"seveceği" - Translation from Turkish to Arabic

    • سيحبها
        
    • لتحبه
        
    • رَبح
        
    Bu, tam o adi stajyerin seveceği... türden bir şaka. Open Subtitles هذه بالضبط هي نوع الدعابات التي سيحبها ذلك المتدرب الفظ
    Dizinin her sezonu bir kitap niteliğinde ve her kitabın da kendine özgü belirli nitelikleri var. CC: Bu sezon da izleyicilerin çok seveceği harika bir serüven öykücülüğüyle karşı karşıyayız. Open Subtitles و هذا الكتاب يحتوي على مميزات خاصة به و توجد العديد من المغامرات في هذا الموسم سيحبها المشاهدين
    Ama herhangi bir çocuk, bir kaç yıl seveceği sonra nefret edeceği, sonra yeniden seveceği, sonra yarı gönüllü,yarı gönülsüz eşine karşı savunacağı, ve en sonunda huzur evine yerleştireceği, sana sahip olduğu için çok şanslı olur. Open Subtitles لكن اي طفل سيكون محظوظاً بوجودك ستكونين الام التي سيحبها ثم يكرهها لبضعة سنوات ثم يحبها مجدداً
    seveceği birine de ihtiyacı var. Open Subtitles لكنها ليست الحقيقة كلها. ولكنها تريد شخص لتحبه.
    seveceği çok şey vardı. Open Subtitles يوجد الكثير لتحبه.
    Ona çok seveceği bir teklifte bulundum her ne planlıyorsa planlasın cevap verirdi. Open Subtitles لقد عرضتُكِ عليه .وكأنه رَبح كى يتوقف عن أى شئ يُعدُّ له.
    Ona çok seveceği bir teklifte bulundum her ne planlıyorsa planlasın cevap verirdi. Open Subtitles لقد عرضتُكِ عليه وكأنه رَبح. كى يتوقف عن أى شئ يُعدُّ له.
    Ergenlerin seveceği sonbahar pizzası, nasıl yapılır biliyorum artık. Open Subtitles وتعلمت كيف افعل البيتزا التي سيحبها المراهقين
    Gabby'ye Matty'nin seveceği bir parti hazırlamasında yardım etmeliydim. Open Subtitles فعليّ مساعدة (غابي) لمنحه الحفلة التي سيحبها. ‏

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more