- Kurbanın tırnak aralarından çıkan maddelerle ilgili hiçbir yere varamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا تحصل في أي مكان على الاشياء تحت الأظافر وفيك. |
Yüksek yoğunluklu hücreler tırnak ve pençeye kendine has sertliği verir. | TED | تعطي هذه الخلايا ذات الكثافة العالية الأظافر والمخالب صلابتها المعروفة. |
Hiç paslı kerpetenle sökülmüş tırnak gördünüz mü Sör John? | Open Subtitles | هل رأيت قبل ذلك أظافر تمزّق بكلابة صدئة، سّير جون؟ |
İpek bluz giyiyorsun, sütyen izi, kırmızı tırnak cilası . | Open Subtitles | كنتِ ترتدين قميصاً حريرياً، حمّالة صدر، طلاء أظافر بولندي أحمر. |
Azıcık tükürük. Bir parça tırnak. Hatta saç bile olurdu. | Open Subtitles | نقطة لعاب, أو ظفر منهم أو حتى القليل مِن الشعر |
Tuhaf, çınlayan bir ses kara tahtadaki tırnak sesi gibi ama kafanın içinde. | Open Subtitles | اصوات غريبه كصوت الظفر على السبوره .. تسمعه في رأسك |
tırnak ve saçlarında bile hala yeterince zehir vardı. | Open Subtitles | كان يوجد أثار سم باقية على الأظافر والشعر |
Bilinen tek iz bilmeniz gereken tavanlardaki tırnak çizikleri oldu. | Open Subtitles | وما مِن أَثَرٍ يُؤْثَر، إلّا لمن علم، فنظر فرأى أخاديد في السقف قد احتفرتها الأظافر. |
Orada iki şişe tırnak cilası buldum. | Open Subtitles | في ذلك لقد وجدت اثنين من زجاجات طلاء الأظافر الملون |
Vajinada ve tırnak altlarında krem izi var. | Open Subtitles | هناك آثار أحتكاك في القناه المهبلية وتحت الأظافر |
Ben o para için az tırnak törpülemedim. | Open Subtitles | لقد قمت بالإعتناء بالكثير من الأظافر من أجل هذه الأموال وهي كل ما نملك |
- Bunu neden yaparlar? - Bazı insanlar tuzlukları biriktirirler. Fetişistler ise ölü şeyler toplarlar, tırnak ve saç gibi. | Open Subtitles | فقط بعض المختلين يحبون تجميع أظافر وشعر الاموات لا أحد يعلم لما |
Tamamdır. tırnak ojesine bakmayı sakın unutma böylece bizde sevdiği renkleri öğrenmiş oluruz. | Open Subtitles | حسناً، والآن تذكّر أنها خضعت لتجميل أظافر اليوم. |
El alemin tırnak pisliklerini temizlemekten mutlu musun? | Open Subtitles | هل أنتِ سعيدة بإزالة الجلد الميت من أظافر الناس؟ |
Kaburgaya takılıp kalmış tırnak parçasından başka bir şey yoktu. | Open Subtitles | قطعة من ظفر استقرت في أحد الأضلاع لا شيء آخر |
İnanılmaz, üzerinde tırnak olan bir parmak parçası bulduk. | Open Subtitles | مدهش, لقد عثرنا على جزء من اصبع مع ظفر مازال ملتصقاً به |
Diğer kurbanlardaki gibi imza olarak kayıp tırnak var. | Open Subtitles | هي حصلت أيضًا على نفس توقيع الظفر المفقود كالضحايا الآخرون |
Ayak parmağında kıvrılma, sırtta kamburlaşma ve elbette tırnak batırma. | Open Subtitles | تشنج اصابع القدم , تقوس الظهر و بالتأكيد خربشة الاظافر |
Sonra fazladan tırnak kesmeye son. | Open Subtitles | لا يجب عليه ان ينشغل بقص العديد من اظافر القدم |
Saldırganın elinden kurtulmaya çalışırken kendini yaralamış, ama kendi deri dokusuna ek olarak, tırnak uçlarında yabancı bir DNA da buldum | Open Subtitles | فعلت هذا بنفسها أثناء محاولتها إزالة يدي المعتدي، لكن في حالة نسيج جلدها عثرت أيضاً على حمض نووي أجنبي تحت أظافرها |
tırnak uçlarını laboratuara analiz için gönderdim. | Open Subtitles | أخذت قطعة من أظافره وأرسلتها إلى المختبر للتحليل. |
tırnak bakımı yaptırır gibi duran şişkodan bahsediyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أوه ، كبير أن تكون الدهون المتأنق مسمار في صالون؟ انه يكون مثل : |
Çünkü, aslında tırnak yataklarınıza bakarsanız oradaki kan damarlarını da görebilirsiniz. Ve eğer kan damarlarını görürseniz, sanırım sıtma parazitini de görebiliriz. | TED | لأنك لو نظرت خلال أظافرك يمكنك رؤية الأوعية الدموية. و بمجرد رؤيتك لتلك الأوعية الدموية, نظن أنه يمكنك رؤية الملاريا. |
Son üç tanesi tırnak içinde söylüyorum masum zombilerdi. | Open Subtitles | أخر ثلاثة , أقتبس نهاية الاقتباس كانوا زومبى أبرياء |
Günün birinde tırnak içine almak zorunda kalmayacağın bir sevgili bulacaksın. | Open Subtitles | يوماً ما، ستجد خليلة لن تحتاج لوضع علامتي اقتباس حولها |
Tıraş aynası var diş fırçası, kürdan, tırnak makası ve törpüsü ve diş aynası var. | Open Subtitles | حصلت لنفسك على مرأة للحلاقة فرشاة أسنان، عودة للأسنان و مقص للأظافر و مبرد للأظافر |
Boyu tırnak kadar olan bu küçük, zehirli çilek oku kurbağası yumurtalarını koruyor. | Open Subtitles | ضفدعة السهم السام الحمراء، بحجم أظفر اليد، تحرس بيضها المخصّب |
Hayır, bir dakika. Bu tırnak işaretlerini kullanmak istemiyorum. | Open Subtitles | كلاّ ، إنتظر لا أريد إستعمال علامة الإقتباس |