"yas" - Translation from Turkish to Arabic

    • الحزن
        
    • الحداد
        
    • حداد
        
    • حزينة
        
    • حزن
        
    • حزين
        
    • أحزن
        
    • تحزن
        
    • للحزن
        
    • للحداد
        
    • يحزن
        
    • بالحزن
        
    • شيفاه
        
    • تحزني
        
    • عزاء
        
    Kitabında yas tutmanın en zor kısmının ölenleri geride bırakmak olduğunu yazmıştın. Open Subtitles لقد قلتِ في كتابك ان اصعب شيء في الحزن هو ان تنسيه
    Eğer saray halkı öldüklerini biliyorsa, onlar için yas tutabilirler. Open Subtitles ولكن إن عرف البلاط أنها ميتة فسيتمكنون من الحزن عليها
    Hatırlatmak için söylüyorum, yas için hafta boyunca odamda bana danışabilirsiniz. Open Subtitles للتذكير فحسب ، إستشارة الحداد ستكون متوفرة في مكتبي طوال الأسبوع
    Artık unutup eşinin senin için yas tutmasına izin vermelisin. Open Subtitles أنت بحاجة لأن تتقبل الأمر وتترك زوجتك في حداد عليك
    Çocuğun annesi seninle ilk tanıştığımız zamanki hâlin gibi yas tutuyor. Open Subtitles والدة الفتى حزينة عليه الآن كما كنت عندما تقابلنا أول مرة.
    Bütün gün evde oturup yas tutma lüksüne sahip değilim. Open Subtitles إنني لا أملك رفاهية الجلوس في المنزل في حالة حزن
    Bu yas süreci üzerinde çalışıyordum. Kimseyle görüşmek istemediğimi fark edince hayrete düştüm. TED وخاصة اثناء فترة الحزن وكنت متفاجئة أنني لم أرى أي أحد ..
    Ve bazen yoğun yas tepkileri yaşarlar çünkü; büyütürken sevdikleri çocuk çok çarpıcı biçimde değişmiştir ve onu tanıyamamaktadırlar. TED وأحيانا أنهم يعانون ردود فعل الحزن الشديد لأن الطفل قد نما على الحب قد تغير بشكل كبير جدا وأنهم لا يستطيعون تمييزهم.
    Fakat, yas süreci yalnız bana mahsus bir hikaye değildi. TED ومع ذلك، قصة الحزن نفسها لم تكن قصتي وحدي.
    yas süresince, genellikle insanlar gelir ve yemek bırakıp taziyelerini sunarlar. Open Subtitles خلال أسبوع الحداد يأتي الناس عادةً ويجلبون معهم طعاماً ويكرّمون الميت
    Ayrıca babası için tutulan 3 yıllık yas daha yeni bitti. Open Subtitles بالإضافة إلى أن سنوات الحداد الثلاث على أبيها قد إنتهت للتو.
    Ve birçok tasarımcı bu aralar ölüm ve yas tutma fikri üzerinde çalışıyor ve bu konuda yeni teknolojilerle ne yapabilecegimiz konusunda. TED والعديد من المصممين قد بدؤوا العمل على فكرة الموت و الحداد وماذا نستطيع أن نفعل حيالها بوجود التكتولوجيا الحديثة
    Bu elbise yas dönemi için fazla gösterişli kaçmamış mı? Open Subtitles أليس ذلك الفستان مبالغ به قليلاً بالنسبة لفترة حداد ؟
    Bir yas döneminden sonra, Sör George İtalya'da ona katılacaktı. Open Subtitles وبعد فترة حداد, سينضم السير جورج اليها ثانية فى ايطاليا
    yas tutmanın yeni yollarını, anmak için yeni ritüeller yapabilir miyiz? TED هل نستطيع تصميم طرق حداد جديدة، وطقوس جديدة لاستعادة الذكريات؟
    - Babası öldüğü için yas içinde olan ve Beverly Hills'te alışverişin kendini toplayacağını düşünen bir prenses var. Open Subtitles حزينة من كيروكي ، فقدت والدها مؤخراً وتعتقد بأن التسوق بما يوازي شهراً في بيفيرلي هيلز سيجعلها تشعر بتحسن
    Balinanın parçalanmış kemiklerini denize atışımız balina için, yas tutanı olmayan bir cenaze merasimi gibiydi. Open Subtitles وعندما ينتهي ذلك نقوم بإلقاء عظام الحوت بالبحر ولم نكن بأي حال نشعر بأي حزن في جنازته
    Pete'in intiharının cevabını bulamayan, yas tutan bir topluluktu. Hiçbir cevap yok. TED في مجتمع حزين والذي لم يكن يملك أي أجوبة عن أسباب انتحار بيت، لا جواب على الإطلاق
    Hiç sahip olmadığım çocuğum için yas tutmak zorunda değilim. Open Subtitles لا يتوجب علي أن أحزن على طفلٍ لم أحظى به
    Hayvanlar ne olursa olsun tam olarak bizim gibi yas tutmayacak. TED الآن، على أي حال، لن تحزن الحيوانات مثلما نفعل تمامًا.
    Olumunun ardindan aglayip yas tutacak kadar bile zamanimiz olmadi... Open Subtitles حتى لم يكن لدينا وقت كافِ للحزن والبكاء على موتها
    Bitirirken, bugünün bu ulusun görebileceği en büyük Amerikalar'dan birinin anısına... doğal bir yas günü olarak geçirilmesini rica ediyorum. Open Subtitles وفي النهاية أود أن أطالب من هذا البلد أن يقوم يوماً وطنياً للحداد لأحد الأمريكيين العظماء
    Okulu yas tutalım diye kapadılar ama herkes alışveriş merkezinde. Open Subtitles أقفلوا المدرسه لكي يحزن الجميع و لكنهم توجهوا إلى المول
    Cenaze, yas tutmana izin verir sonra önüne bakarsın. Open Subtitles الجنازة تسمح لكِ بالحزن لذا يمكنكِ التوصّل إلى تفاهم مع وفاته
    Ihmm, yas, benim nasıl yapıldığını bildiğim... Open Subtitles حسناً , الـ"شيفاه" هي ما .أعرفكيفيةعمله.
    yas tutman dondurma yemen bir tapınak kurman gerek. Open Subtitles عليكي أن تحزني و يجب أن تأكلي آيسكريم و يجب أن تبني مزار
    yas tutacakları kayıpları... ve bakmaları gereken, ölenlerin yetim çocukları vardı. Open Subtitles كانوا منكوبين ومحل عزاء ومن ماتوا تركوا اطفالا تم الاعتناء بهم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more