات عند الولادة مقارنة بامرأة ذات بشرة بيضاء.
    Tedaviler sırasında yanımda olman hiç de kolay değildi, biliyorum. Open Subtitles أعرف انه لم يكن سهلاً وجودك معي خلال جلسات العلاج.
    Şartlı tahliye sırasında başın belaya girerse ne olur biliyorsun değil mi? Open Subtitles تعلمين ماذا يحدث عندما تقعين في مشكلة في فترة إطلاق السراح المشروط,صحيح؟
    Telaşlı tavırlarından hala tahtın 20. sırasında olduğunu tahmin edebiliyorum. Open Subtitles أنا احزر بتراجعك المستعجل لأنك مازِلت في صف العرش العشرين.
    İdam sırasında bekliyor nasılsa. Open Subtitles أعني، الرجل بالفعل على المحكوم عليهم بالإعدام.
    Yolda tanıştığı adamlarla dolunay sırasında oynamak için takılıyordu farelermiş gibi. Open Subtitles كانت تتسكع مع الرجل الذي قابلته على الطريق. و ما أرادته, لا أعرف, تلعب به بأثناء تحولها,

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more