"sormayı" - Translation from Turkish to Arabic

    • طرح
        
    • سؤالي
        
    • أن أسأل
        
    • أن أسألك
        
    • سؤالها
        
    • اسألك
        
    • أسأله
        
    • سؤاله
        
    • عن إلقاء
        
    • تسألها
        
    • تسئل
        
    • سؤالى
        
    • سُؤال
        
    • أسألك عنه
        
    • أسألها
        
    Şeytanı çağır, insanları korkut korkunca da soru sormayı bıraksınlar. Open Subtitles تستحضر الشيطان لتخيف الناس وحين يخافون يتوقفون عن طرح الاسئلة
    Bunu sormayı hiç istemiyorum ama orada ne kadar hava kalmıştır? Open Subtitles أكره طرح هذا السؤال، لكم كم بقي لديهما من هواء للتنفس؟
    Ve bana soru sormayı kes! Ya da bunun hesabını verirsin. Open Subtitles وتوقف عن سؤالي ، الا اذا كنت تريد ان تكلم نفسك
    Birine sormayı istiyordum. Buranın bir balıkçı köyü olduğunu fark ettim. Open Subtitles كنت أنوي أن أسأل أحدما لقد لاحظت أن تلك قرية للصيد
    Kusuruma bakmazsanız size sormayı düşündüğüm bir şey var. Open Subtitles أتمنى ألا تمانعي، ولكن هناك شيئاً أريد أن أسألك عنه.
    Ve döndüğünde... onu görmekten o kadar memnun oldum ki soru sormayı bıraktım. Open Subtitles وعندما عادت كانت رؤيتها عظيمة واوقفتنى عن سؤالها
    Belli bir cevabı gerektiren sorular sormayı bırakmanı diliyorum. Open Subtitles فقط أتمنى لو توقفت عن طرح هذه الأسئلة الاستدراجية
    Yine üst üste iki saçma soru sormayı başardın. Open Subtitles هناك تذهب طرح تلك الأسئلة الغبية مرة أخرى.
    Bunu sormayı devam et, ben de orada demeye devam edeyim! Open Subtitles إنك تواصل طرح السؤال، وأواصل بإخبارك بأنها هناك
    Öyleyse soru sormayı bırakayım. Open Subtitles أليس كذلك ؟ حسناً ، يبدو أنني من الأفضل أن أتوقف عن طرح الأسئلة إذاً ..
    İşte bu yüzden soru sormayı bırakman için uyarmıştım. Open Subtitles لهذا السبب أنا حذرتكَ أن تتوقف عن طرح الاسئلة
    Soru sormayı kes ve bu pislikleri temizlememe yardım et. Open Subtitles توقفي عن طرح الأسئلة وساعديني بتنظيف هذه الفوضى
    İnsanlar bana sormayı bırakana kadar her gün giyeceğim. Open Subtitles أنني سأرتديه كل يوم حتى يتوقف الناس عن سؤالي
    Soru sormayı kes artık. Benim yine duşa girmem lazım. Open Subtitles توقف عن سؤالي كل هذه الأسئلة سأستحم مرة أخرى
    Babamın dosyalarında belki bir bilgi vardır, o nedenle bana soru sormayı bırak ve yardım et. Open Subtitles ربما توجد بها معلومات عن ملف والدي لذا توقف عن سؤالي كثيراً وساعدني
    Davete o kadar şaşırdım ki bir şey getireyim mi diye sormayı unuttum. Open Subtitles أجل، لقد فاجئتني الدعوة للغاية ونسيت أن أسأل إن كان عليَّ إحضار شئ
    sormayı unuttum. Adın ne senin ve hesabı neden ödeyemedin? Open Subtitles نسيت أن أسألك عن أسمك وعدم دفعك حساب الطعام
    Copuyla yaptığı en ilginç şey neymiş, sormayı denesene? Open Subtitles لما لاتحاولين سؤالها ماهو الشيء الأكثر اثارة الذي قامت به بهراوتها؟
    sormayı unuttum, seninle tekrar karşılaştığım için çok heyecanlandım. Open Subtitles لقد نسيت ان اسألك.. فقد كنت مسرورا لرؤيتك ثانية
    Ona, mezuniyet yemeği için nasıl bir alıntı seçmiş olabileceğini sormayı unuttum ama alıntının esas hedefinin kim olacağına dair kesin bir fikrim vardı. Open Subtitles لقد نسيت ان أسأله اي جملة سوف يقول فى عشاء حفل التخرج, لكن عندى خلفية جيدة عن الهدف الرئيسي فى الخطاب
    Bu ona soru sormayı deneyemeyiz anlamına gelmez. Open Subtitles هـذا لا يعـني بالضـرورة بأنه لا يمكننا سؤاله بضعة أسئلـة.
    Artık birbirimize bunu sormayı bırakalım. Open Subtitles يجب علينا أن نتوقف عن إلقاء هذا السؤال على بعضنا البعض
    - Ona sormayı düşünüyorum. Open Subtitles أريدك أن تسألها سؤالاً واحداً
    Tabii, bir soru sormayı unuttun. Open Subtitles بالطبع,لقد نسيت أن تسئل سؤالاً واحدًا.
    Polis bana deliymişim gibi bakmıştı ve soru sormayı kesmişti. Open Subtitles فنظر الى وكأنى مجنونة وتوقف عن سؤالى اى اسئلة
    - Bu kadar çok soru sormayı bıraktığında. Open Subtitles - عندما تَتوقّفُ عن سُؤال العديد من الأسئلةِ.
    Değişik bir şeyler mi yiyip içti acaba diye sormayı denedim ama... Open Subtitles حاولت أن أسألها إذا أكلت شيئاً ما غريباً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more