| Yani, yetişkin bir erkek sadece bir kızı etkilemek için başına bunca iş aldığı zaman merak etmeye başlıyorsun. | Open Subtitles | اعنى انك حقا يجب ان تتسائل لماذا رجل ناضج يقحم نفسه فى كل هذه المشاكل .فقط ليثير اعجاب فتاه |
| Sen hayatı boyunca bir kere bile yemek yapmamış yetişkin bir adamsın. | Open Subtitles | أنت رجل ناضج لم تطهو وجبة واحدة لنفسك أبدا في كل حياتك |
| yetişkin bir insan nasıl olur da tramvayın önüne atlayıverir? | Open Subtitles | أعني أي رجل ناضج يمشي أمام عربة مقطورة كهرباء ؟ |
| Küçük bir kıza yetişkin bir bireyin prostetik bacağını yerleştirmeyi düşünmeyiz. | TED | لن نحلم أبدًا بملائمة فتاة صغيرة مع طرف اصطناعي لرجل بالغ. |
| Cesaretin nerede dostum? Cesaretin nerede? Sen yetişkin bir adamsın. | Open Subtitles | اين رجولتك يا صاح، اين رجولتك حسنًا، انت رجل بالغ |
| Ben yetişkin bir kadınım ve kendi kararlarımı kendim verebilmem gerekir. | Open Subtitles | أنا امرأة ناضجة ويجب أن أكون قادرة على اختيار خياراتي الخاصة |
| yetişkin bir erkeğin hala Yankilerle ilgilenmesi garip değil mi? | Open Subtitles | ألا تظن أنه من الغريب أن يحب رجل ناضج اليانكيز؟ |
| Yoksa senin sefil cadılarından biri yetişkin bir erkeğinkini mi kapacaklar? | Open Subtitles | أم أن إحدى ساحراتك التُعساء .. ستنتزع لك من رجل ناضج |
| Michel, sen yetişkin bir adamsın. Şimdi masana dön ve öyle davran. | Open Subtitles | ميشيل أنت رجل ناضج , أذهب إلى منضدتك وتصرف كشخص ناضج |
| Yani, ben yetişkin bir adamım ve burası sinirlerimi bozuyor. | Open Subtitles | أنا أعنى أننى رجل ناضج وهذا المكان أصبح صعبا |
| Sen de bunu yürüteceksin çünkü yetişkin bir insansın ve bunu yapabileceğine inanıyorum. | Open Subtitles | وستجعل ذلك ينجح لأنك رجل ناضج وأنا أعتقد أنك تستطيع فعل هذا |
| Buster yetişkin bir adam. Kendi karalarını kendisi verebilir. | Open Subtitles | باستر رجل ناضج و يمكنه اتخاذ قراراته بنفسه |
| Ben sadece küçük bir çocuğa yetişkin bir adamın neden korkup karanlık köşelere sindiğini anlatmaya çalışıyordum. | Open Subtitles | كنت أوضح لطفل لماذا رجل ناضج ينكمش مرتعدا في زاوية مظلمة |
| yetişkin bir boz ayıya bu denli yaklaşmak gerçekten enderdir. | Open Subtitles | لتقترب هكذا من دب أشهب بالغ هو أمر رائع حقاً |
| Keşke hayatımda yetişkin bir birey olsaydı da böyle acil durumlarda yardımıma koşabilseydi. | Open Subtitles | لو كان لديّ شخص بالغ في حياتي يمكنه التصرّف في الأمور الطارئة كهذه |
| Ben yetişkin bir adamım, dede ve olmamı istediğin kişi olmayı reddediyorum. | Open Subtitles | أنا رجل بالغ ، أبويليتو وأنا أرفض أن أكون ماتريدني أن أكون |
| - O yetişkin bir kadın. | Open Subtitles | لا شيء، لكن يجب أن تقرّي أنها امرأة ناضجة وليست قاصرة |
| - Sadece doğru zamanı bekliyorum. - Julia, sen yetişkin bir kadınsın. | Open Subtitles | فقد انتظر الوقت المناسب جوليا, انتي أمراة ناضجة |
| Başkasının dölü için sorumluluk almaya istekli olan yetişkin bir adam. | Open Subtitles | هذا رجل راشد مستعد للوقوف وتحمل المسئولية تجاهَ نسل شخص أخر |
| yetişkin bir kadın bana, doğarken öldüğünü sandığım kızım olduğunu söyleyince hayatımın şokunu yaşadım. | Open Subtitles | لم أتفاجأ في حياتي كما عندما إمرأة راشدة تخبرني أنها الطفلة التي توقعت موتها |
| yetişkin bir filin günde 295 kilo yiyebileceğini biliyor muydunuz? | Open Subtitles | أكنتِ تعرفين بأنّ الفيل البالغ يمكنه تناول 224 كيلو جرام من الطعام يومياً؟ |
| Uzuvların uzunluğu, kurbanın yetişkin bir erkek olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | حجم الأطراف تشير إلى أنّ ضحيتنا ذكر كامل النمو |
| - yetişkin bir kadın dev turuncu bir fallik sembolü kafasına takmış. | Open Subtitles | إمرأة بالغة مهووسة برمز رجولة برتقالي عملاق؟ |
| Alman, partide olduğunu ve maceracı bir ruha sahip yetişkin bir kadın olduğunu kabul etmek olur. | Open Subtitles | أخذها سيعني الموافقه بأنكِ موجوده بالحفله وأنكِ بالغه, وتتحلين بروح المغامره. |