"أسمعك" - Traduction Arabe en Turc

• duyuyorum
• duyamıyorum
• dinliyorum
• duymadım
• duyamadım
• duydum
• duymak
• duyabiliyorum
• anlıyorum
• duymamıştım
• Anlaşıldı
• duyayım
• dinlemek

duyuyorum, ama seni uzun süre dinlemem gerekmeyecek.
لاأريد أن أسمعك أكثر, لقد سمعتك بما فيه الكفايه

Merkezden Birim 7'ye. Sizi çok net duyuyorum.
من مركز القيادة إلى الوحدة سبعة أسمعك بوضوح شديد

Seni duyamıyorum. Sessiz kaldın. Bir sesli harf satın alabilir miyim?
أنا لا أسمعك, أنت هادئ ممكن أن أشتري حرف علّة ؟

Seni dinliyorum, senin hırsız arkadaşlarının hislerini dinlediğini sanmıyorum.
أسمعك, لا أعتقد أنك تستمع إلى مشاعر قاطع طريق

Hayır, ben senin bundan bahsettiğini hiç duymadım, hepsi bu.
لا، لم أسمعك فقط تتحدث عنها هذا ما في الأمر

duyamadım. -Sabah sabah çıkıp silah mı aldın?
ماذا لم أسمعك – ذهبت هذا الصباح وأشتريت مسدس؟

Seni duydum, Sam. Şimdi kuleyi aramam gerek. Tamam mı?
أسمعك سام ، ولكني أحتاج ألى مناداة البرج ، حسنا ؟

Onlarin kim olduklaríní biliyorum, sadece nasíl sarki söyledigini duymak istedim.
لا شيء أعرف من هما، و لكني أردت أن أسمعك تقولينها

ES: Evet, duyabiliyorum. CA: Geri geldi.
إد: نعم بإمكاني أن أسمعك كريس: اه لقد رجع.

Seni duyuyorum, Debra. Telefonun yanında yürüyorsun. Aşağı bak!
أسمعك ديبرا أنت تمشين بجانب الهاتف إنظري للأسفل

- Orada benimle misin, Mama Bear? - Oh evet, Farscape, seni gayet net duyuyorum.
هل أنت معى هناك يا الدب الأم نعم يا فارسكيب أسمعك بوضوح

- Karar çıkabilir. - duyuyorum tatlım.
قد يخرجون بقرار في أي لحظة أسمعك يا عزيزتي

Üzgünüm, sizi duyamıyorum.
أنا آسف. لا أستطيع أن أسمعك ,ايها المتصل

-Seni duyamıyorum. -Hiçbir zaman ne dediğini duyamıyorum.
لا أسمعك لا يمكنني فهم حديثك الأحمق أبداً

Özür dilerim, 3 blok ötedeki bir yaprağa konan kelebeğin sesi yüzünden seni duyamıyorum.
متأسف، لم أكن أسمعك لأن صوت الفراشات وهي تمسك بورقة على بعد ثلاث جادات من هنا أعلى

- Hayır, ben dinliyorum.
حسنا، إذا كنت لا تريد أن تسمع لا لا أنا أسمعك

Jay, beş senedir birlikteyiz fakat yazmayla alakalı bir şeyden bahsettiğini hiç duymadım.
جاي,انا معك منذ 5 سنوات و لم أسمعك تذكر شيئا عن الكتابة مطلقا

Üzgünüm seni duyamadım. Biraz daha yüksek sesle söyler misin?
معذرة، لم أسمعك هلا كررت كلامك بصوت أعلى؟

sanırım, ilk kez ona "Sarah" dediğini duydum, son altı yıl içinde?
هذه أول مرة أسمعك تنادينها سارة في السنوات الست الأخيرة

Hayır, o pis canını kurtarmak için yalvardığını duymak isterim.
لا , أريد أن أسمعك تتوسّل للإبقاء على حياتك اللعينة

Burdan duyabiliyorum seni... Çabuk ol. Geç kalıyorum.
انا أسمعك جيداً من هنا أسرع, أنا في عجله من أمري

Yani anlıyorum seni. - Lance, zaman ve mekan lazım.
انا أسمعك يجب ان يكون الوقت و المكان ملائم, لانس

Daha önce "eğlenceli", "arkadaşlar" ve "parti" kelimelerini aynı cümlede kullandığını hiç duymamıştım.
لم أسمعك أبداً تستخدم الكلمات ممتع, أصدقاء , حفلة كلها في جملة واحدة

Tamamen Anlaşıldı, patron. Ben sadece... onu bulmalıyım.
أسمعك بوضوح أيها الزعيم فقط يجب أن أجدها

Benim için bir k ere daha de. Lütfen bir duyayım.
انطقيها مرة أخرى من أجلى دعينى أسمعك تنطقينها

Vay, Butch, seni tekrar dinlemek harika.
إنه لمن دواعى سرورى أن أسمعك تعزف ثانيةً