"taraftan" - Translation from Turkish to Arabic

    • الطريق
        
    • الجانب
        
    • الطريقة
        
    • الإتجاه
        
    • الاتجاه
        
    • الطريقِ
        
    • طريق
        
    • ناحية
        
    • الجهة
        
    • من الناحية
        
    • جهة
        
    • الجانبين
        
    • الطرفين
        
    • من هناك
        
    • الطرف
        
    - Beş dakika önce çıkmış olması lazım. - Bu taraftan çıkmadı. Open Subtitles ـ لقد غادر مُنذ 5 دقائق ـ لم يخرج من هذا الطريق
    Haklı olduğumu kabul edene ve şu taraftan gidene dek gelmiyorum. Open Subtitles لا ، حتى تعترف أننى كنت محقة وتتجه الى هذا الطريق
    Eğer bu taraftan birileri bu kişilerin ne yaptığını anlamazsa sorun olmaz çünkü birbirimizin daha iyi bir hareket için çalıştığımızı biliyoruz. TED إذا لم يفهم أحدهم فيما يخص هذا الجانب ما تحاول فعله تلك المجموعة، فلا بأس، لأننا جميعاً نثق أننا نعمل لصالح الحركة.
    Bu taraftan çıkmayı planladığımızı bizden başka sadece siz ve Jack biliyordu. Open Subtitles وبصرف النظر عنا, أنت وجيك الوحيدان اللذان علمتما بالخطة للخروج بهذه الطريقة
    Hayır,burası halka açık, bunlar halk kayıtları, ve ben de halkım,yani eğer sen de sıkıyönetim falan koymadıysan, ben bu taraftan gideceğim. Open Subtitles لا ، هذه ملكية عامة وتلك سجلات عامة وأنا من العامة وإذا أردت أن تعلن قانون الحرب فإنني ذاهبة من هذا الإتجاه
    Ya da o taraftan git. Kendi yolunu kendin çiz. Open Subtitles اذهب من هذا الاتجاه حسنا اختار المسار الذي يحلو لك
    Ateş sesi şu taraftan geldi. Open Subtitles تلك الطلقةِ جاءتْ بالتأكيد مِنْ ذلك الطريقِ
    Neden Naruto bu tarafa koştuğu halde bu taraftan geldi? Open Subtitles كيف يركض ناروتو من هذا الطريق ويأتيني من الطريق المقابل؟
    Bekle, neden bu taraftan gelmiyoruz böylelikle kavşakta karşı karşıya gelme ihtimalimiz olmaz. Open Subtitles لما لا نأتي من هذا الطريق ؟ بذلك لن نقلق بشأن المرور بالتقاطعات
    Pekâlâ, Duane ve ben bu taraftan çitin dışına çıkacağız. Open Subtitles ثم, دوين وانا سنذهب من هذا الطريق الى خارج السياج
    Saldırganlardan birinin ayakkabısının oluşturduğu dalgalanmaların yönüne bakılırsa şu taraftan çıktığı görülüyor. Open Subtitles يظهر نمط الخطو الاتجاهيّ لإحدى فردتي حذاء المعتدي أنّه سلك هذه الطريق
    Tamam. Sen bu taraftan git, ben de bu tarafa gideceğim. Open Subtitles حسنا، اذهب من هذا الطريق و أنا سأذهب من هذا الطريق
    Siz ikiniz, adamları oyalayın ben de diğer taraftan gideceğim. Open Subtitles أنتما الإثنين قوموا بإلهاء هؤلاء الأشخاص، بينما اسلك الطريق الآخر
    Bu şey, senin ve benim insanlarımı öldüren diğer taraftan. Open Subtitles هذا الشيء الذي قتل رجالك ورجالي هو من الجانب الآخر
    Diğer taraftan çıkan o eleman sen değilsin. O bir Color Xerox. Open Subtitles الشخص الذي يخرج من الجانب الآخر إنّه ليس أنتَ، بل نسخة شبيهة
    "Onun için yolumu değiştirip bu taraftan geldim." Akbaba şöyle demiş... Open Subtitles فكيف استدرت وتوقفت هنا بهذه الطريقة قال الصقر التركى القديم
    Yaklaşık 45 kiloluk bir kızın sakin adımlarla şu taraftan geldiğini ve sonra sıkıntı içinde şu tarafa doğru koştuğunu söyleyebilirim. Open Subtitles يمكنني إخباركم أن فتاة تزن أقل من 100 رطل أتت من هذا الإتجاه تمشي في هدوء ثم ركضت في حالة فزع
    Ya da o taraftan git. Kendi yolunu kendin çiz. Open Subtitles اذهب من هذا الاتجاه حسنا اختار المسار الذي يحلو لك
    Bu taraftan gelmesi gerekiyor. Open Subtitles هو يَجِبُ أَنْ يَجيءَ هذا الطريقِ.
    Ve burası öyle düz bir yer değil. Tırmanması çok zor ve her zaman iki taraftan birine düşme riski var. TED وهو ليس طريق مستقيم على الإطلاق وتسلقه شديد الصعوبة وهنالك خطرٌ دائم بإحتمال السقوط لكلا الجانبين
    Diğer taraftan, bütün delilleri yok edip ağzımızı kapalı tutabiliriz. Open Subtitles من ناحية أخرى إذا أخفينا كل الأدلة هنا وأغلقنا أفواهنا
    Derimi delip geçeceğim ve bu iğneyi diğer taraftan çıkaracağım. TED سأقوم الآن بثقب جلدي واخراج هذه الإبره من الجهة الثانية.
    Adam kabine girer, parayı delikten verir, dansçı da diğer taraftan alır. Open Subtitles رجل دخل للكابينة وضع المال في الفتحة الراقصة تاخذه من الناحية الاخري
    Diğer taraftan ise benim benlik tanımım güvenilirliğinden koskoca bir parça kaybetti. TED ولكن من جهة أخرى، تعريفي لذاتي فقد للتو جزء كبير من مصداقيته.
    Olaya kendi açımdan olduğu kadar diğer taraftan da bakmaya çalışıyorum, Open Subtitles أجاول أن أرى الأمور من كلا الجانبين وجزئي من الأمر كذلك..
    Lisa, bana inan. Eğer iki taraftan birisi düşünmeye başlarsa, aşk ayakta kalamaz. Open Subtitles ليزا، صدقيني، ما من علاقة حب يمكنها الاستمرار اذا أي من الطرفين بدأ يفكر
    Eğer olay ufkundan içeri girerlerse, geçit kapandığında ön taraftan gelmeyecekler mi? Open Subtitles إذا عبروا أفق الحدث من هناك أليسوا سيخرجون من الجهة الأخرى ؟
    Servis size seçenekler sunar diğer taraftan duymak istediklerinizle ilgili. TED ولذلك يعطونك الخيار ماذا تريد ان تسمع على الطرف الاخر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more