"yaptığı" - Translation from Turkish to Arabic

    • فعله
        
    • فعل
        
    • فعلته
        
    • فعلت
        
    • فعلها
        
    • قام به
        
    • مافعله
        
    • صنعه
        
    • صنعها
        
    • فعلتها
        
    • مايفعله
        
    • يفعلونه
        
    • صنع
        
    • يفعلون
        
    • قام بها
        
    Ortaklarımızın yaptığı şey beyin dokusunun küçük parçalarını hayal etmekti. TED وما فعله مساعدونا هو رسم أجزاء صغيرة من نسيج دماغي.
    Peki babanın çaldığı parayı ne yaptığı ortaya çıktı mı? Open Subtitles هل إكتشفوا بما فعله أبيك بكل هذه الأموال التي سُرقت؟
    Çoğu kadının yaptığı diğer şey ise her şeyi yapmamız gerektiğini düşünmemiz. TED شيء آخر أن عديدًا من النساء نفكر بأن علينا فعل كل شيء.
    Kimin neyi gördüğü, kimin ne yaptığı, kimin kimi yaptığı hiç umurumda değil! Open Subtitles لا أبالي بمن رأى ماذا أو من فعل ماذا أو من رأى من
    Bunu polise iletmeyelim ve annemin yaptığı hatayı biz de yapmayalım. Open Subtitles فلتعملي بنصيحتي يا لوسيا، لا تفعلي نفس الخطأ الذي فعلته أمي
    O'nun yaptığı şeyleri annen asla yapmazdı. "Para için sex" gibi. Open Subtitles فعلت أشياء لم تكن أمك لتفعلها أبداً، مثل المعاشرة مقابل المال
    yaptığı çirkin şey bir yana, başına kötü bir şey gelmesini istemem. Open Subtitles لأن ، بالرغم مما قد فعله فإننى لا أريد أن يصيبه مكروه
    Öyleyse açıkça görülüyor ki şimdi yaptığı hiçbir iyilik... geçmişte yaptıklarını silemez. Open Subtitles اذن لا يمكن لافعاله الجيدة حاضرا أن تمحو ما فعله في الماضي
    Sanırım bu parayı kazanmak için ne yaptığı seni meraklandırmıştır. Open Subtitles مما يجعلك تتساءل عما فعله لكسب هذا القدر من المال
    Hayır, bu sadece bana işteki adamın yaptığı şeyi hatırlattı. Open Subtitles لا، ذكّرني هذا بأمر فعله ذلك الرجل في العمل اليوم.
    Onun yaptığı şey bizimkinden çok daha kötü, değil mi? Open Subtitles ما فعله هو أسوأ بكثير مما قمنا به، والحق، ما؟
    Evet, %100 şans için, yaptığı işi bilen birisini bulmalıyız. Open Subtitles أجل، كان علينا إحضار شخص ما يعلم ما عليه فعله
    Kimin neyi gördüğü, kimin ne yaptığı, kimin kimi yaptığı hiç umurumda değil! Open Subtitles لا أبالي بمن رأى ماذا أو من فعل ماذا أو من رأى من
    Savaştan kurtulmak için tıpkı dayımın yaptığı gibi Amerika'ya gideceğim. Open Subtitles سأذهب إلى أمريكا كما فعل عمنا لأهرب من هذه الحرب
    O canavar, başkalarına yardım etmemi sağlıyor, babamın yaptığı gibi. Open Subtitles أنا أستخدم هذا الوحش لمساعدة الآخرين ، كما فعل أبي
    Bir bayanın onun yaptığı şeyi ikinci kez yapması zordur. Öyle değil mi? Open Subtitles ما فعلته هو ما تفعله السيدة مرة واحدة فقط ، أليس كذلك ؟
    Tüm yaptığı, senin yaptıkların gibi. Belki seni sevebilirdi bile. Open Subtitles وكل ما فعلته هي أنها معجبة بك بل ربما تحبك
    Öldüğüm gün,daha fazlasını yapmak istiyorum milyonlarca işe yaramaz kişinin birlikte yaptığı . Open Subtitles .. اليومالذياموتفيه, اريداناكون قد فعلت اكثر. من فعلة المليون خراء منيوك مجتمعين سويةً.
    Politikanın içindeyiz diye yaptığı kötü bir şeyi geçiştirmezdik değil mi? Open Subtitles لن نتجاهل فعلها لشيء سيّء جدّا، فقط لأنّنا سياسيون، صحيح ؟
    Bu platformda yaptığı şey şehri oluşturma sürecini anlatan 12 parçalık bir seri. TED كان ما قام به في الواقع سلسلة من 12 نقطة لبناء هذه المدينة.
    Hayır, hiçbir şey çalmadı. Tüm yaptığı benim için savaşmaktı. Open Subtitles لا لم يسرق إي شئ كل مافعله هو القتال من أجلي
    Savaş bitince onunla tanışacağına ve eliyle yaptığı sandığı için teşekkür edeceğine eminim. Open Subtitles أنا متأكد بأنكي ستلاقيه بعد أن تنتهى الحرب وتشكريه على ما صنعه بيده
    Bunlar, Kanzi'nin kullandığı kayalar, bunlar da onun yaptığı parçalar. TED هذه هي الصخور التي أستعملها كانزي وهذه الرقائق التي صنعها.
    Alkol yasağı, devletin mafyalara yaptığı en iyi şeylerden biriydi. Open Subtitles الحظر كان واحد من أفضل الاشياء التي فعلتها الحكومة للعصابات
    Şu anda yaptığı tek şey bu ve bloglar sayesinde mümkün olabildi. TED هذا هو كل مايفعله الآن، وهو الشيء الذي جعلته المدونات ممكنا.
    Özellikle çocuğun ilk yıllarında, ailelerin ne yaptığı çok ama çok önemli görünüyor. TED يبدو أن الوالدين وما يفعلونه هو أمر مهم حقاً، خصوصاً في السنوات الأولى من عمر الطفل.
    Bu hiç bir öğretmen olmadan çocukların yaptığı bir şey. TED هذا من صنع اطفال من غير مساعدة اي معلم.
    En iyi tarafı da, insanların çılgınca şeyler yaptığı bir sürü videolar almaya başladık. TED و افضل ما في ذلك، بدأنا في الحصول على الكثير من الڨيديوهات لأشخاص يفعلون اشياء مجنونة بها.
    Öğrencilerin yaptığı bir proje kendisinin çok ilgisini çekmişti, buradan bir kitap çıkabileceğini düşündü ve bu öğrencilerle tanışmak istedi. TED وأُعجب بشدة بأحد المشاريع التي قام بها الطلاب، وفكر أنه يمكن أن يَنتُج عنه كتابًا، وأراد أن يقابل هؤلاء الطلبة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more