Bak bu çocuk benim gibi tuhaf bir yaratığı 12 yıl babası sandı. | Open Subtitles | طوال إثنا عشر عاماً ظن هذا الصبي أن مخلوقاً غريباً مثلي هو أبوه |
Aslında, İş yerimde ki herkes, benim onun erkek arkadaşım olduğu mu sandı. | Open Subtitles | في الحقيقة عندما ظن جميع زملائي في العمل أنه يحبني و أنه خليلي |
Olanlardan haberdar edeyim mi, Luke? Vivien, evde birinin dolaştığını sandı. | Open Subtitles | هل تريد المعرفه يالوك فيفين ظنت بأن كان هنالك احد بالمنزل |
Solomon Grundy beni beni yakaladı sandı ama yakalayamadı, neden biliyor musunuz? | Open Subtitles | سليمان جراندي يعتقد لديه قطرة لي، لكنه لم يفعل، وأنت تعرف لماذا؟ |
Kendisini bir tür kral sandı ve bir veliahdının olmasını garantiye aldı. | Open Subtitles | هو إعتقد نفسه نوعا من الملوك وتأكد يقينًا أن لديه وريث للعرش. |
Çoğu insan Berlin ablukasının bitmesiyle Soğuk Savaş'ın sona erdiğini sandı. | Open Subtitles | ظنّ العديد من الناس أنّ إنهاء حصار برلين يعني نهاية الحرب الباردة |
Bir paket buldu. Sigara sandı ama içinde dinamit vardı. | Open Subtitles | وجد كيس.ظن أنه مليئ بالتبغ ولكنه كان مليئ بملح البارود |
Onu işte gördüm, kaskoyu ödediğini sandı. | Open Subtitles | و لدى الشيك أيضاً لقد رأيته فى حقول البترول لقد ظن أنه دفع الشيك للتأمين |
İddiaya girerim hiçkimsenin onu görmediğini ve cesetin ertesi güne kadar bulunmayacağını sandı. | Open Subtitles | غالبا لقد ظن بأن أحداً لم يره يركض هارباً. وأنهم لن يكتشفوا الجثة حتى صباح اليوم التالي |
Gerçek bir ahmak; General Electric'i aldığını sandı. | Open Subtitles | إنه مخبول حقاً لقد ظن أنه سيستولي على جنرال إلكتريك |
Onlar gelene kadar işimizi bitiririz sandı, ama erken gelirlerse diye... bir B planı gönderdi. | Open Subtitles | ظن أننا سنكون قد أنتهينا قبل أن يبدأوا هم لكن إن لم يكن كذلك وضع مخططا آخر بدل هذا |
Gail beni muhasebe müdürü sandı, üstelik posta odasında tanıştık. | Open Subtitles | ظنت غيل انني اعمل في الحسابات بينما قابلتها في البريد |
Bilardo odasında bizi dinliyordu. Silah sesini duydu ve öldüğünü sandı. | Open Subtitles | كانت تستمع إلينا ، و سمعت الطلق الناري و ظنت أنه قد مات |
Fiona onu döveceğini sandı. | Open Subtitles | لقد ظنت فيونا أنك فعلاً ستضربينها كنت سأفعل أكثر من ذلك |
Bildiğimi sandı, Ezra. Bizim birbirinin her şeyini bilen insanlardan olduğunu sandı. | Open Subtitles | كان يعتقد بأني أعرف، إزرا كان يعتقد أننا ذلك النوع من الناس |
Gecenin bir yarısı benimle buluşmak için dışarı çıktığında ne olacağını sandı bilmem. | Open Subtitles | لم أكن أعلم ما كان يعتقد أنه سيحدث. عندما هرب في الليل ليقابلني. |
Sistemine giriş yapmamıza izin vererek Kellog kendi zaman topunu nasıl programlayacağını öğrenebileceğini sandı ama onun yerine tarihleri nasıl seçeceği hakkında yanlış bilgiler verdik ama o bunun gerçek olduğunu sanıyordu. | Open Subtitles | للسماح لها بتتبع نظامه يعتقد كيلوغ أنه تعلم كيفية برمجه كرة الزمن ولكن بدلا من ذلك سمح لنا فقط |
Xixo çocuklarının ayak izlerini gördüğünü sandı ama bu sadece geçen bir maymunundu. | Open Subtitles | إعتقد كيكو أنه رأى آثار أقدام ولديه لكنها كانت آثار قرد رباح مر من هنا |
Üstüme kan kustuğu için bana da bulaştığını sandı. | Open Subtitles | ظنّ أنّني سبق وتعرضت للمرض بسبب كل الدماء التي تقيأها عليّ. |
Katil kostümü gördü ve içindekinin McCallum olduğunu sandı. | Open Subtitles | القاتل راى الزى التنكرى وظن ان ماكالم فى هذا الزى |
Babam beni askeri okula göndererek yola getirebileceğini sandı. | Open Subtitles | و ظنَّ أبي أنه يمكنه أن يُدخلني مدرسة عسكرية |
Beni Washington sokaklarında teneke toplayan biri sandı. | Open Subtitles | اعتقدت أنني من يجمع العلب في شارع واشنطن |
Hayır. Onlar öyle sandı ama hayır. | Open Subtitles | لا, لقد اعتقدوا بأني كذلك, لكن لم اعتدي عليها |
Ve meslektaşlarım beni oldukça çılgın sandı ama pek çok kişi, devam ederek sezdiklerimi gerçekleştirdi. | TED | وكثيرون من الأشخاص في مجال عملي ظنوا أنني مجنون تماما لكن العديد من الأشخاص وقتها سعوا ونفذوها. |
Bu nedenle babası onun kalp hastası olduğunu sandı. | Open Subtitles | ولهذا فقد اعتقد والدها بأن لديها عيب بقلبها |
Bu yüzden meleklerin onunla konuştuğunu sandı. | Open Subtitles | لهذا السبب كانت تظن أن الملائكة كانت تتحدث إليها. |
Peach yatağında sarı saç buldu, ve kocasının onu aldattığını sandı. | Open Subtitles | بيتش وجدت شعر أشقر في سريرها وظنّت أن زوجها يخونها |
Herkes öyle sandı, ama değildi. | Open Subtitles | لقد اعتقد الجميع ذلك لكنها لم تكن مخمورة |
David aramızda bir ilişki olduğunu sandı. | Open Subtitles | دافيد ظنني على علاقة |