"ve en" - Translation from Turkish to Arabic

    • و الأكثر
        
    • والأكثر
        
    • وأفضل
        
    • وأكثر
        
    • أهم
        
    • وأسوأ
        
    • وقبل كل
        
    • والأصعب
        
    • والأفضل
        
    • النهاية
        
    • وأخيراً
        
    • وأصعب
        
    • واكثر
        
    • والأهم
        
    • وأعز
        
    İşe bakın ki hayati önemdeki bu işçiler bugün dünyanın en düşük ücretli ve en fazla sömürülenleri arasında. TED و بطريقة ما، معظم هؤلاء العمال الأساسيين هم أيضا ضمن أقل عمال العالم أجورا و الأكثر استغلالا اليوم.
    Sen hayatımda tanıdığım... en egoist ve en kibirli adamsın. Open Subtitles و الأكثر إنخداعاً بنفسه الذي عرفته في حياتي
    Bulabildiğim en hızlı ve en sert albümlerden bazılarıydı bunlar. Open Subtitles وكانت بعض الأسرع والأكثر وحشية الالبومات يمكن أن تجد لي.
    ve en önemlisi ise, neyin düzenlenip neyin düzenlenmediğini sizin görmediğinizdir. TED والأكثر أهمية، لا ترى في الواقع ما الذي يحرر فيبعد.
    ve en iyi haber ise cerrahların araştırma yapmamız gerektiğini bilmesidir. TED وأفضل الاخبار على الاطلاق أن الجراحين يعلمون اننا نحتاج لعمل البحوث.
    O şimdiye kadar beraber olduğum en zeki, en zevkli ve en seksi adam! Open Subtitles انه الرجل الألمع, الأكثر حنكة و الأكثر اثارة الذي رأيته في حياتي ؟
    Tüm Dünya'daki en güçlü, en zengin ve en çekici şehir olan başkent İstanbul, ölmekte olan ama henüz tükenmemiş Bizans'ın elindeydi. Open Subtitles مدينة القسطنطينية الأقوى والأغنى و الأكثر جاذبية فى العالم بأسره فى يد الأمبراطورية البيزنطية التى كانت على وشك التلاشى
    Mazoşist, sadist, çocuk katili ve en önemlisi yamyam. Open Subtitles عنفوانى , سادى قاتل الأطفال و الأكثر أهمية أنه آكل لحوم البشر
    Öyleyse parçacıkların kütleleri, kuvvetlerin direnci, ve en önemlisi, karanlık enerjinin miktarı bu ekstra boyutların şekli tarafından belirlenecektir. TED لذلك فإن كميات الجسيمات ، ونقاط قوتها والأكثر أهمية ، كمية الطاقة المظلمة يتم تحديدها بشكل الابعاد الاضافية
    ve en önemlisi, onlara bu birliği fakültenin onları çalışmaya sevk edeceği ve bizim neyin işe yarayıp neyin yaramadığını değerlendirdiğimiz bir ortamda oluşturmalarına fırsat vereceğiz. TED والأكثر أهمية إعطاءهم الفرصة لبناء ذلك المجتمع مع دمج أعضاء هيئة التدريس أولئك في العمل وتقديرنا لما ينفع وما لا ينفع.
    ve en tanımlayıcı olarak, kadın haklarına tam bir savaşın öncüleridir. TED والأكثر وضوحاً،أنهم يقودون حرب شاملة ضد حقوق المرأة.
    ve en iyi tarafı, %100 geri dönüşüm yapılmış hayvanlardan elde ediliyor. Open Subtitles وأفضل ما بالأمر أنه مصنوع بنسبة 100 بالمائة من الحيوانات المعاد تصنيعها.
    Oraya gidip, olabileceğin en iyi insan ve en iyi yazar olmalısın. Open Subtitles تحتاج أنت تخرج وتصبح أفضل شخص وأفضل كاتب من الممكن أنت تصبحه
    ve en iyi olanı da: Kimse daha annemi düzmeye kalkmadı. Open Subtitles وأفضل من هذا كله,00 أن احدا لم يحاول مضاجعة أمي بعد0
    1 nci Dünya Savaşı bu muharebelerin en sonuncusu ve en korkuncuydu. Open Subtitles الحرب العالمية الأولى كانت فقط آخر وأكثر بشاعة في سلسلة من النزاعات
    ve en büyük problemlerden biri tabii ki toprak ve bizim toprağa ne yaptığımız ve havaya ve de suya, gıdamızı sağlayan her şeye. Open Subtitles و قرّرنا أن نعدّل جينيّاً أشياء لانعلم حولها أي شيء. و واحدة من أهم المشاكل هي التربة من دون شك و ما نفعله للتربة
    Bu adam sistemli, çok dikkatli ve en kötüsü sabırlı. Open Subtitles هذا الشخص منهجى وقاسى وأسوأ ما فى الأمر أنه صبور
    İlk ve en önemlisi, ceset bariz olarak buraya atılmış. Open Subtitles أولاً وقبل كل شيء، من الواضح إنه تخلص من الجثة.
    Bu, annelik görevlerinin en uzun ve en zahmetli olanıdır. Open Subtitles هذه هي المرحلة الأطول والأصعب من واجباتها الأموميّة.
    Bir hafta sonra, bu güne kadarki en geniş katılımlı ve en muntazam gösterilerini düzenlediler. TED وبعد أسبوع ، نظموا تظاهرة سلمية منضبطة والأفضل حتى تاريخ اليوم.
    Savaşta doğup savaşta büyüdü ve en sonunda yakasına yapıştı. Open Subtitles لقد وُلدَ في الحرب ونشأ بها وفي النهاية إستولت عليه
    ve en sonunda anlık mesaj sistemini iş bilgisayarlarına koydular. TED وأخيراً أتفقوا على وضع رسائل فورية على كمبيوتراتهم في العمل.
    ve en zoru da, sizin kendi fakirleriniz için bir tercih olmaması. TED وأصعب من كل ذاك، هو ليس خياراً تفضيلياً لفقرائك،
    ve en çok incelenen lif: ana ampullate lifi. TED واكثر الخيوط دراسة من ضمنها جميعا: الخيط الطويل الامبولي الشكل
    Nerde yaşar, nerde çalışır, ve en önemlisi, şu anda nerede olduğu. Open Subtitles أين يقطن ويعمل والأهم من كل ذلك أين يمكن أن يكون الآن
    Fransa'da, en eski ve en yakın 3 arkadaşıyla omuz omuza çarpışmıştır. Open Subtitles وفي فرنسا، قاتل جنبا إلى جنب مع ثلاثة من أقدم وأعز أصدقائه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more