"yaptı" - Translation from Turkish to Arabic

• فعل
• فعلت
• فعلها
• فعله
• يفعل
• فعلته
• صنع
• فعلتها
• فعلوا
• صنعت
• الفاعل
• جعل
• عَمِلَ
• عملت
• بنى

Birçok kere, ne zaman mühim bir gerçeği insanlarla paylaşmaya kalkıp memnun olacaklarını sansam, tam tersi etki yaptı.
مرة بعد أخرى، وكلما أردت تشارك بعض الحقائق الكبرى مع متلق يكون أكثر امتنانا، أحصل على رد فعل عكسي.

Ve 7 aylık tasarlanan ömrü için bu görevi çok iyi yaptı.
وقد فعل ذلك بشكل جيد طوال مدة حياته المقرَّرة وهي سبعة أشهر.

Bunu art arda 50 defa yaptı. Her defasında aynı etkiyi gözlemledi.
وقد فعل هذا 50 مرة على التوالي، وكان دائمًا يلاحظ نفس التأثير.

-Ondan nefret ediyorum. Çünkü bunu o yaptı. Para için yaptı.
لقد فعلت ذلك من أجل المال,و أنتم ستدفعون المال لها,أليس كذلك؟

Bu herif bunu bize defalarca yaptı. O'nsuz devam etmeliyiz.
هذا الرجل فعلها مرات عديدة لابد ان نستمر من غيره

Sen ondan hoşlanmazsın bile. Manyak bu defa ne yaptı?
ما الذي فعله المسخ هذه المرّة هل سلق سمكتك الذهبيّة؟

O senin ağabeyin. Seni seviyor. Bu yüzden böyle yaptı.
،إنه شقيقك , هو يحبك لأجل هذا هو فعل ذلك

Haham olmakla ilgili kararını kesinleştirdiğinde bunu büyük bir kararlılıkla yaptı.
وعندما إتخذ القرار بأن يصبح حاخاما فعل ذلك بمنتهى الثقة والإصرار

Kocamın ölümünden o sorumluydu, ama bunu beni sevdiği için yaptı.
إنهُ مسؤول عن موت زوجي لكنه فعل ذلك بدافِع حبهِ لي

Evet, yaptı. O bana vurdu. İki buçuk metre boylarındaydı.
نعم, فعل ذلك, لقد ضربني وكان ثمانية أقدام تحت الأرض

Çok insan, Louis'nin bunu kardeşinin kimliğini gizlemek için yaptı sanır.
يعتقد معظم الناس أن لويس فعل ذلك لإخفاء هوية أخيه الفعلية

Şerif, bakın bana ne yaptı. Ve ben o parmağı da kullanıyordum!
سيدى العمده انظر ما فعلت بى ، فأنا استعمل هذا الاصبع ايضا

l matematik yaptı. lt 'gonna aşık, bir yıl gibi beni, ve daha sonra tüm nişan ve düğün var.
ماذا ؟ لقد فعلت الحسابات ، سيأخذ مني الأمر سنة كي أقع بالحب و بعدها توجد مراسم الخطوبة و العرس

Bizi başından atabilmek için herşeyi yaptı hatta şu garip fırtınayı bile
لقد فعلت كل ما فى امكانها لتتخلص منا، حتى هذه العاصفة الغريبة

Komik saçları olan at yaptı. Keçi de işin içinde.
لقد فعلها الحصان ذو الشعر الغريب وكان متفقا مع العنزه

Ama ne yaptıysa, her ne yaptıysa, bizleri korumak için yaptı.
ولكن مهما فعل وبرغم كل شيء فعله كان من أجل حمايتنا

Gitsen iyi olur. Çocuk ona söylediğim şeyi yaptı mı?
الأفضلانتذهبى، هل الفتى يفعل ما اخبرته به ؟

Kyle'a kanser olduğumu söyledim ve kız arkadaşı ne yaptı biliyor musun?
اخبرت كايل ان لديّ سرطان هل تعلم ما الذي فعلته هيا ؟

O bombayı sahiden de bu yaşlı adam mı yaptı?
أعني ، هل تعتقد فعلا أن هذا العجوز صنع قنبلة

Daha önce de yaptı. Epey kolay bir şey olmalı.
.لقد فعلتها من قبل، يجب أن يكون هذا سهل للغاية

Ama siz ne olduğunu biliyor musunuz ? Onlar aslında çok şey yaptı
ولكن هل تعرف لماذا؟ في الواقع لقد فعلوا ذلك

Annem doğum günüm için bu projeyi yaptı ve bana bir Scratch mutlu yıllar kartı gönderdi.
وقد صنعت هذا المشروع بمناسبة عيد مولدي وأرسلت لي بطاقة لعيد مولدي بواسطة سكراتش.

- Sen yapmadıysan, kim yaptı? - Mueller, o yaptı.
ولو لم يكن انت فمن اذن مولار هذا هو الفاعل

Yan tarafta tüylerini düzelten erkek ondan iki kat daha büyük ve bu yaşlı erkek onu lider yaptı.
والذكر الذي يقوم بالتودد إليه على جانب الصورة أكبر منه بمرتين، وهذا الذكر المسن هو الذي جعل منه قائداً

Bunu bana o yaptı çünkü herkesin kendisi gibi acı çekmesini istiyor.
هو هو لي لأن يُريدُ كُلّ شخصَ أَنْ يَعاني مثل هو عَمِلَ.

Bay Venner, çitflikten aldığı parayı ne yaptı?
سيد فينر ، ماذا عملت بالمال الذي حصلت عليه من بيع المزرعة ؟

Anne, babam yanlış ellerde çok ölümcül olabilecek bir alet yaptı.
أمي ، أبي بنى آلة ستكون قاتلة لو وقعت بالأيدي الخاطئة