Higgs alanı, neden çok zayıf olduğunu açıklamaya yardımcı oluyor. | TED | بوجهٍ خاص فإن مجال هيغز يفسر لنا سبب كونه ضعيفاً. |
Bunlar diğer parçacıklarla sadece zayıf kuvvet yoluyla etkileşime geçerler. | TED | النيـوتريـنـوات وهي تتفاعل مع الجسيمات الأخرى فقط بحدود القوة الضعيفة |
-Çok zayıf görünüyor Doktor. -Bu şaşırtıcı bir durum Bayan Holmwood. | Open Subtitles | يبدو عليها الضعف الشديد دكتور انه حالة محيرة مدام هلون وود |
Ona zarar veriyor, asıl zayıf noktasını biliyorum. Yani gideceğiz, tabii ayrılmak istemiyorsanız. | Open Subtitles | إنه يؤلمه، وأعرف نقطة ضعفه الحقيقية لذا سنذهب، إلا لو أردتم الخروج الآن. |
Bilirsiniz işte, genç çocuklar, zayıf genç çocuklar gençken zayıfsan, hayat sana güzel. | Open Subtitles | وبعض الناس, حياتهم أفضل فالصغر كمراهق, مراهق نحيف حياة مراهق نحيف هي الأفضل |
Gerçekten şu avakadoyu yemenin seni şımarık ve zayıf yapacağını mı sanıyorsun? | Open Subtitles | هل حقاً تعتقد أن أكل هذا الأفوكادو سيجعلك ضعيفا أو سيتسبب بافسادك |
Tamam, bu muhtemelen en iyi şansımız. Şu iki yayıcılar en zayıf olanlar. | Open Subtitles | حسناً , ربما يكون هذا هو الرهان الأفضل لدينا هذين الباعثين هما الأضعف |
Büyük bir ağırbaşlılıkla dimdik ayakta durursam, ne kadar zayıf olduğumu söyleyebilirsiniz, değil mi? | Open Subtitles | إذا وقفتُ منتصبة القامة بِشكلٍ يوحىِ بالكبرياء, لا تُلاحظين كم أنا نحيفة, أليس كذلِك؟ |
Bir Silahşor asla zayıf değil ama nadiren soytarı olur. | Open Subtitles | وبما ان الفارس ليس ضعيفاً أبداً ونادراً ما يكون مهرجاً |
Ne kadar zayıf olduğunu ise ilk sürprizimle karşılaştığında anlayacağız. | Open Subtitles | ولكن لنرى كم سيكون ضعيفاً عندما يُرى أول مفاجأة لي. |
Bu birleşim modeli zayıf, sadece daha zayıf kuvvet bulunduran bu iki yeni parçacıkların varlığını tahmin etmede yardımcı oluyor. | TED | هذه النظرية تمكننا من التنبأ بوجود زوجين .. من جسيمات القوى الجديدة والتي تتصف بمثل القوي الضعيفة.. ولكنها أضعف منها. |
Özellikle de eğer bu zayıf durumda bırakılırsan, senin Lordum. | Open Subtitles | خصوصاً أنت يا مولاي إذا تُركت في حالتك الضعيفة الراهنة |
Belki bir durum değerlendirmesi yapıp, şeyi belirlemeliyiz... yol üzerindeki zayıf noktaları. | Open Subtitles | ربما لابد أن نقوم بتحليل الموقف ونحدد نقاط الضعف في خط السير |
Biz de istihbarat topladık ve savunmanızdaki zayıf noktaları bulduk. | Open Subtitles | لذلك جمعنا معلومات استخباراتية وعثرنا على مواطن الضعف في دفاعاتكم |
Yaratığın tek zayıf noktası 'Aurum Scarabaeus Sacer' olarak biliniyor. | Open Subtitles | هنا ، المخلوق نقطة ضعفه الوحيدة شيء معروف بالجعران الذهبي |
Manken olmak için esir kampından çıkmış gibi zayıf olmana gerek yok. | Open Subtitles | ليس عليك بأن تكون تحت سجن مخيم نحيف لكي تكون عارض ازياء |
Karısını öldürmek isteyen, zayıf, yetersiz ve pasif-agresif bir babayı koruyordu. | Open Subtitles | كان يحمي والدا ضعيفا عاجزا جنسيا, وعدواني سلبيا واراد موت زوجته |
Ve sonra sarışın She-viper* gibi en zayıf zamanında ona saldırdı. | Open Subtitles | وكسيدة شقراء مثل أفعى سامة، وجّهت ضربتها وهو في حالته الأضعف. |
Bu çok zayıf, oradakiler tombuldu. | Open Subtitles | إنها جميلة حقا ؟ إنها نحيفة جدا لكن الاخرين أسمن |
zayıf noktalarını bulup kafana atlayacağı zaman aklında tutmak için. | Open Subtitles | يدرس نقاط ضعفك ليتذكرها عندما تسنح له فرصة للوصول إليك |
Ve böylece zayıf kardeşlerimiz, zafere dek savaşmak üzere harekete geçecek! | Open Subtitles | و بهذه الطريقة سجعل اخوننا الضعفاء يواصلون القتال حتى يوم النصر |
Dinle. Benim koçum babamdı. Ona zayıf olduğum için oynayamayacağımı söylediler. | Open Subtitles | اسمعي، أبي كان مدربي الفتيان أخبروه أني نحيل جداً على اللعب |
- O bendim - zayıf olan bendim,yalnızlığa daha fazla katlanamadım | Open Subtitles | انه انا , لقد كنت ضعيفه لم استطيع تحمل الوحده طويلا |
zayıf noktamı bulmak için her şeyi yapabilecek güçlü düşmanlarım var. | Open Subtitles | أنا لديّ أعداء أقوياء، الذي سيفعلون أي شيء لإيجاد نقطة ضعفي |
Babaları şişko, anneleri zayıf Ve Simpson Dede cin kokuyor | Open Subtitles | أبوهم سمين وأمهم نحيلة وجدهم رائحتة خمر كريهة |
Ama bir şekilde bu yüzden kendimi her zamankinden daha zayıf hissediyorum. | Open Subtitles | و لكن هذا بطريقة ما يشعرنى بالضعف أكثر من أى وقت آخر |