"أسئل" - Traduction Arabe en Turc

    • soruyorum
        
    • sor
        
    • sormam
        
    • sorabilir
        
    • sormadım
        
    • sormak
        
    • sormayacağım
        
    • soruyordum
        
    • sordum
        
    • Sormaya
        
    • sorarım
        
    Ve kendime Emma'nın bilgisayar oyunu dünyasında ne gibi deneyimler yaşayacağını soruyorum. TED وقد كنت أسئل نفسي، ما هي الخبرات التي ستجدها في عالم الألعاب التلفزيونية؟
    Dr.Willis'in öldüğü gece, iki saat sürmüş. Nedenini soruyorum. Open Subtitles ليلة مقتل الطبيب استغرق الفيلم ساعتين وأنا أسئل لماذا
    Bütün gece danstaydık. Getirdiğimiz kızlara sor. Open Subtitles نحن كنا فى الحفلة الراقصة طوال الليل, أسئل مرافقتنا
    Bu yüzden şaka yapmayı kes ve Spaniard'a sor, bilgi için müdüre ne vermiş. Open Subtitles لذلك توقف عن إخراجي عن طوري وَ أسئل الأسباني ما الذي أعطاه لصديقته المديرة من أجل تلك المعلومات
    Ve ben yağmur yağacağını bildiğiniz halde, bunu niçin yaptığınızı ve bu ve her şey için niçin para ödediğinizi kendi kendime sormam gerekiyordu. Open Subtitles وكنت أسئل نفسي لم فعلت هذا وتكلف نفسك بكل شيء بينما تعلم أنها ستمطر
    Affedersin ama bu soruşturmayı kim yürütüyor diye sorabilir miyim? Open Subtitles انا اسف أيمكنني ان أسئل من يدير هذا التحقيق؟
    sormadım, çünkü cevabı biliyor olmaktan korktum. Open Subtitles أنا لم أسئل قط عن ذلك خوفآ من معرفة الجواب مُسبقآ
    Ama bir gazeteci olarak benim işim siyasilere seçmenlerin cevaplanmasını istediği soruları sormak. Open Subtitles ولكن هذا عملي كمراسلة أن أسئل السياسيين الأسئلة التي يطلب الناخبيين أجابات لها
    Ben de Buddy'yi ya da Detroit'te ne aradığınızı Glenn Michaels'le buluşup buluşmadığınızı sormayacağım. Open Subtitles انت محق لواني أسئل عن بدي او ماذا كنتم تفعلون في ديترويت اوهلقابلتكمغليناملا ..
    Size sadece Hitler gidince ne yapma niyetinde olduğunuzu soruyorum. Open Subtitles إنني ببساطة أسئل الآن , ماذا تنووا أن تفعلوا عندما يكون هتلر غير موجود ؟
    Size basit bir şekilde Hitler gittikten sonra ne yapacağınızı soruyorum. Open Subtitles إنني ببساطة أسئل الآن , ماذا تنووا أن تفعلوا عندما يكون هتلر غير موجود ؟
    soruyorum çünkü o zamanlarda şüphelilerden biride oydu. Open Subtitles أنا أسئل لأنهُ كان أحد المشتبه بهم حينها.
    Yenilebilir mi diye soruyorum çünkü kesinlikle üzüm gibi kokuyor. Open Subtitles حسناً، انا أسئل أذا هو صالح للأكل لأنها بالتأكيد تفوح منها رائحة العنب
    Bilmiyorum, git Glenn'e sor. Open Subtitles لا أدري يا " جاك " أسئل "غلين " 1
    sor, Merlin. İstediğin her şeyi yapacağımı biliyorsun. Open Subtitles أسئل ( مارلين ) تعرف بأنني سأمنحك أي شيء
    Ben bir iş adamıyım. Soru sormam. Open Subtitles انني رجل اعمال , ولا أسئل مثل هذه الأسئلة
    - Wayne, bir şey sorabilir miyim? Open Subtitles واين هل من الممكن أن أسئلك على شىء؟ أسئل
    Sana karakterini sormadım. Kişiliğini sordum. Open Subtitles لم أسئل عن شخصية التمثيلية شخصيتك الداخلية
    Anlıyor musun? Bunu sormak zorunda bile olmamalıydık. Neler olacağını anlaman lazımdı. Open Subtitles علي أن أسئل ربما عليك أن ترى ماذا يحدث , وهذا يبدوا صعباً عليك
    Hadi oradan, insanlara gidip "Şişmandan beteriz" ne demek diye sormayacağım. Open Subtitles حسناً,انا لن أسئل الناس ماذا تعني الأن أصبحت حيوانية؟
    Hayır, şunun için soruyordum çünkü biz şeyi ararken, yani spermi ben dosyanı okurken hatırladım da. Open Subtitles لا، لقد كنت أسئل لأني أتذكر عندما كنت أقرأ ملفك سابقاً عندما كنا نبحث عن.. تعلم "السائل المنوي"
    Sağa sola sordum herkes seni işaret etti. Open Subtitles حسناً لقد كنت أسئل في الجوار والجميع يظل يشير إليك
    Sormaya gerek yok çünkü cevabı biliyorum. Open Subtitles مع كل الإحترام، أنا لم أسئل لأني أعرف الجواب
    Hayır işte, ilk buluşmalarda soruları hep ben sorarım. Open Subtitles لا ، في المواعيد الأولى عادة ما أسئل الأسئلة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus