"أحتاج" - Traduction Arabe en Turc

    • ihtiyacım
        
    • istiyorum
        
    • gerekiyor
        
    • Bana
        
    • gereken
        
    • bir
        
    • gerekli
        
    • istemiyorum
        
    • lâzım
        
    • ihtiyaç
        
    • gerekecek
        
    • gerektiğini
        
    • istediğim
        
    • gerek
        
    Ama Diyet Kola'ya ihtiyacım olduğunda ben seslenirim sizler aranızda konuşursunuz. TED ولكن عندما أحتاج دايت كولا وأطلبها، تكلموا فيما بينكم أبها الفتية.
    Bu bir şans. İhtiyacım olan şey bu. Lütfen izin ver de yapayım. Open Subtitles أنها فرصة , هذا ما أحتاج إليه رجاءً , دعنى أشترك فى هذا
    Evin ucuzdu. Ve kendime ait bir yere ihtiyacım vardı. Open Subtitles لقد كان البيت رخيصا و كنت أحتاج مكانا خاصا بى
    Ayrıca, kendimi toparlayabilmek için birkaç saatliğine yalnız kalmak istiyorum Open Subtitles بالإضافة إلى انني أحتاج إلى بضعة ساعات لأستجمع شتات نفسي
    Tony'i bulun, Bana bir iyilik yapması gerekiyor. - 10-4. Open Subtitles هل يمكنكِ أن تجدي توني وتخبريه أني أحتاج خدمة أخرى؟
    - Oh, albay, ben...üzgünüm. - Ama, ama yardımınıza ihtiyacım var. Open Subtitles أوه , أيها الكولونيل أعتذر لك , ولكنني أحتاج إلى مساعدتك
    İki saat geciktin. Buna ihtiyacım yok. Aşağılanmaya ihtiyacım yok. Open Subtitles لقد تأخرت لساعتين، لست بحاجة هذا، لا أحتاج لأن أُهان
    Belki artık başka ilaca ve de sana ihtiyacım olmayacak. Open Subtitles .. ربما لن أحتاج لجرعة في المستقبل إطلاقا وأنت كذلك
    Sadece sıradan bir fotoğrafçıyım. Kanıt için fotoğraflara ihtiyacım vardı. Open Subtitles أنا مجرد مصور متواضع يا صديقي أحتاج إلى صور كإثبات
    Size şimdi ihtiyacım var. Yarım saate kadar kuaförde olmam gerek. Open Subtitles أحتاج أن أعرف،يجب أن أكون في محل التجميل خلال نصف ساعة
    Çok becerikli. Beni merak etme. Hiçbir şeye ihtiyacım yok. Open Subtitles إنه مفيد جداً،أنا بخير لا أحتاج لأي شئ في العالم
    60.000 dolarlık mal vardı! O paraya ihtiyacım var! Bütün paramız oydu! Open Subtitles كانت تساوي 60 ألف دولار أحتاج لهذا المال، هذا كل ما لدينا
    Olabildiğince az "mış gibi" yapalım. Senin hakkında bir makale yazmak istiyorum. Open Subtitles دعينا نأخذ الحد الأدنى من التظاهر سوف أحتاج أن أعمل عمود عنك.
    Sabah olmadan geri dönmeni istiyorum. Veteriner erken gelecek. Pekala. Open Subtitles أحتاج إلى أن تعود قبل الصباح سيصل الطبيب البيطري مبكراً
    Guy Banister'ın başına vurduğu gece neler olduğunu öğrenmek istiyorum. Open Subtitles أحتاج توضيحا عن اليلة التى ضربك على رأسه المدعو نابستر
    Efendim. Bana bir dakika izin verirseniz, hırdavatçıya gitmem gerekiyor. Şeye ihtiyacım var... Open Subtitles إذا كان يمكن الإستغناء عنى لفترة قصيرة أحتاج أن أذهب إلى مخزن المعدات
    Uykunuzda konuşurken duyduğunu düşündüğünüz bir fahişe ya da hostes varsa, bilmem gerekiyor. Open Subtitles إذا هناك مومس أو مضيّفة هناك تعتقد لربما سمعتك في نومك، أحتاج للمعرفة.
    Neyse, Kristen buna üzüldü ve Bana bir iylik yapmanı istiyorum. Open Subtitles المهم، إنها مستاءة من الأمر، لذا أحتاج منك أن تسديني صنيعاً.
    - Ne? Ormanda bulmam gereken bir şey var. Zaman lazım. Open Subtitles . هناك شئ أحتاج للإيجاده فى الغابة . أحتاج بعض الوقت
    Durum çok daha iyi, ama örneğin; kayda değer bir hareket durumu mevcutsa, böyle bir sistemin arabamı sürmesini istemezdim. TED وهذا أفضل بكثير، ولكن على سبيل المثال، فإذا كان هناك أي حركة كبيرة، فلن أحتاج إلى نظام مثل قيادة سيارتي.
    Büyürken vajina ameliyatını gerekli gören bir doktorum daha olmuştu. TED وعندما كبرت، أخبرتني طبيبة أخرى أني أحتاج إجراء جراجة لمهبلي.
    - Fakat tekrarlamak istemiyorum. Tekrar etmek zorunda kalmak istemiyorum. Open Subtitles لكني لا أريد قوله ثانية ولا أحتاج أن أقوله ثانية
    Her şeyi düzene sokmak için birkaç gün daha lâzım. Open Subtitles لكنني أحتاج لبضعة أيام لكي أضع كل شيء بلترتيب الصحيح
    Affedilmek güzel bir şey. Buna çok fazla ihtiyaç duymam ise kötü. Open Subtitles من الجميل أن يسامح المرء لسوء الحظ أنا أحتاج إلي الكثير منه
    Ama şimdi bütün emirleri yok sayacak bir şey yapmanız gerekecek. Open Subtitles لكن لدي شيء أحتاج للقيام به والذي يتعارض مع كافة الأوامر
    Hastalık bu kadar yakınımdayken, daha fazla şey öğrenmem gerektiğini biliyordum, TED عندما أصيب شخص قريب بالمرض، عرفت أنني أحتاج أن أتعلم أكثر،
    İşte bütün duymak istediğim buydu. Bu şey mükemmel işe yarıyor. Open Subtitles هذا كل ما أحتاج سماعه ياولد، هذا الشئ يعمل بشكل ممتاز
    Siz tüm yerlerde bulundunuz. Başka şey söylememe gerek var mı? Open Subtitles لقد كنت في الأماكن الثلاثة هل أحتاج أن اقول المزيد ؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus