"yapmadığım" - Translation from Turkish to Arabic

    • أفعله
        
    • أفعلها
        
    • أقم
        
    • افعله
        
    • اقم
        
    • أرتكبها
        
    • أرتكبه
        
    • لم أمارس
        
    • لم أفعل أيّ
        
    Gerçek şu ki, söylemediğim veya yapmadığım şeyler de aynı kaderle karşılaştı. TED في الواقع، كل شيء لم أقله أو أفعله أيضاً لاقى نفس المصير.
    Onunla yaşamak istedim, bu uzun zamandır hiç yapmadığım bir şeydi. Open Subtitles أردت أن أعيش معها، وهذا شئ لم أفعله منذ مدة طويلة
    Ne yaptığım yada yapmadığım benimle borsacım arasında hepsi bu kadar. Open Subtitles مالذي فعلته ولم أفعله هو بيني وبين خالقي وهذا نهاية النقاش.
    En son Sun gazetesinde haberim çıktığında yapmadığım şeylerle suçlamıştınız. Open Subtitles آخر مرّة كتبت عنّي صحيفتكم نسبتُم إليّ أشياء لم أفعلها
    Yaptığım pek çok şeyi hiç görmedin. Bu, yapmadığım anlamına gelmez. Open Subtitles هناك الكثير من الأشياء التى لم ترانى أفعلها من قبل ، هذا لا يعنى أننى لا افعلها
    Fakat benim yapmadığım bir olayda tıpkı ben yapmışım gibi adım geçti. Open Subtitles ولكن انا أعتقد أنه شيء كريه لأستلام أطراء لعمل لم أقم بة
    Ve günün sonunda hastaneyi terketmek için hazırlandım arabamı alarak eve gitmek için otoparka yürüdüm bu benim genelde yapmadığım bir şeydi. TED في نهاية الدوام, استعديت لمغادرة المستشفى وذهبت الى موقف السيارات لاخذ سيارتي والذهاب الى المنزل عندما قمت بفعل شيء لا افعله عادةً.
    "Çarşamba günü yapmadığım bir resim yüzünden başım derde girdi. Open Subtitles يوم الأربعاء حدثت لي متاعب بسبب رسم لم اقم به
    Sana yıllardır yapmadığım, bir şey yapacağım. Kocama bundan nefret ettiğimi söylemiştim. Open Subtitles سأقوم بفعل شئ لم أفعله منذ سنوات وأخبرتي زوجي أنني لا أحبه
    yapmadığım bir şey yüzünden bir günümü daha hapishanede geçiremem. Open Subtitles لا يمكنني قضاء يوم آخر في السجن لأمر لم أفعله
    Ben de, en az onun kadar suçluyum yaptığım şeyler değil ama, yapmadığım şeyler yüzünden. Open Subtitles ، ليس لأجل شئ فعلته لكن لأجل ما لم أفعله
    Böyle konuşmaya devam edersen yapmadığım bir şey için hapse gireceğim. Open Subtitles تتحدثثين الى بهذه الطريقه وكأنى سأدخل السجن لشيىء لم أفعله
    Gerçi daha önce hiç yapmadığım bir şey aklıma gelmiyor ama. Open Subtitles بالطبع ، أنا لا أستطيع التفكير في أي شيء أنا لم أفعله.
    Gerçi daha önce hiç yapmadığım bir şey aklıma gelmiyor ama. Open Subtitles بالطبع ، أنا لا أستطيع التفكير في أي شيء أنا لم أفعله
    Henüz yapmadığım şeyler hakkında geçmiş zaman kipiyle konuşuyorsun. Open Subtitles تتكلم عن أمور لم أفعلها بعد بصيغة الماضي
    Ama yapmadığım bir soygun yüzünden, tam 5 yıl yattım. Open Subtitles ولكن امضيت خمس سنوات لعملية سطو لم أفعلها
    Benim de yapmadığım çok şey var. Open Subtitles إذا كان هذا يساعد، فهناك الكثير من المواد أنا لم أفعلها أيضا
    Hayatım boyunca yapmadığım o kadar çok şey var ki, karnavala gitmek, ya da balonla yükselmek. Open Subtitles ذلك غريب, هناك أمور عديدة لم أقم بفعلها في حياتي مثل الذهاب للملاهي أو الذهاب في رحلة بالمنطاد
    Ben ömrümde yapmadığım bir şeyi söylerim eğer yapan varsa, içkisini içer. Open Subtitles شيئاً لم أقم بها أبداً واياً كان مايفعله , يأخذ شراباً
    Şimdi Annapolis'te olduğumuz zamandan beri yapmadığım bir şeyi yapacağım. Open Subtitles انا بصدد فعل شئ لم افعله على الاقل منذ ايام انابوليس
    Mükemmel biri değilim ama yapmadığım bir şey için suçlanmak istemiyorum! Open Subtitles انا لست كاملة لكن لا اريد ان اتهم بشيء لم اقم به
    Ben suçsuz bir adamım! Ben yapmadığım bir şey için 15 yıI hapis yattım! Open Subtitles لقد قضيت 15 عاما في السجن لجريمة لم أرتكبها
    Valla, ben de yapmadığım bir eşek şakası yüzünden suçlandığım için buradayım. Open Subtitles أنا هنا فقط لأنه تم لومي على مقلب لم أرتكبه
    Dedin ki..ee... seks yapmadığım birinden asla... tavsiye almamamı söyledin, değil mi? Open Subtitles أني لا يجب أبداً أن أقبل نصيحة من شخص لم أمارس الجنس معه، صحيح؟
    Lazanyaya birşey yapmadım, tıpkı mutfak kapısınan önünde duran spor ayakkabına yapmadığım gibi. Open Subtitles مـا كنت لأفعـل أيّ شيء للزانيـا تمـامـا كمـا لم أفعل أيّ شيء لحذائك الجديد الموضوع أمـام بـاب المطبـخ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more