"yolum" - Translation from Turkish to Arabic

    • طريقي
        
    • طريقتي
        
    • مساري
        
    • دربي
        
    • لأقطعها
        
    • مشوار
        
    • مساريّ
        
    • يكن مقدرا لي
        
    • طريقة تستجيب
        
    • أرسلتني إلى
        
    • بالحبيبات في
        
    • امامي طريق
        
    • رفعت لك
        
    Tek demek istediğim Bay Badalandabad bu üniversitede mango soymanın tek yolu var ve o benim yolum. Open Subtitles وكلّ أقول، السّيد بابدالند أباد، ذلك في هذه الجامعة، هناك طريق وحيد واحد لسلخ نمس. وهو طريقي.
    Gizli göreve beni vermeseydiniz, asla 11.5 milyon dolar çalamazdım. Kaçış yolum oldu. Open Subtitles لما سرقت 11 مليون ونصف كانت هذا طريقي للهروب
    Senin o kıyafette kalmanı sağlayacak teşvik yolum kıyafetlerini çöp bidonuna atmamdı. Open Subtitles لا. طريقي مِنْ تشجيعك للبَقاء في الزيَّ كَانَ يَرْمي ملابسَكَ أسفل مزلقِ القمامةَ.
    Benim teşekkür etme yolum, çimlerde ölmeme izin vermediğin için. Open Subtitles طريقتي في التعبير عن شكري على عدم تركي أموت بالحديقة
    Doğru yol, yanlış yol ve benim yolum. Open Subtitles الطريق الصحيحة, الطريقة الخاطئة و طريقتي
    Belki benim yolum Terrordome'a giden bir yoldur pis "z"ler! Open Subtitles ربما طريقي هو مسار الحرب الذي يؤدي إلى الفوضى أيها الزنوج
    Bizim eski Country kulübe yolum düştü ve uğramadan geçemedim. Open Subtitles لقد وجدتُ طريقي إلى نادينا الريفي القديم و لم أستطع المقاومة
    Ama yolum, Zalim Usta'nın ölümünü üzerime atan düşmanım ve buna inanan dostlarım tarafından benim için seçildi. Open Subtitles لكن طريقي قد أختير ليّ منقبلعدويّ، الذي لَفّق ليّ تُهمة قتل معلمنا العظيم. و أصدقائي قد صدقوه.
    Benim yolumdan geliyor. Ya benim yolum ya da kötü yol. Open Subtitles . لقد سلكت طريقي . طريق او الطريق السريع
    Bir içkiye ihtiyacım vardı, mola verdim çünkü yolum uzun, İtalya'ya gidiyorum. Open Subtitles اريد فقط التوقف من اجل الشراب لانني في طريقي لايطاليا
    Senin yolun meşakkatli olabilir fakat benim yolum lanetli. Open Subtitles قد يكون طريقك صعباً لكنّ طريقي محكوم عليه بالهلاك
    Bu sadece bir solucan deliği değil. Eve gidiş yolum demek. Open Subtitles هذا ليس مجرد ثقب دوديّ، إنه طريقي للديار
    Beni yolum, hala da doğru yol, işe yaramadı. Open Subtitles طريقتي, التي مازالت هى الطريقة الصحيحة, لم تفلح
    Ama benim yolum izini tamamlayıp sana tedaviyi almanın en kolay, en hızlı ve de en güvenli yoluydu. Open Subtitles لكنّ طريقتي كانت الأسهل والأسرع والأئمن لإكمال علامته وإحضار الترياق لكِ
    Gerçeklikle iletişim kurma yolum ufak bir aralıktan geçiyor. Open Subtitles طريقتي بالتواصل مع الواقع، من خلال فتحة ضيقة.
    Veda turumun duygu yüklü olacağını biliyordum ama en azından Benim yolum'a göre yaptım diyebilirim. Open Subtitles أعلم أن جولتي الوداعية ستكون مؤثرة لكن على الأقل بأمكاني القول أنني قمتُ بها على طريقتي
    Mutlu olmanın sadece bir yolu vardır. Benim yolum! Open Subtitles هناك طريقة واحدة فقك لتكون سعيدا طريقتي أنا
    Zaman ve uzaydaki yolum Gallifrey'den Trenzalore'a. Open Subtitles مساري في الزمن والمكان من غاليفري حتّى ترينزالور
    Sizden rica ediyorum, kendinize bunu sorduğunuzda şu anda, bu gece veya direksiyon başında veya toplantı odasında veya karar verme odasında uzun yolun ötesine geçin çabuk, üç yıl ya da beş yıl sonraki uzun yolum neydi? TED لكنني أطلب منكم، حين تسألون أنفسكم الآن أو الليلة أو خلف عجلة القيادة أو في غرفة الاجتماعات أو غرفة القرارات: تخطوا الدرب الطويل، بسرعة، آه، ما هو دربي الطويل في السنوات الثلاث أو الخمس القادمة؟
    Manhattan'a yolum uzun desem kabalık mı olur? Open Subtitles ألن يكون من الفظ أن أقول أن لدي مسافة طويلة لأقطعها إلى مانهاتن؟
    Gidecek çok yolum var. Open Subtitles لدّي مشوار طويل أقطعه
    Benim yolum seçildi. Open Subtitles -لقد اخترت مساريّ
    Beraber çalışsaydık yolum buraya düşmezdi. Open Subtitles لكانت الأمور أصبحت مختلفة اذا كان أمكننا أن نعمل معا لم يكن مقدرا لي أبدا أن أكون هنا
    Çünkü hepimizin para kazanıp... havayolunu karlı hale getirecek bir yolum var. Open Subtitles ، لأنّي لدي طريقة تستجيب لكلّ هذا طريقة من خلالهـا نستطيع جني المـال ونجعل بهـا خطوط الطيران صفقة مُربحة
    yolum bu ürkünç kafa karıştıran banliyöye düştü. Open Subtitles أنّك أرسلتني إلى هذه الضاحية المخيفة المربكة.
    yolum çok uzun. Open Subtitles كعكتا عنب بالحبيبات في الاعلى
    Artık gidecek uzun bir yolum var. Open Subtitles امامي طريق لعين طويل لاسلكه الان
    - Benim yolum ahbap. Open Subtitles -لقد رفعت لك ساعدى يا رجل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more