"tüy" - Translation from Turkish to Arabic

    • ريشة
        
    • الريش
        
    • الريشة
        
    • الشعر
        
    • شعر
        
    • ريش
        
    • الفرو
        
    • الفراء
        
    • كالريشة
        
    • ريشه
        
    • الزغب
        
    • فراء
        
    • وريشة
        
    • زغب
        
    • بريشة
        
    Eğer, boşluğa bir tüy ve bowling topu bırakırsak aynı hızda düşerler. Open Subtitles إذا ألقيت ريشة على كرة بولينغ في مكنسة سوف تقع بنفس المعدل
    Blawker'ın özel bir kağıt sayısını hazırlıyorum, tüy kalem kullanarak. Open Subtitles حسنا وانا اقوم بكتابة ورقة إضافية للتقديم مستخدما ريشة ريشة
    Şuna bir bakın. Embriyoda şu güzel tüy var. TED الآن انظروا إلى هذا، انظروا إلى هذا الريش الجميل في الأجنة.
    Bu tüy, kuşlara yer çekimini yenmeyi olanaklı kılmıştır ve olağandışı bir şekilde havaya çıkarmıştır. TED فقد أتاحت هذه الريشة للطيور قهر الجاذبية والإقلاع في الجو بطريقة غير عادية.
    Tüm tüy yok etme, ağda, elektroliz, lazer birimleri 23'te toplansın. Open Subtitles الى كل وحدات الشعر الشمع , الإستشوار , الليزر العمل الى 2300 ساعه
    Kızlar oradayken, güney taraflarına tüy isteyen var mı diye bir bakın. Open Subtitles فتيات بينما انتم هناك, اكتشفوا اذا كانوا مهتمين ببعض شعر شمال الحدود
    Fotoğrafı yakınlaştırınca beyaz bir tüy görüyoruz ki bu hindi akbabasının bir özelliği. TED إذا قربنا الصورة، سنرى ريش أبيض، وهذا ما يتميز به النسر الرومي.
    Ve o yuvada bir yumurta vardı. Ve o yumurtada bir kuş vardı, ve o kuştan bir tüy düştü. Open Subtitles وكان على هذا الغصن عش وكان في هذا العش بيضة وكان بهذه البيضة طير ومن هذا الطير جاءت ريشة
    Neptün'ün ikinci uydusundaki bir tüy ağırlığındaki senin yemeğini takas edelim mi? Open Subtitles بوزن ريشة على القمر الثاني لكوكب نبتون من غدائك
    Asanızda bulunan kuyruk tüyünü veren anka kuşu bir tüy daha vermişti. Open Subtitles فقد حدث أن الفينيق التي تستقر ريشة من ذيله في عصاك، قد ترك ريشة أخرى
    Aslında çam kozalağındaki tüy, hindi akbabasınınki ile eşleşiyordu. TED بالفعل، الريش الموجود بجانب صنوبر كان متسقاً مع النسر الرومي.
    Çam kozalağının yanındaki tüy akbabaların orada olduğunu gösteriyordu. TED الريش الموجود بجانب الصنوبر يدل على وجود النسور في مسرح الجريمة.
    Aynı zamanda, tüyler dinozorların vücutlarına yayılarak seyrek tüy parçalarından bacaklarına kadar uzanan yoğun tüylere dönüştü TED في الوقت نفسه، الريش انتشر عبر جثث الديناصورات، وتحول من بقع متفرقة من زغب إلى ريش كثيف، الذي انتشر وصولاً إلى أرجلهم.
    Sihirli tüy sahteydi. Sen uçabilirsin. Open Subtitles الريشة السحرية كانت كمامة فقط, يمكنك الطيران
    Ağır sıklet, yarı ağır, velter orta, hafif, filiz, tüy, sinek sıklet. Open Subtitles الوزن الثقيل ، الوزن الخفيف وزن الطراد متوسط ، خفيف ، قزم وزن الذبابة ، وزن الريشة
    Birinin seninle ilgilenmesi gerek koca tüy yumağı. Open Subtitles يجب أن يعتني بك شخص ما يا كرة الشعر الضخمة
    - Bırak beni tüy torbası! - Sana sıkıca sarılmak istiyorum! Open Subtitles دعينى أيتها الكرة من الشعر - أريد أن تضمنى فقط -
    Veya beden dersinde hayalarında tüy bitmemiş tek erkek çocuk sensindir. Open Subtitles كما تعلم، مشاكل مع الفتيات، أو شخص يتنمّر عليك أو أن تكون الوحيد الذي لم ينبت شعر بخصيتيه
    Tıpkı dün Michigan Gölü'ndeki balıkların tüy çıkarmasına yol açtığı gibi. Open Subtitles مثل يوم أمس الذي حدث هو نمو الفرو لمليون سمكة في بحيرة ميشيغان
    Çünkü bal arılarının tüy - kanat genişliği oranı uçmaları için fazla büyüktür. TED لأن نسبة الطنين الى الفراء جناحيها أكبر بكثير مما قد يمكنها من الطيران.
    tüy gibi bir şey görüş alanımı kapadı. Open Subtitles انا اعلم شئ كالريشة كان يقف امام الفوهة. هذا كل شئ
    Özür dilerim. Acaba ayılar tüy dökmeden beni kabul edecek mi? Open Subtitles معذرةً، هل تعتقدين بأنّه سيقابلني قبل أن يخسر الطاووس ريشه ؟
    Sizin şu küçük tüy yumaklarınız permamı bozdu. Open Subtitles كراتك الصغيرة ذات الزغب افسدت تموجات شعري.
    Şu an itibariyle kedimiz olmadığından üzerimizde de tüy falan yok. Open Subtitles نحن بين بين في هذه اللحظه ولهذا السبب لا يوجد فراء
    - Onu biliyorum. Eğer bir elma ve tüy aynı anda bırakılırsa... Open Subtitles أعرفها إذا سقطت تفاحة وريشة بنفس الوقت..
    Bir tüy sallayıp ya da başının üzerinde çevirip falan atman gerekmiyor muydu? Open Subtitles أم تستطيعي التلويح بريشة أو إدارة رأسك أو التقيئ أو شيء ما؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more