| Ağlama! Ben bunu başka kızlara yaparım. Seni seviyorum, bebeğim! | Open Subtitles | لا تبكي، أنا أفعل ذلك مع الأخريات فقط لأنني أحبك |
| Sana gelince, Seni aptal şey. Şunun yüzündeki ifadeye bir bakın. | Open Subtitles | أما بالنسبة لك ، فحديثك كان سخيفاً انظروا إلى تعبيرات وجهه |
| Ya kaybet ya da kendini bırak, Seni ele verecekler. | TED | لكن ما أن تفقدي مكانتك ورباطة جأشك، سيرمونك كقطعة نقدية. |
| Seni iki yüzlü Seni. Bilmemi değil, bahsediyor olmamı umursuyorsun. | Open Subtitles | أيتها المنافقة، أنت غير مهتمة بمعرفتي إنما يهمك حديثي عنهم |
| Belki günahlarını affeder, belki de etmez biliyorsun. Böylece Seni Tanrı'ya emanet ediyorum. | Open Subtitles | ،ربما سيغفر ذنوبك كما تعلم، ربما لا .فقط عليك أن تستودع إلى الرب |
| Zamanaşımı süresinin dolması ve Seni görmek için 15 yıldır bekliyorum. | Open Subtitles | لقد إنتظرت هذه اللحظة 15 عاماً حتى إنتهت فترة الحظر لأراك |
| Neden kızlar Seni uzun süre önce kapmamış anlamadım. Ben de anlamadım. | Open Subtitles | أنا لا أعرف لماذا لم يرتبط بك بعض البنات منذ عهد بعيد |
| Bunu yapmayı hemen kes yoksa Seni yetkililere şikayet edeceğim. | Open Subtitles | لا,توقف هذه اللحظةِ الآن وإلا سوف أبلغ عنك إلى السلطات |
| Ağlama! Ben bunu başka kızlara yaparım. Seni seviyorum, bebeğim! | Open Subtitles | لا تبكي، أنا أفعل ذلك مع الأخريات فقط لأنني أحبك |
| Evet, ben Lucy'yim. Seni gördüğüme çok sevindim Ethan Amca. | Open Subtitles | نعم أنا لوسي أنا مسرورة جدا لرؤيتك يا عم إيثان |
| Bunu nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum, buna hakkım var mı onu da bilmiyorum... Seni her zaman kendi çocuğum gibi gördüm. | Open Subtitles | جونى , لا أعرف كيف أقول لك هذا و لا أعرف حتى إن كان لى الحق ولكنى دائماً إعتبرتك كإبنى |
| Sakın bana bu sabah Seni Yaşlı Fırtına'ya bindirdiklerini söyleme. | Open Subtitles | لا تخبرني انهم حصلوا لك على الرعد القديم هذا الصباحِ |
| Çünkü yaptığım şeylerin bir gün belki Seni bir şekilde tehdit edebileceğini bilemedim. | TED | فلم أفكر قط في أن فعلي قد يهددك يومًا ما بشكلِ ما .. |
| Edepsiz Seni, bir daha Seni buralarda yakalarsam, ağzını burnunu kırarım! | Open Subtitles | أنت امرأة قليلة الحياء إذا رأيتكِ هنا مرةً أخرى سأحطم وجهكِ |
| - Sakın ha. Seni gördüğü anda vurur. - Ne zamandır vurulmuyorum. | Open Subtitles | لاتدخل سيطلق عليك الرصاص بمجرد رؤيتك لم أتعرض لاطلاق الرصاص منذ أيام |
| Seni son gördüğümden bu yana, biraz büyümüşsün galiba. -Hiç şüphesiz. | Open Subtitles | أتعرفين , لقد كبرتِ فى السن قليلاً منذ رأيتكِ آخر مرة |
| - Polis. Elbisem fren pedalına takılmasaydı Seni yolda yakalayacaktık. | Open Subtitles | لقد كنا سنلحق بك لولا أن شبك فستانى ف السياره |
| Her yerde Seni aradım. Birleşik Devletler'e gönderilmen için emir var. | Open Subtitles | أبحث عنك في كل مكانك وصلت أوامر تنقل واجبك إلى الوطن |
| Gel aşk gel, yol özgürce uzanıyor, Seni Tennessee'de bekleyeceğim. | TED | تعال أيها الحب تعال، الطريق يكمن حُراً سأنتظرك في تينيسي، |
| Her şeyi Seni sevdiğim için yaptım. Seninle bir daha görüşemem. | Open Subtitles | هذا لأني أهتم بكِ . كُنت أتمنى أن أتجنب ذلك الموقف |
| Gel buraya. Önce ben tırmanacağım, sonra Seni çekeceğim. Vay canına. | Open Subtitles | سوف ادخل انا اولا ثم اسحبك الى اعلى من المتسلط الان؟ |
| Kendini bir pençeye çevirsen bile, bu Seni iyi yapmaz. | Open Subtitles | تحولى إلى مخلب و ذلك لن يكون ذلك جيداَ لك |
| Oraya buraya gidip Seni sordum. Sonra da adres bürosuna gittim. | Open Subtitles | وأزعجت الناس جميها لأهتدي إليك ثم ذهبت رأسا إلى مكتب العناوين |
| Seni hiçbir zaman onu terk etmeye zorlamadım, böyle bir şey istemedim bile. | Open Subtitles | لم أرغمك أبدًا على تركها، في الواقع لم أطلب منك حتى تركها لأجلي. |
| Bebek gibi koşuyordu. Kurmuşmuş! Ben Seni niye kurmuyorum ki! | Open Subtitles | لقد حسبت له الوقت ها لماذا لا احسبلك انت الوقت؟ |