"tehlikede" - Translation from Turkish to Arabic

• خطر
• المحك
• الخطر
• المحكّ
• للخطر
• ورطة
• بخطر
• مهددة
• خطرٍ
• الخطرِ
• تهديد
• التهديد
• المخاطر
• خطرِ
• خطراً

Ve bunun sebebi, hem kamu sektöründe hem özel sektörde, karar alma yetkisine sahip kişilerin çoğunun, gerçekten tehlikede olmadıklarını hissetmesidir.
وذلك بسبب أن أغلب الأشخاص الذين لديهم سلطات اتخاذ القرار في كلٍ من القطاعين العام والخاص لا يشعرون بأنهم في خطر

Bir evde katillerle birlikte ve tehlikede olduğunu bilmesi gerekir.
. إنه فى المنزل مع القتلة ويعلم أنه فى خطر

- Hayır. Sanırım Grady'nin gerçekten tehlikede olduğunu düşünseydin, doğruyu söylerdin.
كنت اظن انك كنت ستعترف ان وجدت ان جريدى فى خطر

Bildiğin gibi, burada işimden daha fazla tehlikede olan şeyler de var.
هناك أكثر من ذلك على المحك هنا أكثر من مجرد وظيفتى, أتفهمين؟

Şimdi, dünyanın yeni Kami'si olan Dende arkadaşlarının tehlikede olduğunu öğrendi ve Goku ve diğerlerini onları kurtarması için çağırdı.
ومالم يوجد هناك بعض الوسائل المقاتلة التي إن وجدت ستشكل تهديد كامل جنس الناميك في خطر الإنقراض من عبر المجرة

Eve'in hayatı tehlikede! Hayır, bekle. tehlikede olan Eve değil.
جوليا ، ليست إيف هى التى فى خطر اجلسي للحظة

Bu sana garip gelecek ama senin tehlikede olabileceğini düşünüyorum.
قد يكون هذا غريباً بالنسبة لك، لكنني أظنك في خطر

Çünkü milyonlarca insanın hayatı tehlikede, belki de büyük bir felaketi önleyebilirsin.
لان ملايين الارواح في خطر انت ربما يمكنك ان تمنع كارثة حقيقية

Dedi ki bu gece, beyaz tavşan yüzdüğünde ruh eşim tehlikede olacakmış.
لقد قالت: الليلة عندما يسبح الأرنب الأبيض, فستكون توأم روحك في خطر

Yavru daha önce bir tilki görmedi ama büyük tehlikede olduğunun farkında.
لم يرى الصغير ثعلبا من قبل ولكنه يعرف أنه في خطر حقيقي

Dün geç saatte bir yardım mesajı aldım ve sizin tehlikede olduğunu düşündüm
البارحة تلقيت رسالة إستغاثة علي حبة من الأرز لذا أعتقدت بأنكم في خطر

Hank tehlikede ve hayatı tam anlamıyla bizim onu bulmamıza bağlı.
هانك فى خطر حقيقى وربما حياتة تكون معتمدة على عثورنا علية

Eğer ailem tehlikede olsaydı onları korumak için herşeyi yapardım.
لو كانت عائلتي في خطر لفعلتُ كلّ ما يلزم لحمايتها

Bende de koruduğum kişi tehlikede olunca kulağıma fısıldayan bir nöbetçi var.
صوتي هو حارس يهمس في إذني، حين يكون من أحميه في خطر

Bo'nun hayatı tehlikede. Soyumdan geriye kalan bir tek o var.
حياة بو في خطر إنها كل من تبقى لي في سلالتي

tehlikede olan çok şey var, ancak çok fazla zaman yok.
يوجد الكثير من الأمور على المحك ولا يوجد الكثير من الوقت

Bütün kariyerim ve Richard'la olan evliliğim büyük ihtimalle tehlikede.
مستقبلي المهني كله وزواجي من ريتشارد على الأرجح على المحك

Senin hayatın ve tabii ki gemideki herkesin hayatları, ilk önceliğimiz, ama şunu anlamalısın, tehlikede olan çok şey var.
حياتك وبالتاكيد حياة جميع من علي السفنية, هو الاولوية الاولي. لكن عليك ان تفهمين ان هناك العديد علي المحك هنا.

Merak etme, tehlikede değiller, bilâkis..
إطمئني وإرتاحي فهم بعيدون عن الخطر تماماً، بل على العكس

Kimin dava ettiği veya neyin tehlikede olduğu umurumda değil.
أنا لا أبالي بمن يقاضين ولا ما هو على المحكّ

Şu anda benimle ve ağabeyimle bağlantısı olan herkes tehlikede.
أي أحد له صلة بي أو بأخي معرض للخطر الآن

tehlikede olan sadece bal arıları değil, fakat bu yerel polen yayıcıları veya topluluğun diğer kısımlarının tehlike altında olmasını anlayamıyoruz.
اذن ليست فقط نحل العسل في ورطة ، لكننا لا نفهم هذه الملقحات الأصلية أو كل من الأجزاء أخرى من مجتمعنا.

Nasıl ve niye olduğunu bilmiyorum ama sanırım hayatı tehlikede.
لا أعرف كيف أو لماذا و لكني أعتقد أنه بخطر

Hayatından başka şeyler de tehlikede.
وهناك أشياء أكثر من حياتها مهددة بالضياع

O olmasaydı Frank ölümcül bir tehlikede olacaktı.
بدون جونز فرانك من الممكن أن يكون فى خطرٍ شديد

Yapmayın, bu şaka değil. Gerçekten tehlikede olabilirsiniz.
أنت رجال يُمكنُ أَنْ يَكُونوا في الخطرِ الحقيقيِ.

Buffy'nin de hayatının tehlikede olduğunu düşünüyorum.
لدى سببا يجعلنى أعتقد أن بافى فى خطر من هذا التهديد

Neyin tehlikede olduğunu biliyorsun. Hiçbir kişinin hayatı daha önemli değil.
تعرف ما المخاطر حياة شخص مفرد ليست أكثر أهمية

tehlikede olduğunu düşünseydi, Efendimizden yardım isterdi.
لو كانت في خطرِ سَيَسْألُ اللوردَ للمساعدةِ

Canavar haklandı, bu yüzden kont tehlikede değil.
الوحش كان مهزوماً , لذا الكونت ليس خطراً