Dharma arkadaş arıyordu ve biz birlikte tenis oynadık, spa ya gittik. | Open Subtitles | دارما أرادت أن نكون أصدقاء فجربنا لعب التنس وجربنا الذهاب إلى المنتجع |
Ben hamileyim ama sen ne kupon, ne spa günü ne domuz rosto, ne sürpriz ne eğlenceli bir şey yaptın benim için. | Open Subtitles | حسناً، أنا حبلى وأنت لم تعرض علي قسائم.. أو يوم في المنتجع أو خنزير مشوي أو مفاجئات أو أي من تلك الأشياء المرحة |
İnanılmaz yoğun, arındırıcı,ve ruhsal bir deneyim olmalı.-Ben spa kısmını alayım. | Open Subtitles | يفترض أن يكون تجربة روحية شديدة, ومريحة أنا معك في المنتجع |
Gününün çoğunu Rus mafya babalarıyla bir spa'da iş yaparak geçiriyor. | Open Subtitles | يقوم بكثير من أعماله في منتجع صحي المفضل لدى العصابات الروسية |
Ben değilim. Birkaç haftadır bulunduğum yere kıyasla burası spa gibi. | Open Subtitles | ليس بالنسبة لي, هذا المكان منتجع بالنسبة للمكان الذي كنت به |
Yerel gazetelerden otellerdeki spa güvenliği hakkında yorumlarına ilişkin bir telefon gelecek. | Open Subtitles | سوف تتلقى اتصال من الصحف المحلية بشأن أمان المنتجع |
Birlikte spa'da bir haftasonu. Gerçek olanından. | Open Subtitles | عطلة نهاية أسبوع معك في المنتجع عطلة حقيقية |
Söylemeyi unutmuşum, kuzenin Jimmy gittiği spa'da güzel zaman geçirmiş. | Open Subtitles | اوه،لقد نسيت أن أخبرك إبن خالتك جيمى تمتع بوقته فى المنتجع الذى زاره |
Hakimin kokaini bırakması için yolladığı spa'yı mı diyorsun? | Open Subtitles | تعنين المنتجع الذى أمره القاضى بالذهاب إليه ليقلع عن الكوكاين ؟ |
Harika, siz ikiniz bir masaya yerleşin ben de şu spa işini halletmek için yukarıya çıkayım | Open Subtitles | عظيم ، انتما الاثنان احجزو طاولة وانا سأصعد للأعلى لأحجز موعدا في المنتجع |
Özür dilerim, spa için telefondaydım konuşurken kendimden geçmişim. | Open Subtitles | آسفة ، كنت على الهاتف مع المنتجع ، ثم ثم غفوت قليلا |
Ta ki hata sonunu onunla spa'ya gitmemi teklif edene dek. | Open Subtitles | حتى طلب مني أن أقضي يوم ميلادي في منتجع معه |
Dört yıldızlı bir otel, bir spa ya da su niyetine kanalizasyonu kaynatarak içtiğin bir üçüncü dünya ülkesi olurdu. | Open Subtitles | لو كنتُ في منتجع فاخر أو منتجع صحي أو في بلد من العالم الثالث حيث تغلي مياه المجارير إذا أردتَ احتساء شراب |
Buraya bir çeşit termal banyo spa'sı yaptıklarını yazıyor. | Open Subtitles | مكتوب أنهم يبنون منتجع استحمام حرارى أو ما شابه |
Lüks otel, spa merkezi ve üç lokanta yapacağım. | Open Subtitles | أنا أبني فندق رفاهية منتجع , ثلاثة مطاعم |
Ayrıca bir havuz bar, beş uluslararası restoran, spa spor salonu, gece kulübü ve tabii ki plaj ve plaj kulüpleri de. | Open Subtitles | وهناك أيضاً حوض سباحة, وخمسة مطاعم عالمية منتجع مركز صحي, نادي ليلي و بالتأكيد شاطئ و نادي الشاطئ |
Yeni bir ayaklı küvet, mini spa olanakları ve bir de jakuzi var. | Open Subtitles | هناك حوض إستحمام جديد، ومركز "سبا" صغير وجاكوزي |
Haftalığına 3.000$ verilen, bir spa masajına gittiği yazan bir not bırakmış. | Open Subtitles | تركت ملاحظة تقول أنها ذهبت لمنتجع يكلف 3 الاف دولار |
Ve artık spa da çalışmıyor. | Open Subtitles | وهو لَمْ يَعُدْ يَعْملُ في الحمام المعدني. |
Günlük spa yapacaklardan daha fazla fiyat verdim. | Open Subtitles | أوه، نعم، أنا ستعمل المزايدة الشعب السبا النهاري، |
Sana yüzme öğretsem nasıl olur? Annen spa gününden dört saat içinde dönmeden önce. | Open Subtitles | حسناً ساحاول ان اعلمك السباحه قبل ان ترجع امك من حمام التدليك |
İlk aylar boyunca spa masajı ile geçen hafta sonları gece yarısı telefon konuşmaları. | Open Subtitles | تحصل على ستة أو تسعة شهور من إجازات نهاية الأسبوع فى المنتجعات ومكالمات التليفون الليلية وسيكون لدى وقتا كافيا للعمل |
İş yerinde böyle bir spa varken, her gün ofise gelmek çok kolay olmalı. | Open Subtitles | من السهل القدوم الى المكتب كل يوم مع وجود حمام معدني مثل هذا |
Georgina Dan doğum sertifikasını imzalar imzalamaz spa'ya gitti. | Open Subtitles | جورجينا ذهبت للمنتجع الصحي في عطلة الأسبوع بعد أن وقع دان على شهادة الميلاد |
Kendine ait güzellik salonun olimpik yüzme havuzu, spa, her sabah hizmetçin olabilir. | Open Subtitles | يمكن ان يكون لديك صالون التجميل الخاص بك حوض سباحة أولمبي , حمام بخار خدمة فنادق كل صباح |
spa'nı böldüğüm için kusura bakma ama Miranda'nın menajeri Lance Wallace seninle acilen görüşmek istiyor. | Open Subtitles | أعتذر عن مقاطعة استجمامك لكن عميل (ميراندا) (لانس والس) يريد أن يراك حالاً |
Büyütelim, spa ekleyelim. | Open Subtitles | نجعله أكبر، نضيف منتجعاً صحياً. |
Sadece 5 dolarlık lüks spa paketimiz hayvan gezdirmeyi ve yıkamayı kapsar. | Open Subtitles | بسعر 5 دولارات فقط, عرض منتجعنا الفاخر يشمل تمشية الحيوان و غسله. |
İş arkadaşlarım sözde birinci sınıf bir spa merkezine gittiler. - Öyle mi? | Open Subtitles | أجل. تعلمين، زميلاتي ذهبن لما يسمى "نادي صحي راقي". |