"أبقيت" - Traduction Arabe en Turc

    • tuttum
        
    • sakladım
        
    • tuttun
        
    • tutarsan
        
    • devam
        
    • sakladın
        
    • saklıyorum
        
    • tutuyorum
        
    • çıkarmadım
        
    • saklamışsın
        
    • ayırdım
        
    • tutmaya
        
    • tuttuğum
        
    • saklıyordun
        
    Halan söyleme dediği için çenemi tuttum ama sen hastanedeyken Tae Gong Shil her gün geldi. Open Subtitles أبقيت فمي مغلق لأن عمتك أخبرتني أن لا أتكلم تاي جونج سيل كانت تأتي كل يوم
    Peki sen neredeydin, aptal kafa? Kapıyı hep kapalı tuttum, ama o hep açık bıraktı. Open Subtitles لقد أبقيت الباب مغلقاً ولكنها استمرت في فتحه
    Babam bana kötü örnek olduğunu düşünüyordu. Ben de aşkımızı sakladım. Open Subtitles أبي يعتقد أنك ذو تأثير سيء علي لذا أبقيت حبنا سرا
    Bakın, bunun kulağa korkunç geldiğini biliyorum, ...ama iyisini sona sakladım. Open Subtitles أنا أعلم أن هذا يبدو مخيفا لكنني أبقيت الأخبار الجيده للنهايه
    Çünkü sen geleneğimizi ayakta tuttun, ve gerçekte bizden çok daha üsttesin. Open Subtitles بأنّك أبقيت تقليد حيّ، وفي الحقيقة أنت خطوتان للأمام
    Eski patronun çeneni kapalı tutarsan tanığın icabına bakacağını mı söyledi? Open Subtitles رئيسك القديم أخبرك إذا أبقيت فمك مغلقاً، سيهتم بأمر الشاهد عنك؟
    Beni kovacağını umarak birazını cebe attım ama kimse fark etmeyince atmaya devam ettim. Open Subtitles أنا إزلت قليلاً من الأمل أن يطردني لكن لم يلاحظ أحد لذا فإنني أبقيت على التزوير
    Bir anlaşma yaptık. Ben sözümü tuttum. Open Subtitles كان لدينا إتفاق وأنا أبقيت جزئي من الصفقة
    Hepsini besleyemezdi. Büyüğünü tuttum sadece. Open Subtitles لم يكن بإمكانها تحمل كلفه إطعامها ولقد أبقيت على الكبيره منها فقط
    Ben, ağzımı kapalı başımı eğik tuttum. Open Subtitles أما أنا، فقد أبقيت فمي مقفلاً ورأسي للأسفل
    Biliyor musun bu şişeyi burada yıllarca sadece evlendiğim gece açmak üzere sakladım. Open Subtitles لقد أبقيت هذه الزجاجة هنا لسنوات من أجل أن أفتحها في ليلة زواجي
    Bu zamana kadar bir sır gibi sakladım, ama artık size söyleyebilirim. Open Subtitles أبقيت الأمر سراً لكن الآن يمكنني إخباركم
    Emniyette olmak için kitapların hepsini yaktık ama bunu sakladım. Open Subtitles لقد تخلّصنا من جميع كتبه لكي نكون بأمان فقط، لكنني أبقيت هذا
    Çünkü sen geleneğimizi ayakta tuttun, ve gerçekte bizden çok daha üsttesin. Open Subtitles بأنّك أبقيت التقاليد حيّة، وفي الحقيقة أنت خطوت خطوتان للأمام
    Ama kendini ateşten uzak tuttun, değil mi? Şu ana dek. Open Subtitles أبقيت محمصاتك الخاصة بعيدا عن النار, اليس كذلك ؟
    Ulaşılabilir mesafede tutarsan içinden kullanmak da gelebilir diye düşündüm. Open Subtitles رأيت أنه إن أبقيت المخدرات، ستغريك بتعاطيها أو ما شابه.
    Yani sence e-postayı devam ettirirsen... - ...kurtulacak. Open Subtitles تعتقدين لو أنك أبقيت على إستمرار الرسالة فسوف يعفى عنها
    Amerikan ordusuyla anlaşması olan bir şirket için çalışıyorsun ve bu sırrı öz karından bile sakladın, öyle mi? Open Subtitles عظيم جداً أنت تعمل مع شركة متعاقدة مع الجيش الأمريكي, و أبقيت الأمر سراً حتى عن زوجتك المقربة منك, أتنكر ذلك؟
    Büyük ziyafeti yarınki zafer kutlamasına saklıyorum. Open Subtitles أبقيت الليلة الكبيرة للأحتفال بالنصر غدا.
    Ben 35 yıldır evliliğimi ayakta tutuyorum. - Araya girebilir miyim? Open Subtitles لقد أبقيت على زواجي لـ35 عاماً، هل يُمكنني أن أقول رأيي في هذا الأمر؟
    Sesimi çıkarmadım Karl Heinz çünkü babam buradayken münakaşa çıkarmak istemedim. Open Subtitles لقد أبقيت فمي مغلقاً لأنني لم أرد أن أتجادل في حضور أبي
    Dostum tüm eşyalarımı saklamışsın! Open Subtitles رفيقي، لقد أبقيت على كلِ أشيائي
    Birazını babama ayırdım. Open Subtitles لقد أبقيت القليل جانباً من اجل والدي. إنه مريض ومفلس.
    Elbiselerimi temiz tutmaya başladım böylece benden utanmayacaktınız. Open Subtitles لقد أبقيت على ملابسى مهندمة حتى لا تخجل منى
    Biçim, renk ve koyuluğa dair tuttuğum kayıtlar da arkadaki tablolarda var. Open Subtitles هناك بعض المخططات في الخلفية، حيث أبقيت على تتبع للشكل، اللون والقوام
    Bu yüzden mi bunu kendine saklıyordun? Open Subtitles لذلك هذا هو السبب الذي أبقيت من أجله هذا الطفل لنفسك، أليس كذلك ؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus