-Ona onunla tanışmak istediğimi söyle. -Seninle gerçekten tanışmak istiyor. | Open Subtitles | ـ أخبريها أننى أريد مقابلتها ـ إنه يريد مقابلتك حقا |
Yani, seni sürekli etrafta görüyordum ve hep tanışmak istemiştim ve işte burdayım! | Open Subtitles | لقد كنت اراك فى الجوار وكنت اتطلع الى مقابلتك .. وها انا هنا |
Gelinle tanışmak ister misiniz, yoksa sadece viski için mi geldiniz? | Open Subtitles | هل تود مقابلة العروس، أم إنك حضرت من أجل الويسكي فقط؟ |
herhangi bir .teşhis koymadan önce, ailesi ile tanışmak isterim. | Open Subtitles | أي نوع من أنواع التشخيص احب مقابلة الأباء أولاً وحدهم |
Bir daha ki sefere ofise uğramalıyım. -Herkesle tanışmak isterim. | Open Subtitles | سوف آتي إلى المكتب المرة القادمة أود أن ألتقي بالجميع |
Bir yerden bir yere gitmek insanlarla tanışmak, serüven yaşamak. | Open Subtitles | التنقل من مكان إلى مكان .. أقابل الناس .. مغامرات |
Birçok güzel ve ucuz yer biliyorum, para çok gerekli değil seninle tanışmak güzeldi sadece. | Open Subtitles | أعرف الكثير من الأماكن الرخيصة سعدت كثيراً بلقائك |
Yarın Winifred Teyze'nin barbeküsünde olacak ve seninle tanışmak istiyor. | Open Subtitles | سيتواجد في حفل شواء العمة وينيفرد غداً و يريد مقابلتك |
Hakkınızda çok şey duydum. Sizinle tanışmak büyük zevkti. | Open Subtitles | لقد سمعت الكثير عنك يسرنى مقابلتك شخصياً. |
Bu gece sadece durumu anlaman için seninle yakın mesafeden tanışmak istedim. | Open Subtitles | انا كنت اريد مقابلتك الليلة لنتحدث فقط على مقربة |
Kampta uzun süre kalırsanız efendim, ikizinizle tanışmak gibi hoş bir sürprizle karşılaşabilirsiniz. | Open Subtitles | لو بقيت في المخيم أكثر ربما تجد سرور المفاجئة من مقابلة توأم متشابه |
Anne ve babanla ilk kez tanışmak kolay mı sanıyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقد أنه من السهل مقابلة والديك للمره الأولى ؟ |
Will'le tanışmak istersin diye düşündüm çünkü kendisi de Hollis Yurtları'nda kalmış. | Open Subtitles | أعتقد أنك كنت ستحب مقابلة ويل لأنه كان يقطن في منازل هوليس |
Gerçek misin değil misin merak ettiğim için tanışmak istedim. | Open Subtitles | كنت أريد أن ألتقي بك، للتأكد من أنك لم حقيقي. |
Ailenden benim kadar nefret eden biriyle tanışmak güzel oldu. | Open Subtitles | من الجيد أن أقابل شخصاً يكره عائلتك بقدر كراهيتي لها. |
-Selam, Greg. Ben Pam'in babası, Jack Byrnes. -Sonunda sizinle tanışmak çok güzel. | Open Subtitles | ـ مرحباً ،أنا والد بام ،جاك بيرنز ـ تشرفت بلقائك أخيراً |
Ve koyu çikolata tabakasından korkmayacak bir balıkla tanışmak istediğini söyledi. | Open Subtitles | وانه يرغب فى لقاء سمكة لا تخاف من طبقة الشيكولاتة لديه |
- Hakkında tez yazıyorum. - Onunla tanışmak ister misin? | Open Subtitles | ـ أنا أكتب بحثاً عنه ـ هل تريد مقابلته ؟ |
- Warren. Angela lobiden aramamı istedi ama ben sizinle karşılaşıp tanışmak istedim. | Open Subtitles | الأستقبال قال لي أن أتصل لكنني رفضت وأردت القدوم هنا لمقابلتك وجهاً لوجه |
Başka büyük bir mucitle tanışmak sizin için bulunmaz fırsat. | Open Subtitles | يا لها من فرصة لك لكي تقابل مخترع عظيم آخر |
Sizinle tanışmak çok güzeldi ve umarım şehirde keyifli vakit geçirirsiniz. | Open Subtitles | اوكى... انا سعيد بمقابلتك , واتمنى لك قضاء وقت لطيف بالمدينة |
Ben de gitmek isterdim, Django. Yeni insanlarla tanışmak ve eğlenmek için. | Open Subtitles | أود أيضا أن يذهب , جانغو إلى التعرف على أشخاص جدد والمتعة |
Geçen dönem atletlerle tanışmak için spor terapi kursuna gitmiştim. | Open Subtitles | اخذت صف العلاج الطبيعي في الفصل الدراسي الماضي لمقابلة الرياضيين |
Tanrım sonunda... seninle tanışmak çok güzel. | Open Subtitles | من الرائع أن أقابلك أخيراً سرتني مقابلتكِ |
- Aslına bakarsan ailem burada ama, onlarla tanışmak ister misin? | Open Subtitles | بالواقع، والداي عندي. هل تريد اللقاء بهما؟ |
Ve inanın bana, Bay Giles sizinle tanışmak için sabırsızlanıyor. Jane, muhasebecilerle görüşmem gerekiyor. | Open Subtitles | اوه ,صدقينى ,السيد جيلز لايطيق صبرا على لقائك. |