Saunders, garip, duygusal sorunlarını da al ve çık dışarı. | Open Subtitles | ساندرز ، خذ مشاكلك النفسية الغريبة معك وأخرج من هنا |
sorunlarını, vadideki korkunç bir oturma odasında bir grup eziğe anlatmakla. | Open Subtitles | قول مشاكلك لحفنة من الفاشلين في غرفة معيشة مريعة في الواد |
Tae Yang hayaletleri gören biri olduğu için sorunlarını anlayıp onları kabul edeceğini düşünmüyor musun? | Open Subtitles | بما ان تاي يانغ يمكنها رؤية الاشباح و الارواح الا تظن انها يمكنها رؤية مشاكلك و احتواؤها؟ |
Kumar sorunlarını, idrar örneğini, kiraladığı porno filmleri bilmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أعرف مشاكله تحاليل بوله أجور دعارته |
Aklınla olan sorunlarını ve şiddet dolu geçmişini gayet iyi biliyorum. | Open Subtitles | أعرف بشأن كل مشاكلكِ العقلية وتاريخكِ العنيف |
Hayalgücü bile şüpheli ancak dünya sorunlarını çözmek için o gerekli. | Open Subtitles | حتى التخيل يشتبهون فيه حتى الآن فإنه مطلوب حل مشاكل العالم |
Bu akşam sinemaya gidersek belki sorunlarını bir süre unutursun diye düşündüm. | Open Subtitles | لذا أعتقد، إذا تمكنا من الذهاب إلى السينما الليله، يمكنك أن تنسى مشاكلك |
sorunlarını duymak istemiyorum. Kısa sürede yeni adam katılacak. | Open Subtitles | لا أريد أن أسمع مشاكلك سوف نرسل لك المزيد من الرجال لاحقا |
sorunlarını dinlemek istemiyorum, sadece kara kutuyu istiyorum. | Open Subtitles | انا لا اريد الاستماع الى مشاكلك انا اريد الصندوق فقط |
Neden bir içki içip bana diğer sorunlarını anlatmıyorsun. | Open Subtitles | لماذا لا نتناول شراباً ويمكنك أن تخبرني ببقية مشاكلك |
Ben seni tanıyacağım, neler yaptığını, sorunlarını, | Open Subtitles | أنا سأكتشف من أنتى ، ماذا تحبى ان تفعلى ، ما مشاكلك |
Ama bilinç altında psikolojik problemler olduğunu ve bağlılık sorunlarını işaret eder. | Open Subtitles | لكن هذا يتحدث عن مشاكلك النفسية العميقة و مشاكلك في الإلتزام |
Bu yargı sarkacını diğer tarafa doğru salla ve bana kendi sorunlarını nasıl çözmeyi düşündüğünü söyle baş belası! | Open Subtitles | تحاول أن تعكس النقد فى الإتاه الآخر وأخبرنى كيف تحل مشاكلك أيها الأحمق |
Üzgünüm ama... seni ve sorunlarını çözmeye çalışmayı bıraktım. | Open Subtitles | , أنا آسف , لكن قضيت الكثير من الوقت لفهمك و فهم مشاكلك |
Şu bahsettiğim adam sorunlarını hep öyle halleder. | Open Subtitles | ذلك الرجل الذي أقصده أسوداد الرئة هو آخر مشاكله يا رجل |
Çok eskiden, benden daha zeki bir adamdan herkesin kendi sorunlarını çözmesi gerektiğini öğrendim. | Open Subtitles | تعلمت منذ زمن طويل من رجل أذكى مني أن على المرء حل مشاكله بنفسه |
Sadece aynanın karşısına geçerek sorunlarını çözebileceğini düşünüyorum. | Open Subtitles | أود ان أعتقد أنكِ يمكن أن تعالجي مشاكلكِ بالنظر إلى المرآة |
Burada olup, ülkenin sorunlarını çözseydin, var olmayacak düşmanlar tarafından. | Open Subtitles | أعداء لن يكونوا لديكَ لو كنتَ هنا تحلّ مشاكل بلدنا |
Bu son. Bir daha sorunlarını dinlemek zorunda kalırsam, seni bir daha asla görmem. Anlıyor musun? | Open Subtitles | هذه آخر مرة, إن سمعت مجدداً بمشاكلك فلن أراك مجدداً, أتفهمني؟ |
Dünyanın en büyük sorunlarını çözmek istiyorsanız küçük kızlara ve kadınlara yatırım yapın. | TED | أولًا: إذا كنت تريد حل أكبر المشاكل في العالم، استثمر في النساء والفتيات. |
Gerçi insanların sorunlarını dinlediğim için eleştirilmemi ilginç buluyorum | Open Subtitles | رغم أنني أجده مثير للأهمية إنتقادي للإستماع لمشاكل الآخرين |
Çünkü sizinle ancak bu şekilde konuşur ve sorunlarını söylerler. | Open Subtitles | لأنهم حينئذٍ سيتحدّثون إليك ويخبرونك بمشاكلهم |
Onlara yardım edemeyecekken neden sorunlarını dinliyoruz? | Open Subtitles | لماذا نستمع لمشاكلهم ونحن لا نستطيع مساعدتهم؟ |
Bana güvenip sorunlarını anlatarak kafanda ona hiç yer bırakmadın. | Open Subtitles | بائتماني على همومك لمْ تتركي له مكاناً في رأسك هذا |
Mali sorunlarını duyduğumda çok üzüldüm. | Open Subtitles | لقد شعرت بالأسى عندما سمعتُ بخصوص مشاكلكَ المالية |
Ve sanırım paranın yardım edebileceği sağlık sorunlarını çoktan geçtim. | Open Subtitles | و أعتقدتُ بمرور الوقت إنّ المال سيُساعدني على التغلب على مشاكلي الصحية |
sorunlarını adam şişleyerek çözebileceğini mi sandın? | Open Subtitles | وظننت أنه بإمكانك أن تتخلص من مشكلاتك بالطعن؟ |
İkimiz de insanlara kendi sorunlarını çözmelerine yardımcı oluyoruz diyelim. | Open Subtitles | لنقلْ وحسب أنّ كليْنا يُساعد النّاس في التّغلّبِ على مشاكلهم. |
Bunların birçok yönden, dünyanın en büyük sorunlarını da kapsayan sorunlar olduğunu düşünüyoruz. | TED | أعتقد ان هذه هي بصورة عامة تشمل أكبر مشكلات العالم المحيطة بنا |